YÜKSEL AYTUĞ / Başaramayacaksınız!

Ne zaman bu güzel ülke başını biraz kaldırsa, önemli bir meselesini halletme aşamasına gelse, siyasi ve ekonomik açıdan istikrar kazansa görünmez bir el, görünmez bir düğmeye basar. Sonrası?.. Mitolojideki Sisifos gibi zirveye bir adım kala geriye yuvarlanan koca kayayı yeniden ve sonsuza dek o dağın zirvesine taşımaya varan bir kısır döngü…
Ama bu kez öyle olmayacak. Bu millet bu oyuna kanmayacak. Özgür Özel‘in menfur saldırı sonrası yaptığı son derece basiretli, olgun ve soğukkanlı açıklama da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akabinde Özel’i arayıp samimi geçmiş olsun mesajını iletmesi de bu oyunun bozulduğunu ispatlamıştır.
Saldırganın bugüne kadar her “maşanın” ortak diliyle “Görünce kendimi kaybettim, vurdum” demesi de olayın bildik bir provokasyon vakası olduğunun en açık göstergesidir.
Zamanlama ise hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar manidar. Bir barış elçisinin cenazesinde, ülkenin en aşırı siyasi eğilimlerinin bile adeta bir hilalin uçları gibi birbirine yakınlaştığı bu çok özel günde muhalefet liderine atılan yumruğun aslında Türkiye‘nin geleceğine vurulduğu gün gibi aşikârdır.
Kim bilir belki de o yumruk, iktidarıyla muhalefetiyle, muhafazakarıyla seküleriyle, etnik ayrımcısıyla kafatasçısıyla herkesin bu ülke için yekpâre olacağı günlerin bir müjdesidir. Parti ayrımı gözetmeksizin herkes “Ellerin kırılsın” diyorsa, bu, aydınlık günlere işaret ediyor demektir.
Haydi inşallah…
Hiç olmadı Mehmet Aslan!
Babası Fahrettin Aslan‘ı tanırdım, kendisiyle bir tanışıklığım olmadı. Onu magazin sayfalarının gediklisi bir playboy, aynı zamanda milliyetçi görüşe yakın bir ergen olarak hatırlarım. Nasıl olduysa, sonuncu özelliği İYİ Partililere cazip geldi ve genel başkan yardımcılığına kadar yükseldi. (Ağabeyi Sacit Aslan bile onun için “Baba parasıyla siyaset olmaz” demişti)
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder‘in vefatının ardından sosyal medya hesabında “Allah taksiratını affetsin, tam Türkçülük gününde Allah aldı canını” ifadelerini kullandı.
Bak güzel evladım, artık nasihat dinleyecek yaşta değilsin ama söyleyeceklerim yine de kulağında bulunsun:
Birincisi; her kim olursa olsun, bizim dini inancımızda, töremizde, kültürümüzde ve aldığımız aile terbiyesinde ölenin arkasından kötü konuşulmaz.
İkincisi; milliyetçilik ile alakası olmayan bu “kafatasçı” söylem sana ne insani ne de siyasi prim sağlar. Sadece ayıplanırsın.
Dua et de -Allah geçinden versin- senin vefatın, Playboy Dergisi’nin kuruluş yıldönümüne denk gelmesin.
Sırrı Süreyya’nın söylediği
DEM Parti milletvekili ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatına aklı selim sahibi herkes üzüldü. Çünkü uzlaşmacıydı, barışçıydı, güler yüzlüydü, nüktedandı.
Onun vefatı, önemli bir gerçeği işaret etti: Ülke; siyasi kamplaşmadan, kutuplaşmadan, suni gerilimlerden, nefret söylemlerinden fena halde bıkıp yorulmuş. Artık karşısında çözümcü, güler yüzlü siyasetçiler görmek istiyor.
Bu da Sırrı Süreyya Önder’in memlekete son hizmeti olsa gerek…
Gaf’let kürsüsü
Samsun’da aynı aileden 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan toprak kaymasının enkazı arasında benzin firmasının diktiği “Deprem Toplanma Alanı” tabelası çıkmasın mı?
Zap’tiye
Gelecekte arkeologlar böyle insan kalıntıları bulacak.
Ne demiş?
Talk show programında İbrahim Selim sordu: “Tarihte en çok tanık olmak istediğin olay hangisi? Titanik, Truva savaşı filan gibi…” Oyuncu Kubilay Aka cevap verdi: “Fenerbahçe’nin şampiyonluğu. 10 sene oldu…”