EKONOMİ

Trump’tan Avrupa’nın hasta adamlarına gözdağı

Avrupa’ya oldukça ağır eleştirilerde bulunan Trump’ın verdiği mesaj net: Çin’in korumacı politikaları ve teknoloji hırsızlığına karşı aksiyon al. Amerikalı şirketleri regülasyona boğma; onlara ‘adil muamelede” bulunarak Avrupa pazarını aç. Bunları yapmazsanız işiniz daha da zorlaşacak

Ülkelerin ulusal güvenlik strateji belgeleri normalde iktisatçıların dikkatini çekmezdi. Ama artık öyle değil. Siyaset ve jeopolitik uzun zamandır olmadığı kadar küresel ekonomiye nüfuz ediyor. Hal böyle olunca, iktisatçılar da küresel siyasete daha fazla kulak kabartıyorlar. Geçtiğimiz haftalarda ABD, ulusal güvenlik strateji belgesini yayımlandı. Trump yönetiminin çizdiği çerçeve bence çok şaşırtıcı değil. Yazılanlar, ABD’de siyasi aklın kaydığı realist perspektifi yansıtıyor.
ABD için bir numaralı rakip Çin. Buna hiç şüphe yok. Ulusal güvenlik strateji belgesinde, Çin’in küresel ekonomiye entegrasyonunu teşvik ettiklerinde Pekin yönetiminin Batı’ya yaklaşacağını varsayan geçmiş Amerikan yönetimleri net olarak eleştiriliyor. Mevcut küresel ekonomik düzenin Çin’e hizmet ettiği ve bunun değişmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Aksi takdirde Çin’in küresel ekonomiyi domine edeceğinden endişe ediliyor.

ABD, Rusya‘yı doğrudan bir rakip olarak görmüyor. Bu yüzden de Rusya-Ukrayna savaşına takılıp kalmak istemiyor. Çünkü burada ne kadar vakit kaybedilirse, Amerikan kurumlarının Çin’e odaklanmakta o kadar zorluk yaşayacağını biliyorlar. Trump yönetimi, Rusya meselesinde Avrupa‘ya oldukça ağır eleştirilerde bulunuyor. Trump, Moskova’nın kırmızı çizgilerini ihlal etmektense Avrupalı liderlere Rusya ile stratejik bir iş birliği kurmalarını tavsiye ediyor.
Transatlantik ticaretin ABD için stratejik olduğu belirtilse de Avrupa’nın bu kafayla giderse bu ticarete zarar verebileceği uyarısı dikkat çekiyor. Bunun olmaması için ABD’nin Avrupa’ya önerileri şunlar:
Çin’in korumacı politikaları ve teknoloji hırsızlığına karşı aksiyon al,
Amerikalı şirketleri regülasyona boğma; onlara “adil muamelede” bulunarak Avrupa pazarını aç,
İklim değişikliğini bu kadar ciddiye alma, net sıfır emisyon takıntından vazgeç.
Trump, Avrupa’ya verdiği mesaj net: “Küresel ekonomiden aldığınız pay zaten son 35 yılda yaklaşık 10 puan azaldı. Bunları yapmazsanız işiniz daha da zorlaşacak.”

AVRUPA EKONOMİSİNİN AÇMAZLARI
Avrupa ekonomisi gerçekten iyi durumda değil. Özellikle de bölge ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü sıkıntıda. Volkswagen, 88 yıllık tarihinde ilk defa Almanya’da fabrika kapatma kararı aldı. AB’nin Çin’e otomobil ihracatı son iki yılda 10 milyar euro kayıp yaşadı. Çin ise Avrupa pazarındaki payını hızla artırıyor. The Economist dergisinin derlediği verilere göre, Çin’in Avrupa hibrit ve elektrikli araç pazarındaki payı, son beş yılda yüzde 1’den yüzde 12’ye yükseldi. Çin ürünleri sadece ucuz değil. Çinliler hibrit ve elektrikli araç pazarına erken dönemde yatırım yaptılar. Avrupalı üreticiler geç kaldı. Çinli modellerin kalite ve süreklilik konusunda hâlen bazı eksiklikleri var. Ama açıklarını kapatmaları uzun sürmeyebilir.

Bu gelişmeler yaşanırken AB sessiz sedasız bir karar aldı. AB, otomotiv şirketlerinden gelen baskıya dayanamayarak Yeşil Mutabakat’ı esnetti. Yeşil Mutabakat, otomobil üreticilerinin 2035 yılına kadar emisyonları sıfıra indirmelerini şart koşuyordu. Hedef, 2035 itibarıyla karbon salımını 2021 seviyelerine kıyasla yüzde 90 azaltmak olarak revize edildi.
Böylece içten motorlu araçların üretimi ve satışı için süre uzatılmış oldu. Ayrıca hibrit araçlara daha fazla alan açıldı. Net sıfır hedefi çöpe atılmadı; ancak Avrupalı şirketlerin adaptasyonu için ilave zaman tanındı. Bakalım bu esneme Avrupalı üreticileri kendine getirecek mi, yoksa Çinlilerin hızlanmasına mı alan açacak?

GAZZE’NİN İHYASI İÇİN SEFERBER OLUNMALI
Sözüm ona “süper güçler” küresel sistemi yeniden şekillendirmeye çalışırken, masumlar ezilmeye devam ediyor. En başta Gazze… Ateşkesin üzerinden iki buçuk ay geçti. Koşullar biraz daha stabil gözükse de, İsrail, ateşkesi ihlal eden saldırılar yapmaktan geri durmuyor. Bölgenin huzura kavuşması için ateşkesin sürdürülebilir hale gelmesi şart. Sonrasında iki devletli çözümün hayata geçirilmesi ve bölgenin yeniden ihya edilmesi gerekiyor. Son iki yılda Gazze harap oldu. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) yayımladığı son rapor, Gazze’deki ekonomik çöküşü gözler önüne seriyor. 1994’te reel bazda 2.328 dolar kişi başına gelire sahip olan Gazze’de son 10 yılda çok hızlı bir gerileme yaşandı. 2023’ten sonra gerileme daha da şiddetlendi. Son iki yılda kişi başına gelir yüzde 87 oranında azalarak 161 dolara düştü.
Gazze şu anda dünya üzerindeki en fakir bölge. Enflasyon yüzde 238’e, işsizlik oranı yüzde 80’e yükseldi. Güçlü bir Filistin için altyapıdan fabrikaya, eğitimden sağlığa kadar birçok alanda kapsamlı bir kalkınma hamlesine ihtiyaç var. Bu, Batılıların dış yardımlarına bırakılmayacak kadar hayati bir mesele. Türkiye ve diğer samimi devletler bu konuda ortak strateji belirleyip eyleme geçmeliler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu