
Enver Aysever
Bu ifade, yalnızca sertliğiyle değil, söylendiği yer ve söyleyen kişi itibarıyla da sarsıcıydı. Tepkinin büyüklüğü de bunu doğruladı. Zira bu çıkıştan hemen sonra, İmamoğlu çevresinde belirgin bir telaş başladı. Bu telaşın ilk somut adımı, Murat Ongun‘un avukatı Yiğit Akalın üzerinden geldi. Akalın, olayın aksini iddia eden bir “tanıklık” ortaya koydu ve şunları söyledi: “Görüşmedeyken Aysever en baştaydı. Sayın Ekrem İmamoğlu ‘geçmiş olsun’ diye seslendi. Aysever ayağa kalktı, kapısını açtı ve ‘Sağ olun başkanım, sizlere de’ dedi.”
Ancak bu beyan, iddiayı çürütmekten çok neden böyle bir tanıklığa ihtiyaç duyulduğu sorusunu gündeme getirdi. Çünkü kamuoyu, Akalın ismine yabancı değil. İki yıl önce “FETÖ borsası” iddialarıyla gündeme gelen, rüşvet talebi suçlamasıyla yargılanan ve ilk derece mahkemesinde 2 yıl 6 ay hapis cezası alan bir isimden söz ediyoruz.
Her ne kadar istinaf mahkemesi, delillerin hukuka aykırı elde edildiği gerekçesiyle kararı bozmuş olsa da, bu sonuç dahi basına “FETÖ borsasına şaşırtan beraat” başlığıyla yansıdı. Yani ortada, tanıklığı tartışmalı kılan ciddi bir geçmiş bulunuyor.
Daha da önemlisi, bu açıklamadan yalnızca bir gün sonra yaşanan gelişmeydi.
Gazeteci Enver Aysever, avukatı Mikayil Dilbaz aracılığıyla X platformunda, merhum tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy ile birlikte daha önce paylaştığı fotoğrafı yeniden sabitledi ve şu cümleyi tekrar etti: “Kimselere verecek selamım yok benim…”
Bu paylaşım, Akalın’ın anlattığı tabloyla açıkça çelişiyordu. Dahası, köşemizde aktarılan iddianın geri alındığına değil, arkasında durulduğuna işaret ediyordu.



