YAZARLAR

YAVUZ DONAT / Silivri’nin gölgesinde CHP kurultayı

Yarın… Cumhuriyet Halk Partisi‘nin “yine” kurultayı toplanacak. “Yine” diyoruz… Zira…
Özgür Özel, 5 Kasım 2023’te yapılan kurultayda genel başkan seçildi.

Sonra… 3 kez olağanüstü kurultay yapıldı… 6 Eylül 2024… 6 Nisan 2025… Ve 21 Eylül 2025
Ve yarın… Yine kurultay.
Silivri’nin gölgesinde yapılacağı kesin.

***

Ecevit… Rahmet istedi

Tarihten bir yaprak… Sekizinci Olağanüstü Kurultay… 4 Kasım 1979.
Oradaydım… Genel Başkan Bülent Ecevit dedi ki… Tutanaklarda var… Ses kayıtlarında da:
Bize en büyük zarar parti içindeki muhalefetten gelmiştir.
Muhalefetin ölçüyü kaçırmasından gelmiştir.
Onlara göre, önemli olan partiyi iktidar yapmak değil, parti içinde iktidar olmaktır.
1979-2025… Aradan geçen süre 46 yıl.
“Karaoğlan” Bülent Ecevit‘in sözleri hâlâ güncel.

***

Siyasetin ahlak sorunu

Geçmişte… Kemal Kılıçdaroğlu‘na, “Gandi Kemal” diyen kimler?
CHP’liler… İçlerinde milletvekili de var… İl başkanı da… Delege de… Seçmen de… Hatta gazeteci de.
Bitmedi… Kılıçdaroğlu’nu, “Mihail Gorbaçov’a benzetenler” kimler?

Yine… Aynı takım.
Hatta… Hızını alamayıp ölçüyü kaçıranlar… “Kemal Atatürk… Kemal Kılıçdaroğlu” güzellemesi yapanlar bile oldu… Yalan mı?
Ama bugün… Aynı Kılıçdaroğlu… “Hain… İçimizdeki düşman… Sarayın adamı… Koynumuzdaki yılan… Alçak… Partiden ihraç edilsin.”
Söyleyenler… AK Partililer değil… MHP’liler ya da DEM Partililer de değil… Yine CHP’liler… Ve bir ordu… Troller ordusu.
Nokta… Yorum sizin.

***

Kurultayların efendisi

Kurultaylar partisi… CHP, kurultay yapmayı çok seviyor.
Bugüne kadar 34 olağan kurultay… Ve 17 de olağanüstü kurultay.
Toplanıyorlar… Konuşuyorlar… Konuşuyorlar… Konuşuyorlar.
Bazen de kavga çıkıyor… Bu defa yumruklar konuşuyor.
Sonra kurultay bitiyor. Ve… Klasik açıklama yapılıyor… Fotokopi gibi:
“CHP, bu kurultaydan güçlenerek çıkmıştır.”
Ama… Parti içi sorunlar devam ediyor… CHP, bir türlü güçlenip iktidara gelemiyor.
Ondan sonra… Haydi bir kurultay daha.

***

Sarayın adamları

Cumhuriyet Halk Partisi’nde, son yılların modası…
Lideri… Genel merkezi eleştirdiğiniz anda damgayı yiyorsunuz:
“Sarayın adamı.”

İster… CHP’nin, cumhurbaşkanı adaylığını yapmış olun… Sarayın adamısınız… Örnek, Muharrem İnce.
İster… İl başkanlığı… Genel sekreterlik gibi görevlerde bulunmuş olun… Sarayın adamısınız… Örnek, Gürsel Tekin.
Hatta… Genel başkanlık yapmış olsanız bile… Fark etmez… Sarayın adamısınız… Örnek, Kemal Kılıçdaroğlu.
Sarayın… CHP’de amma da çok adamı varmış… İnanılır gibi değil.

***

Bagajdaki yük

Genel Başkan seçildiği günden bugüne… Özgür Özel‘in nasıl çırpındığının tanığıyız.
Siyasette uzlaşma… Normalleşme… Yumuşama yanlısı.
Fakat… Ceketinin eteğinden çeken o kadar çok ki.
Sertleşmesini… Kavga etmesini isteyen… O kadar çok ki.
Özgür Özel… Az biraz üslubunu yumuşatsa… “Sarayın adamı” bile diyecekler.
Olmaz ki… Bir lider, bagajında bu kadar yükü taşıyamaz ki.

***

İçerideki düşman

Oradaydım… Duydum… CHP’nin kurultay tutanaklarında da var… Ses kayıtlarında da.
Dördüncü Olağanüstü Kurultay… 28 Nisan 1967.

CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit, kürsüye çıktı ve dedi ki:
“Cumhuriyet Halk Partisi, kendi içindeki düşmanları yendi.”
Evet… Aynen böyle dedi… Kelimesine kelimesine.
Meğer CHP’nin, kendi içinde ne kadar da çok düşmanı varmış… Yeniyor, yeniyor bir türlü bitmiyor.

***

19 gün süren kurultay

İsmet İnönü dönemi… 17 Kasım 1947… CHP’nin Yedinci Olağan Kurultayı toplanıyor.
Bugünkü gibi… 2 gün, en fazla 3 gün süren, “aç, kapat” kurultayı değil.
Tam 19 gün süren bir kurultay.
Konuşmayan kalmasın misali… Herkes içini döküyor.
Genel başkan eleştirilmez değil… İnönü de eleştiriliyor.

Ve oylama… 645 oy kullanılıyor.
Liderin… Koskoca İsmet İnönü’nün aldığı oy… 595.
50 oy ise… Boş… Ya da başka isimlere.
Burası çok önemli…
İnönü’yü eleştirdiği için kimsenin sözü kesilmiyor… Kimse disipline verilmiyor… Kimse ihraç edilmiyor.
Kimsenin işine karışmak gibi olmasın ama…
Kurultay, cuma günü toplanıp pazar günü dağılacağına… Bir hafta… 10 gün… 15 gün… Hatta bir ay devam etse de… CHP ikide bir kurultay yapmak zorunda kalmasa.

***

Aman doktor bir çare

Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişten, tek parti döneminden gelen bir hastalığı var: Rakip partilerle değil… Öncelikle kendi içinde rekabet.
Sen ben çekişmesi… “Ya ben ya o” kavgası… Parti yönetimini ele geçirme mücadelesi.
CHP’nin tarihi hastalığı.
Özgür Özel, hastalığın tedavisi için kurultay üstüne kurultay topluyor ama… Çözüm değil.
Zira… Bu hastalık… Ayakta tedaviyle… Geçecek gibi değil.
CHP, kısır iç çekişmeleri… Parti içi iktidar kavgalarını aşabilmeli… Ve halka inmeli.
Trollere değil… Tabana/ halka kulak vermeli.
CHP’nin reforma ihtiyacı var.
Reform… Sistemin gizli efendilerini… Sahte demokratları… Cunta/darbe meraklılarını aşmak… Çok başlı görüntüden uzaklaşmak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu