GÜNDEMMANŞETLER

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin A Haber’de! Okullarda ara tatil kalkıyor mu? “Henüz karar verilmedi ama olabilir”

 Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, A Haber canlı yayınında Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, A Haber canlı yayınında

YENİ MÜFREDAT: “TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ”

Bakan Tekin, eğitimde yapılan en büyük devrimlerden birinin müfredat değişikliği olduğunu açıkladı ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla hayata geçen yeni programın detaylarını paylaştı.

“Bu tartışmaları biz iki yıldır yapıyoruz. Geçtiğimiz yani 2024-2025 eğitim öğretim yılının başında biliyorsunuz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla bütün programları, bütün müfredatları köklü bir revizyona tabi tuttuk. Burada üç tane şey yapmıştık Melih Bey. Bir tanesi, şu anda bizim programlarımız dünyada kazanım sayısı itibarıyla ağır olarak tanımlanan programlardan bir tanesiydi. Onu yaklaşık olarak üçte bir oranında hafiflettik. İkincisi, sizin sorduğunuz şekilde, yani dünyada pedagojik anlamdaki bütün değişiklikleri, metodolojik anlamda ne tür değişiklikler varsa, yani kazanımdan beceri temelli eğitime geçmek dahil, bütün bunların hepsini programlarımıza yansıttık. Üçüncüsü de, biz bakın, imparatorluk geleneği olan bir toplumuz ve bir arada yaşamayı, bir millet olmayı çocuklarımıza, gençlerimize mutlaka verebilmek durumundayız. Üçüncü yaptığımız şey de milli ve manevi değerler noktasında. Yani çocuklarımızı bir millet olma şuuruna, bu milletin değerlerini taşıma, gelecek kuşaklara aksettirme anlamında toplumun bizden beklentilerini de programların içerisine yerleştirdik.”

“POZİTİF GERİ DÖNÜŞLER ALIYORUZ”

Yeni müfredatın ikinci yılında olduklarını ve sahadan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Bakan Tekin, geçmişin eksikliklerinin giderildiğini vurgulayarak sözlerini noktaladı.

“Şu anda öğretmen arkadaşlarımız, öğrenci arkadaşlarımız, sistemi, yani yeni değişen programları tanıdıkça çok hızlı bir şekilde adapte oluyorlar ve bize çok pozitif geri dönüşler yapıyorlar. Burada sizin çocukluğunuzda ya da gençliğinizde, bizim okullarımızda, programlarımızda gördüğünüz ve sizi rahatsız eden yanlışlıklar, eksiklikler, farklılıklar, onların hepsini biz bir tepeden tırnağa gözden geçirmiş olduk böylece.”

ÖĞRETMEN ATAMALARINDA YENİ DÖNEM: “MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ”

Bakan Tekin, programda öğretmen atamaları konusunda “Milli Eğitim Akademisi”nin kurulacağını duyurdu. Bu akademinin, öğretmen adaylarını göreve başlamadan önce “usta-çırak” ilişkisi içinde pratik ve uygulamalı bir eğitim sürecinden geçirerek, sahaya daha hazır hale getireceğini belirtti.

“Biz şunu arzu ediyoruz; öğretmen adayı arkadaşlarımız atandıklarında sudan çıkmış balığa dönmemeleri için, bütün bu okul türlerimiz hakkında bilgi sahibi olmaları için ve tırnak içinde kendilerine mesleki anlamda tecrübelerini aktaracak bir usta, bir duayen öğretmenin kanatları altında yetişmesini, onunla tecrübe kazanmasını istediğimiz için Milli Eğitim Akademisi’nde uygulama ağırlıklı bir süreç başlattık ve bundan sonra öğretmen arkadaşlarımızı Milli Eğitim Akademisi üzerinden istihdam edeceğiz.”

NORM FAZLASI TARTIŞMASI VE ATAMALAR

Bakan Tekin, son günlerde tartışma konusu olan “norm fazlası” öğretmenler ve atama süreçlerine ilişkin de önemli bilgiler paylaştı. İhtiyaç fazlası durumunun okul veya bölüm kapanması gibi nedenlerle ortaya çıktığını belirten Tekin, bu öğretmenlere defalarca tercih hakkı tanındığını, ancak tercih yapmayanların bakanlık tarafından re’sen atandığını açıkladı.

“Biz tabii yapay zeka destekli, çok iyi çalışan bir mekanizma oluşturduk. Bütün Türkiye genelinde hangi dersler, hangi okul türlerinde eksilme varsa biz anlık olarak öğretmen ihtiyacımızı tespit ediyoruz. Norm fazlası haline gelen öğretmen arkadaşlarımıza ihtiyaç duyduğumuz okul bazlı tercih imkanı oluşturduk. Toplamda baktığınızda yaklaşık 10 defa bu öğretmen arkadaşlarımıza tercih alanı açmışız. Tercih etmediyse eğer, ‘Ben ısrarla Çankaya’daki bu okulda kalacağım’ dediyse eğer, bizim de kamu kaynaklarını etkin kullanılması açısından bu arkadaşlarımızı biz re’sen öğretmen ihtiyacımızın olduğu okullara görevlendirmiş olduk.”

ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİ DEĞİŞECEK Mİ?

Yeni müfredatla birlikte üniversiteye giriş sınav sisteminde bir değişiklik olup olmayacağı yönündeki en kritik soruya da Bakan Tekin net bir yanıt verdi ve öğrencilere güvence verdi.

“Çocuklarımız asla tedirgin olmasınlar. Sınav sistemiyle alakalı herhangi bir değişiklik gündemimizde yok. Şu an gündemimizde böyle bir şey yok. Yapacak olsak da siz bunu sosyal medyadan duymazsınız, biz zaten kendimiz açıklarız. Sınavlar bizim müfredatımızdan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarında anlatılan, öğretmenlerimizin anlattığı, dağıttığımız ders kitaplarındaki müfredattan soruluyor. Çocuklarımızın ilave bir kaynağa, ilave bir özel derse vesaire ihtiyacı olmaması için bütün tedbirleri alıyoruz.”

ÖZEL OKULLARA FAHİŞ FİYAT DENETİMİ: “ÇOK HASSASIZ!”

Bakan Tekin, özel okullardaki ücret artışları konusunda da velileri yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu. Fahiş fiyat artışlarına karşı çok hassas olduklarını ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte yasal düzenlemeler yaptıklarını vurguladı.

“Özel okullarla ilgili, ücretler konusunda da Hazine ve Maliye Bakanımızla beraber biz yönetmeliğimizi tekrar revize ettik. Ücretler noktasında da fahiş fiyat konusunda çok hassasız. Bu konuda, asgari ücretin birincisinde 10, 20 ve nihayetinde kapatmaya kadar varacak cezai müeyyidelerimiz var. Velilerimize şunu hatırlatmak istiyorum: Okullarla ilgili her şeyi, okullardaki QR kodlar üzerinden okuyabilirler. Yaptıkları bütün ödemeler, yaptıkları bütün sözleşmeler mutlaka elektronik bankacılık hizmetleri üzerinden olsun ki, biz oradaki fahiş fiyatı denetleyebilelim.”

Bakan Yusuf Tekin, özel okullarda çalışan öğretmenlerin özlük hakları ve çalışma koşullarına ilişkin şikayetler konusunda bakanlığın hassasiyetini dile getirdi. Denetimlerin sürdüğünü ancak hukuki işlem için öğretmenlerin resmi şikayetlerinin önemini vurguladı.

“Özel okullardaki öğretmenler dahil bütün çalışanlar, hem bizim tarafımızdan hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız tarafından zaten takip ediliyor. Ancak, sözleşmeye aykırı davranışlar varsa veyahut farklı bu anlamda ilişkiler varsa biz onları göremiyoruz. Göremediğimiz şeylerin denetimini yapamayız. Ancak, özel okullarda hiçbir öğretmenimizin, hiçbir öğretmen arkadaşımızın mağdur edilmesine müsaade etmeyiz. Bu türden suistimaller varsa, bu türden kul hakkı yiyen uygulamalar varsa bizimle paylaşırlarsa biz de gereğini yaparız orada.”

SINIFTA CEP TELEFONU YASAK, BAHÇEDE GELENEKSEL OYUN DÖNEMİ!

Bakan Tekin, teknoloji bağımlılığı ve obeziteyle mücadele kapsamında okullarda hayata geçirilen yeni uygulamaları anlattı. Sınıflarda cep telefonu kullanımının yasaklandığını hatırlatan Tekin, bu yasağın tek başına çözüm olmadığını ve alternatif olarak geleneksel oyun kültürünü yeniden canlandırdıklarını belirtti.

“2023 yılı yazında biz biliyorsunuz okullarda cep telefonu kullanmayı yasakladık öğrenciler için. Yani, şu anda çocuklarımız okula geldiklerinde cep telefonlarını okul idaresine teslim edip sınıflara ondan sonra girebiliyorlar. Fakat, bu sorunu çözer mi? Bu çözmez. Bunun yerine biz başka şeyler de yaptık. Çocuklarımızın okullarda hem teknoloji bağımlılığı açısından, hem de obeziteyle mücadele açısından, geleneksel oyunlarımızı okullarımızda, okul ortamlarımızda yeniden hayata geçirecek tedbirler aldık. Yani çocuk sınıfında cep telefonuyla sosyal medyada oynarken şimdi artık okulun bahçesine gitsin, hem o biraz önce bahsettiğim kültür aktarımının sağlandığı geleneksel oyunlarımızı oynamış olacak, hem de teknoloji bağımlılığından uzaklaşmış olacak.”

MASADA “16 YAŞ SINIRI” VAR! SOSYAL MEDYA DEVLERİNE SERT UYARI!

Teknoloji bağımlılığıyla mücadelenin daha geniş bir çerçevede ele alındığını belirten Bakan Tekin, sosyal medya kullanımı için yaş sınırı getirilmesi konusunun diğer bakanlıklarla birlikte masada olduğunu açıkladı. Tekin, bu konudaki asıl sorumluluğun sosyal medya platformlarında olduğunu vurgulayarak sert bir uyarıda bulundu.

“Aile Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte, şu an en son Avustralya 16 yaş sınırı getirdi, sosyal medya kullanımı ile ilgili olarak. Biz de bunu gündemimize alabiliriz, bunu tartışabiliriz. Ama burada bir nokta var, onu ben ısrarla ifade etmek istiyorum, o da şu; şimdi bu sosyal medya platformları eğer bu toplum konusunda, çocuklarımız konusunda biraz daha duyarlı olsalar kendi içinde bunu rahatlıkla önleyebilirler. Yani çocuklarımız için zararlı içerikleri engelleyebilirler. Ama bu konuda adım atmıyorlar. Orada adım atılmayınca bizim bu yasaklayıcı tedbirlerimizin ne kadar sorunu çözer bilmiyorum.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu