AK Partili Güler: Kovid-19 düzenlemesi af değil, koşullu salıverme şartları uygulanacak


AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullar Güler’den önemli açıklamalar;
Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu, kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın bir kat artırılmasına öneriyoruz. Özellikle son yıllarda artan kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak araç parçası olarak satılması, parçalarının değiştirilmesi veya suç da kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Bu konuda da daha caydırıcı yaptırımları da bu teklifimiz de yer vermiş oluyoruz.
Vatandaşımızın canını yakan son dönemlerdeki dolandırıcılık eylemleriyle de bilişim suçlarına yönelik bazı düzenlemeleri de öneriyoruz. Bu kapsamda bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlar da ilgili banka hesabının 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınmasıyla ilgili muhatabın bu konuda olur vermesi halinde tekrar hesabın işleme alınması yönünde bir imkan tanıyoruz. Çünkü suçta kullanıldığı tespit edilen paraya adli merciler tarafından el konuşması veya askıya alınması suretiyle de bir tedbir geliştiriyoruz.
Aksi hâlde birçok hesaba aktarım yapılmak suretiyle dolandırılan vatandaşımızın parasına ulaşma konusunda yaşadığı sıkıntıları da en azından bir nebze olsun gidermiş olacağız.
Çünkü uzun dönemde, değerli arkadaşlar, bazı olaylara baktığımızda belli miktar paranın uzun süre işlem yapılmadığı bilinmesine rağmen yaşlı veya engelli bazı vatandaşlarımızın kendilerini polis, savcı veya bir kamu görevlisi olarak tanıtan kişilerce yönlendirilerek hesaplarından belli miktar paranın farklı hesaplara aktarılması noktasında dolandırıldıklarını görüyoruz.
GSM hattı aboneliği çipli kimlik kartıyla yapılabileceğini burada standardı getiriyoruz. Bilgi teknoloji ile iletişim kurumu tarafından gerçek veya tüzel bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin bir sınırlama getiriyoruz. Sonsuz sayıda kişi adına herhangi bir hattın alınarak bunun dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılmasının da önüne geçmeyi arzu ediyoruz. Ölen kişilere ait hatların ise periyodik kontrolleri yapılacak. Yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlar özgüde numara tahsisi ve kullanımında ayrıca belli bir standartlara getiriyoruz. Diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevleri bunlardan istisna olacak şekilde bir düzenlemeyi arzu ediyoruz.
Dolandırıcılık hırsızlıkla banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebeke ile bağlantısını da burada kesileceği noktasında bir tedbiri geliştiriyoruz. Yürütülen bir soruşturma veya kavuşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı hakim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamına gönderilmemesi halinde banka ve finans kuruluşları ile operatörlere de idari para cezası verilmesini de burada öneriyoruz.
Hat düzenlemeleriyle ilgili geçiş hükümlerinde aynı zamanda mevcut davalarda herhangi bir olumsuzluk olmaması için geçici madde düzenlemesi yapıyoruz. Vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin yeni getirilen bu düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemeleri, telefon hatlarını kendi üzerlerine almaları veya kapatmaları için kendilerine süre tanıyoruz. Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet oluşturmaması adına belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğini de teklifimizde belirtiyoruz. Ayrıca, bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerinden kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfetin tüketiciye yansıtılmaması için de önerilerimizi bu teklife yansıtmış bulunuyoruz.
Ayrıca teklifimizde, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının asli ceza mahkemesinde görülmesine imkân getiriyoruz. Asli ceza mahkemesi nezdinde ihtisaslaşma sağlamak suretiyle bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını ve böylelikle bu suçlarla daha etkin bir mücadele yürütülmesini hedefliyoruz.
Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemek amacıyla düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkûm oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi hususlarına da teklifimizde yer veriyoruz.
Tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirdikleri sürelerin belirsizlik göstermesi ve çok kısa olması nedeniyle, mutlaka belirli bir süre sağlık kurumunda kalmaları ve tedaviye yönelik bazı desteklerin ortaya konulması gerekmektedir. Toplum açısından tehlikeliliğin ortadan kalkmadan serbest bırakılmamaları noktasında da bir tedbire teklifimizde yer veriyoruz.
Anayasa Mahkememizin geçmiş dönemlerde bazı iptal kararları oldu. 5651 sayılı İnternet Kanunu’nda bazı düzenlemeler yapıyoruz. Yine Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı dikkate alınarak, yüze karşı veya gıyapta hakaret suçlarının ön ödeme kapsamına alınması ve bu suçların uzlaştırma kapsamından çıkarılması da teklifte önerdiğimiz hususlar arasında yer alıyor.
Bölge adliye mahkemelerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz. Buna göre, bölge adliye mahkemeleri; hükmün gerekçe içermemesi ve hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumlarında bozma kararı verebilecek. Bu suretle daha etkin ve daha hızlı bir yargılama süreci hedefliyoruz.
Borçlunun bazı yakın kısımlarıyla yaptığı ve aksinin ispatına imkân verilmeksizin bağışlama olarak kabul edilebilen ivazlı tasarrufların aksinin ispatını mümkün kılacak şekilde yeni düzenlemelere de bu teklifimizde yer veriyoruz.
Yakın zaman içerisinde Avukatlık Kanunu’nda, avukatların disiplin hükümlerine yönelik olarak Anayasa Mahkememizin bazı iptal kararları olmuştu. Yine bu iptal kararları doğrultusunda hukuki belirlilik, ölçülülük ve elverişlilik beklentileri noktasında Avukatlık Kanunu’nda; özellikle uyarı, kınama, idari para cezası ve geçici meslekten çıkarma gibi hükümlerde avukatlara yönelik uygulanacak disiplin hükümlerinde yeni düzenlemelere yer vermiş bulunuyoruz.
Tabii her yıl olduğu gibi, genel sağlık sigortası prim borçlarıyla ilgili olarak asıl ve ferîlerin tahsilinden 2015–2016 yılı itibarıyla vazgeçilmesi noktasında bir teklifimizi de kanun teklifimize ekliyoruz.
Yine önemli bir düzenleme yer alıyor kanun teklifimizde. Eşitlik ilkesi, adalet sistemimizin temel taşlarından biridir. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında başlayan pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun görüş ve önerileri noktasında Adalet Bakanlığımızca üç ayda bir süresi uzatılan, infaz kurumlarında oluşabilecek risklere karşı bazı tedbirler geliştirilmişti. Bu tedbirler kapsamında infaz kanununda bazı düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Bu düzenlemeler, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülere yönelik olarak son olarak uygulanmış ve bu tedbirler sona ermişti. Özellikle vatandaşlarımız arasında “Kovid 19 düzenlemesi” olarak bilinen bu düzenlemenin eşitsizliğe neden olduğu yönünde görüşler vatandaşlarımız ve siyasi partiler tarafından bizlere iletilmişti.
Şöyle ki; aynı tarihte işlenmiş olsa bile yargılamanın hızlı yapılmaması sonucunda cezası kesinleşerek ceza infaz kurumuna giren kişilerde, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla uygulanan koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili olarak bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Kovid 19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.
Bu düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği, daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olacakların da yararlanabilmesi imkânını sağlıyoruz.
Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle: Kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme, Açık ceza infaz kurumundan ise 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme imkânı getiriyoruz. 31 Temmuz 2023 öncesinde hükümlülere uygulanan bu idari tedbir düzenlemesinin “suç işleyenlere” ifadesi eklenmek suretiyle yeni hükümlülere de uygulanmasıyla bir eşitlik kuralını sağlamış olacağız. Böylelikle bu uygulamayı da hayata geçirmiş olacağız.



