MANŞETLER

Modern çağın kirli yüzü! İnsanlığın utancı: çocuk ticareti | Kan donduran para trafiği

Küresel çocuk ticaretinin görünmez, karanlık duvarlarına çarpıp yankılanıyordu. Kimi kaçırılıyor, kimi satılıyor, kimi bir daha asla bulunamıyordu. Çünkü arkasında savaşların, yoksulluğun, sömürünün ve acımasız bir karanlık pazarın bıraktığı gölgeler vardı.

Avrupa Birliği ülkelerinde her yıl yaklaşık 250 bin çocuk kayboluyor. Hindistan’da her 8 dakikada bir çocuk kaybolurken, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Almanya, Ortadoğu ve Meksika gibi ülkelerde kaybolan çocuk sayıları ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda.

Emniyet Eski Genel Müdürü Kemal Çelik, savaş ve toplumsal güvenliğin zayıf olduğu bölgelerde çocuk kaçırılmalarının ciddi ölçüde arttığını vurguladı. Çelik, “Gazze’de savaş var, Afrika’da açlık var. Ortada korunmasız çocuklar var. Ne aile güvencesi ne de toplum desteği mevcut. Böyle olunca bu çocuklar, suç ve istismar ağlarına çok daha kolay düşebiliyor” ifadelerini kullandı.

Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Yasemin Işık, UNICEF’in de genel tahmini, bu insan ticaretinin yaklaşık %30 kadarının çocuklardan oluştuğunun altını çizdi

Gazeteci Bülent Erandaç, dünya genelinde çocuklara yönelik suçların ulaştığı vahim boyuta dikkat çekerek, “Çocuklar kimdir? Çocuklar 18 yaşın altıdır. 18 yaşın altındaki çocukların %40’ı, 35’i 40’ı kaçırılan, cinsel istismara uğrayan ve son 30 yıldan beri de çok dikkati çeker şekilde çocukların organlarının öldürülerek alınması, yepyeni bir mafya düzenini, mafya düzenine paralelde bakıyoruz, gelişmelere, istihbarat örgütlerinin de devreye girdiği, birçok ülkenin sömürgeyi, sömürmeye yönelik mekanizmasının bir aracı haline geliyor.” ifadelerini kullandı.

DÜNYA ÇOCUKLARINI NEDEN KORUYAMIYOR?

Modern dünyanın gölgesinde, insanlığın en karanlık suçu büyümeye devam ediyor: Çocuk ticareti ve istismarı. Örneğin, Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski bir yatılı okulun bahçesinde bulunan 215 çocuğa ait kalıntılar, dünyanın dört bir yanında süregelen çocuk istismarı gerçeğinin yalnızca buzdağının görünen kısmı.

Çocuk ticareti ve istismarı sadece geçmişin bir kötülüğü değil. Bugünün karanlık pazarında hala nefes alan, sınır tanımayan bir suç ekonomisi. Devlet politikalarından savaş bölgelerine, yasa dışı ticaret ağlarından modern kölelik pratiklerine kadar uzanan bu yapı, her coğrafyada farklı bir yüzle çıkıyor karşımıza.

Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Yasemin Işık, kayıt dışı ve güvencesiz yaşam koşullarının çocuklar üzerindeki riskleri artırdığının altını çizerek, “Kendi ülkesinden farklı bir yere gelen, herhangi bir kayıt sistemi içinde bulunmayan; kalacağı yer, eğitim göreceği kurum, ailesinin barınma ve geçim imkânı ile sağlık güvencesi olmayan çocuklar, hem aile içi risklere hem de dış tehlikelere karşı çok daha savunmasız hâle geliyor. Bu nedenle bu çocuklar, istismar edilme açısından çok daha yüksek risk grubunda yer alıyor” dedi.

ÇOCUK TİCARETİ: 32 MİLYAR DOLARLIK KARA PARA

Çocuk ticaretinden 32 milyar dolarlık kara para aklandığını vurgulayan Gazeteci Bülent Erandaç, “Büyük bir ticaret bu. Yani 30, 40, 45 milyar dolarlardan bahsediliyor. Bu rakamları görmemiz çok zor, tespit etmemiz zor. Uyuşturucuyla da çok yakın ilişkileri var. Mesela en önemli konulardan bir tanesi, bu küçük yaştaki çocukların doğrudan doğruya bağımlı hale getirilmesi, kaçırılması, öldürülmesi, bunların çeşitli şekillerde cinsel istismara uğraması, cinsel tecavüzlerde de daha sonra da bunların çeşitli mekanizmalarda, masaj salonu gibi çeşitli evlerde ticarette kullanılan bir meta haline getirilmesine dünya tanık olmakta.” şeklinde konuştu.

Emniyet Eski Genel Müdürü Kemal Çelik, çocuklara yönelik suçların küresel ölçekte yeterince izlenemediğini belirterek önemli uyarılarda bulundu. Çelik, “Ne ülkeler bazında ne de uluslararası alanda çocuklarla ilgili sağlıklı verilere maalesef sahip değiliz. Çünkü çocuklar üzerinden zevk ve çıkar elde etmeye çalışan son derece iğrenç çevreler var. Bu çevrelere alan açan sistemin tamamen sona erdirilmesi gerekiyor. İnsanlık olarak hepimizin bu mücadeleye sahip çıkması şart” dedi.

ABD’DE HER 5 ÇOCUKTAN 1’İ İSTİSMAR MAĞDURU

Interpol’e göre cinsel istismar, çocuk sömürüsü, insan ticareti, zorla çalıştırma ve kaçırılma, bugün milyonlarca çocuğun karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden. Rakamlar birer sayı değil. Her biri bir hayat, bir hikaye, bir çocuk.

Gazeteci Bülent Erandaç, dünyanın karşı karşıya olduğu çocuk istismarı ve çocuk ticareti gerçeğine dikkat çekerek çarpıcı veriler paylaştı. Erandaç, “Dünya Sağlık Örgütü’nün son raporuna göre dünya genelinde 1 milyar çocuğun çeşitli şekillerde cinsel istismara uğradığını veya çocuk ticaretine konu edildiğini belirtti. “Bu rakamlar son derece ürkütücü. Mağdurların %35’i kadın, %20’si ise çocuk. Bu gerçeklerin altını çizmek ve kelimeleri özenle seçmek gerekiyor” dedi.

Uluslararası hukuka göre çocuk ticaretinin; cinsel sömürü, zorla çalıştırma, kölelik, kulluk ya da organ ticareti amacıyla 18 yaşından küçük bir bireyin taşınması, devredilmesi veya barındırılması olarak tanımlandığını hatırlatan Erandaç, “Ne yazık ki bugün bu suç, ülkeleri ve kıtaları birbirine bağlayan dev bir ağ hâline dönüşmüş durumda” ifadelerini kullandı.

Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Yasemin Işık, insanlık var oldukça ve göç hareketleri sürdükçe insan ticareti ile çocuk ticaretinin tamamen ortadan kalkmasının neredeyse imkânsız olduğunu belirtti. Bu durumun temel sebebinin, insanların olumsuzluklar nedeniyle yaşadıkları yerlerden, ülkelerinden, kültürlerinden ve alıştıkları koşullardan uzaklaşmak zorunda kalmaları olduğunu vurgulayan Işık, göç eden bireylerin çok güvensiz ve korunaksız bir ortamın içine girdiklerine dikkat çekti.

Bir insanın kendini güvende hissedebilmesi için yalnızca barınmanın yeterli olmadığını ifade eden Işık, sağlık güvencesi, güvenlik sistemi, adalet mekanizması ve eğitim sistemine duyulan güvenin büyük önem taşıdığını söyledi. Işık, “Bu alanların tamamında olumsuzluklara açık bir şekilde, mecburiyet sonucu farklı bir yere göç etmek zorunda kalan kişiler için insan ticareti, çocuk ticareti ya da çocukların çeşitli yöntemlerle istismar ve ihmal edilmesi kaçınılmaz hale geliyor” diye konuştu.

GAZZE’DE 21 BİN ÇOCUK KAYIP

Uyuşturucu ve silahlardan sonra dünya üzerindeki en kârlı üçüncü suç insan ticareti. Ve bu karanlık pazarın en savunmasız hedefi çocuklar. Bu karanlık ticaret ne yazık ki savaşlardan ve doğal afetlerden besleniyor.

Gazeteci Bülent Erandaç şunları kaydetti:

“Çocuk ticareti dünyanın her tarafında var, özellikle de baktığımız zaman yoksul ülkelerde var. Bunun önlemenin yolları çok zorluk çekilmekte. Neden? Çünkü yoksulluk devam edecek, yeni dünya düzeninde yoksul ülkeler, sömürülen ülkeler, geri kalmış ülkeler. Ve en büyük sıkıntılardan bir tanesi göçler. Göçlerin de olması, savaşlar, savaşlar bütün bu olaylarda, özellikle kadın ve çocukların, 18 yaş altındaki çocuklarımızın çok büyük sıkıntılar içine girdiğini ve bunların satıldıklarını, bunların kullanıldıklarını ve çeşitli şekillerde sıkıntılara girdiklerini hep tanık olmaktayız.”

ORGAN MAFYASI BU KARANLIK ZİNCİRİN SON HALKASI

Peki ne oluyor bu çocuklara? Sorunun yanıtı acı veriyor. Kayıp çocuklar fuhuş ağlarında, zorla çalıştırmada veya organ ticaretinde kullanılıyor. Araştırmalar bazı sözde yardım kuruluşlarının da bu karanlık zincirin bir parçası olduğunu gösteriyor. Savaş bölgelerinden, özellikle Afrika ve Ortadoğu’dan çocuklar kaçırılıyor ve istismar çetelerine teslim ediliyor.

KARANLIK MİRAS: KİLİSEDE ÇOCUK İSTİSMARI

Son yıllarda özellikle Katolik kiliselerindeki çocuk istismarı skandalları, Vatikan’ın en derin ve en karanlık yarası haline gelmiş durumda. Kilise koridorlarında fısıltıyla başlayan iddialar bugün artık dünyanın dört bir yanında milyonların gözleri önünde yankılanıyor.

Çocuk İstismarı Soruşturma Sektereti John O’brien, 1970 yılından 2015 yılına kadar 3.000 çocuk istismarının 900’ünün rapor edildiğini öğrenildiğinin altını çizerek, “2016 yılından beri ise bu rakam her yıl 100 kişi daha artıyor. Bu sebeple yakın geçmişte çok daha fazla istismarın gerçekleştiğine dair elimizde deliller bulunuyor.” dedi.

Gazeteci Bülent Erandaç, “Bildiğimiz mafyatik gelişmeler, şebekeler, çetelerin bu konularda girdiği mekanizmalarda son 30-40 yıl içinde devletleri görmeye başladık. Devletlerin casuslukta kullandıkları mekanizmalarda ve bu konuda istismarlarda ve çeşitli insanları bu şekilde şantaj yapmak üzere kız çocuklarının üzerinden birçok mekanizmaya girdiklerini hep görüyoruz. İşte ahlaksız devlet İsrail’in, Amerika’da çevirdiği Epstein buna çok büyük bir örnek.” şeklinde konuştu.

EPSTEİN DAVASI BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ

Epstein davası bu karanlık dünyanın sadece görünen yüzüydü. Bir ada. O adada dünyanın en güçlü iş insanlarının, siyasetçilerinin, sanatçılarının adının karıştığı bir istismar ağı. Çeşitli ülkelerden kaçırılan çocuklar uçaklarla o adaya taşınırken, sistem yıllarca kimsenin dokunamadığı bir sır gibi saklandı.

“ÇIBANIN BAŞI ABD”

Kemal Çelik, “Trump o konuda bir soruşturma izni, araştırılma izni, soruşturma değil de araştırma izni verdi galiba. Ama yavaş gidiyor. Sanki kimse dokunamıyor. Yani bundan para kazananlar, rant edinenler, bundan ticaret yapanlar demek ki o piyasa, Amerikan dünyasında, kamuoyunda, Amerikan medyasında veya belli servislerde çok etkili oldukları anlaşılıyor ve bunun üzerine gidilmiyor. Gidilecek deniyor ama o zenginlere yönelik bir çocuk istismarı olayı var. Çok üzücü. Yani Amerika gibi bir ülke, gelişmiş bir ülke, dünyaya model olduğunu iddia eden bir ülkede bu tür şeyler olmamalı ama maalesef en çok da orada var. Bu çıbanın başı da maalesef Amerika Birleşik Devletleri.” değerlendirmesinde bulundu.

Ama bu hikaye yalnızca Epstein’la sınırlı değildi. 2002’de ABD’nin Boston kentinde patlayan skandal, Kilisenin karanlık tarafını bir kez daha gözler önüne serdi. John Geoghan, bir rahip, 1962 ile 1995 yılları arasında 130’dan fazla çocuğa cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı. Daha da vahimi, dönemin bölge kardinali Bernard Law, tüm bu iddiaları biliyor ancak üzerini örtüyordu.

ABD’DE HER 5 ÇOCUKTAN 1’İ İSTİSMAR MAĞDURU

ABD Katolik Başpiskoposlar Konferansı’na bağlı olan John Jay College’ın araştırmasına göre 1950 ile 2002 arası 4.000’den fazla rahip toplam 10.667 çocuğa istismarda bulunmakla suçlandı. Bu sadece bir istismar meselesi değildi. Bu sistemin yıllarca koruduğu bir sessizliğin, bir görmezden gelme zincirinin, binlerce hayatı karartan bir karanlığın trajik hikayesiydi.

ESKİ CIA AJANINDAN İTİRAF

Eski CIA ajanı Robert David Steele’ın itiraf gibi sözleri de hala zihinlerdeki yerini koruyordu. Steele, ABD’ye getirilen uçaklar dolusu çocuktan bahsediyordu. Çocuğun hiçbir kaydı yok. Sorun sadece istismar değil, işkence diyordu.

Bazı çocuklar da insan ticaretinin en karanlık ucuna, organ mafyasına satılıyordu. Küçücük bedenlerden organlar alınıyordu, kanları çekilerek gençleşme sıvısı adı altında pazarlanıyordu.

Gerçek tüm çıplaklığıyla önümüzde duruyordu. Bu, insanlığın çürümesi değildi sadece. Bu, insanlığın yüzüne vurulmuş alçaklığın evrensel fotoğrafıydı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu