YAŞAM

Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş: Türkiye, iklim diplomasisinde oyun kurucu ülke!

Brezilya’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında yürütülen müzakereler sonucunda gelecek yıl düzenlenecek COP31’in, Türkiye’nin ev sahipliği ve başkanlığında yapılmasına karar verildi.

Belem kentinde düzenlenen COP30 zirvesine katılan isimlerden biri olan Ağırbaş, Türkiye’nin COP31 ev sahipliği ve başkanlık sürecine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türkiye heyetinin COP30’da yürüttüğü etkin müzakereler sonucunda COP31 ev sahipliği ve başkanlığının alındığını söyleyen Ağırbaş, Bakan Kurum’un liderliğinde başlatılan iklim diplomasisi ve COP31 adaylık süreci kapsamında 2022’den bu yana diğer bakanlıklar da dahil olmak üzere çok sayıda görüşme gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Bakan Kurum’un, COP30 süresince, COP31 müzakereleri kapsamında gün içinde aralıksız toplantılar sürdürdüğünü belirten Ağırbaş, “Bazı günlerde Sayın Bakanımız 16-17 saat aralıksız bir şekilde toplantılarını sürdürdü. Uykusuz döndük, diyebilirim. Sayın Bakanımızın liderliğinde Cumhuriyet tarihimizin uluslararası kapsamdaki en büyük ve en önemli etkinliğinin Türkiye’ye kazandırıldığını düşünüyorum. Çünkü yaklaşık 100 bin kadar insanın, 190’dan fazla ülkenin katılacağı böyle geniş kapsamlı ikinci bir toplantı Türkiye’de yapılmadı.” diye konuştu.

COP31 sürecinde Sıfır Atık Vakfı olarak Sıfır Atık Vakfı Onursal Başkanı ve Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan’ın liderliğinde 190 ülkeyle sıfır atıkla alakalı yeni girişimler başlatacaklarını bildiren Ağırbaş, Bakan Kurum’un öncülüğünde de yeni bir görev gücü oluşturduklarını ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN COP’U ALMASINA ÇOK FAZLA ÜLKE, ÇOK FAZLA SİYASİ GRUP KARŞI ÇIKTI”

Türkiye’nin COP31 müzakerelerinde farklı ülkelerle görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Ağırbaş, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin COP’u almasına çok fazla ülke, çok fazla siyasi grup karşı çıktı. Bu karşı çıkmalara rağmen sayın Bakanımız güçlü durdu. Sayın Cumhurbaşkanımızla da birkaç kez telefonlaştı ve günün sonunda COP Türkiye’ye geldi. Bu Türkiye için çok önemli. Bu sayede yeni gençler, insanlar bu konuyla ilgilenen insanlar tecrübe kazanacak. COP’un hazırlık sürecinde birçok gencimiz görev alacak. Türkiye’nin yaptığı iklim değişikliği, çevreyle alakalı çalışmaların dünyaya anlatılması bu süreçte daha kolay olacak. Biz hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Milletimizin destekleriyle, milletimizin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmaları dünyaya anlatmak için sabırsızlanıyoruz. 100 binden fazla global misafiri topraklarımızda misafir edip onlara ülkemizin kültürünü, başarılarını ve ülkemizin misafirperverliğini de göstermek için bir yandan hazırlanıyoruz.”

Ağırbaş, iklim diplomasisi konularının masaya yatırılacağı etkinlikte, Türkiye’ye gelen misafirlerin konforu ve kültürel değerlerin aktarımı noktasında da programlar planlanacağını aktardı.

“İKLİM DİPLOMASİSİNİ BİLEN GENÇLERİMİZ YETİŞECEK”

COP31’de Avustralya ile geliştirilen ortaklığın temelinde iki ülke arasındaki hukuki ve tarihsel dostluğun bulunduğunu dile getiren Ağırbaş, 1915’te Çanakkale’de karşı cephelerde savaşan tarafların artık savaşın olmadığı, dostlukların geliştiği bir dünyanın var olabileceğini tüm dünyaya göstermek istediğinin altını çizdi.

Türkiye’nin COP31 sürecini tek başına yürütebileceğine ancak paydaşlarla yapılan işlerin daha anlamlı olduğuna işaret eden Ağırbaş, “Bu süreçte biz şuna inanıyoruz, bize katkı sunmak isteyen bütün ülkeleri bu süreçte, bu oyunun içinde görmek istiyoruz. Türkiye, uluslararası diplomaside, özellikle iklim diplomasisinde herkesle çalışmaya açık, ortak aklı, ortak fikri önemseyen bir ülke. Bu alanda oyun kurucu olduğumuza inanıyoruz. İnşallah bu sayede yeni genç arkadaşlarımız yetişecek, yeni iklim diplomasisini bilen ve bu işte Türkiye’yi temsil eden gençlerimiz yetişecek ve önümüzdeki süreçte dünyada bizi temsil edecekler.” ifadelerini kullandı.

Ağırbaş, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele güçlü bir yol haritasına sahip olduğuna ve 2053’e kadar net sıfır hedefini ortaya koyduğuna değindi.

Emine Erdoğan liderliğinde başlatılan Sıfır Atık Hareketi’nin Anadolu topraklarını aşarak dünyanın 193 ülkesinde karşılık bulduğunu ve 40’tan fazla ülkenin sıfır atık politikalarını kendi resmi belgelerine eklediğini vurgulayan Ağırbaş, artık sadece Türkiye’nin sıfır atık dönüşümünün değil, bu konuda dünyanın nasıl dönüştürüleceğinin konuşulduğunu kaydetti.

“DÜNYA TARAFINDAN TAKDİRLE KARŞILANAN SOMUT ADIMLAR VAR”

Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı somut adımları anımsatan Ağırbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

“İklim Değişikliği Başkanlığımızın çok ciddi çalışmaları var. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle alakalı mücadelesinde bizim atmış olduğumuz çok önemli somut adımlar vardı. Dünya tarafından takdirle karşılanan somut adımlar var. Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti Paris Anlaşması’na da taraf oldu. İnşallah şimdi önümüzdeki yıl sıfır atıkla alakalı yeni bir sözleşmenin Türkiye tarafından dünyaya armağan edilmesiyle ilgili bir çalışmamız var. Yine vakfımızda iklim değişikliği, sıfır atık gibi konuları takip eden uluslararası isimlerden oluşan çeşitli kurullarımız var. Bu kuruldaki arkadaşlarımız ve paydaşlarımızla beraber ortak akıl bilinciyle Türkiye’nin daha müreffeh, daha yaşanılabilir ve dünyanın daha müreffeh, daha yaşanılabilir olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu