Büyük tehlike! 2050’de 746 milyon çocuk obez olabilir

Dünyada 5–19 yaş arası çocuklarda obezite prevalansı 1975 yılında yüzde 4 iken, 2022 yılında bu oran yüzde 20’ye ulaştı. Obez çocuk sayısı 1975 yılında yaklaşık 11 milyon iken, 2022’de 65 milyon kız ve 94 milyon erkek olmak üzere toplam 159 milyona yükseldi. 2050 yılında ise dünya genelinde 746 milyon çocuk ve gencin, aşırı kilolu/obez olacağı öngörülüyor.

FİZİKSEL AKTİVİTE AZ
İşte bu büyük tehlikeye dikkat çeken Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. M. Celal Kızılkaya, çocukluk çağı obezitesi ve tedavi süreci ile ilgili önemli bilgiler verdi. Doç. Dr. Kızılkaya, “Çocukluk çağı obezitesinde; çocukların akademik hayatta başarılı olma kaygısı, yaşanılan çevrenin güvenli olmaması, çocukların evde daha çok ekran karşısında vakit geçirmelerine ve fiziksel aktivitelerinin azalmasına neden olmaktadır” dedi.

KAHVALTI ÖĞÜNÜ ATLANMAMALI
Diyetteki artmış yağ oranı, fazla karbonhidrat tüketimi ve şekerli içeceklerden zengin beslenmenin obeziteye yol açtığına da dikkat çeken Doç. Dr. Kızılkaya, “Bu şekilde beslenen çocukların çeşitli vitamin ve mineral yetersizlikleri açısından da risk altında oldukları bilinmelidir. Düzenli ve dengeli beslenme obezite gelişimini engelleyici bir faktördür. Öğün atlanmasının, özellikle de çocuklarda kahvaltı alışkanlığının olmamasının doğrudan obeziteye yatkınlığa yol açtığı çalışmalar ile gösterilmiştir. Ebeveynlerin her ikisi de obez ise çocukta şişmanlık riskinin belirgin olarak arttığı da kanıtlanmıştır” dedi.

BİLGİSAYAR BAŞINDA GEÇİRİLEN SÜRE AZALTILMALI
Çocukların obeziteden korunması için neler yapılması gerektiğini ise Doç. Dr. Kızılkaya, şöyle sıraladı:
Genetik hastalıkların ya da hormonal bozuklukların şüphe edildiği çocuklar, çocuk endokrinoloji hekimleri tarafından görülmeli ve izlenmelidir.
Obezitenin söz konusu olduğu durumlarda ise tedavinin en önemli bileşeni yaşam tarzı değişiklikleridir.
Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, uyku saatlerinin düzenlenmesi ve ekran (bilgisayar, televizyon, akıllı telefonlar vb.) başında geçirilen sürenin azaltılması, önerilen yaşam tarzı değişiklikleri arasındadır.
Erişkin dönemde uygulanan bariatrik cerrahi, çocukluk çağında öncelikli tedavi yöntemlerinden biri değildir ve bu konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir.
Çocuk, bu konuda deneyimli, çocuk endokrinoloji dahil gerekli tüm branşların bulunduğu merkezlerce değerlendirilmelidir.
BÜTÜNCÜL TEDAVİ UYGULANMALI
OBEZİTENİN kalıcı tedavisinin ancak multidisipliner bir yaklaşımla mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kızılkaya, şöyle dedi: “Multidisipliner yaklaşım derken obeziteye neden olan faktörleri irdeleyen bilim dalları ile kollektif bir çalışma kastedilmektedir. Obezitenin tedavisinde ekipte yer alması gereken kişiler; obezite cerrahisi (genel cerrah), endokrinoloji, gastroenteroloji, psikiyatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, beslenme ve diyet, psikoloji, fizyoterapi gibi alanlarda uzmanlar olarak sayılabilmektedir. Bu branşların hepsi ayrı ayrı hastayı değerlendirmekle birlikte, haftalık toplantılarla bir araya gelerek, hasta için bütüncül bir yaklaşım ile en uygun tedavi şemasını belirlemektedir. Böylece hastaya özgü, sağlık durumuna ve mevcut hastalıklarına göre uygun tedavi protokolü belirlenmiş olur. Bu şekilde izlenen hastalarda ömür boyu korunan tedavi başarısı şansı oldukça yüksektir.”



