BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Kadın ve çocuğa şiddete karşı en ön safta ben varım

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’daki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” dolayısıyla düzenlenen programda konuştu:

Bugün şiddet sebebiyle hayat yolculukları kesintiye uğramış, derdini içine atmak zorunda olan kadınlarla dayanışmamızı göstermek adına burdayız. Hayatlarını kaybeden tüm kardeşlerimize gani gani rahmet diliyorum. Yaşadığı travmalar sebebiyle kadınlık onurları incinmiş tüm kadınlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en ön safta yer alacağımın bilinmesini isterim. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet insanlık suçudur, ihanettir. Akıl, vicdan, ahlak ve izan sahibi hiçbir erkeğin de hayatı paylaştığı kadınlara karşı menfi bir halde olması düşünülemez.

Toplumun temeli olan ailelerin de kilit taşı kadındır. Kadın mutluysa aile mutludur, kadın huzurluysa o ailede huzur vardır. Kadına yönelik şiddet, ailenin huzuruna vurulmuş bir darbedir. Bizim kültürümüzde aile, mahremiyeti olan bir yapıdır. Ancak şiddet varsa burada aile mahremiyetinden söz edilemez. Şiddetin olumsuz etkilerine, özellikle çocuklarda daha fazla şahit oluyoruz. Erken yaşta şiddetle karşılaşan çocuklar daha sonradan meselelerini şiddetle çözmeye meyyal oluyor. Bu tür sorunları engellemenin yolu aile kurumuna sahip çıkmaktan geçiyor.

23 YILDA KADINA VE ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANSLA MÜCADELE ETTİK

Cumhurbaşkanı ve iki kız evladı babası olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına, çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en ön safta yer alacağım.

Türkiye son 23 yılda şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların hak ve hukukunun teslimi konusunda başarı ortaya koydu. “Sıfır tolerans” yaklaşımıyla kadına ve çocuğa yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadele ettik. İş hayatından siyasete, akademiden bürokrasiye her alanda kadınları güçlendirmenin gayretinde olduk.

BU MESELE İDEOLOJİK KAVGALARA MEZE YAPILAMAZ

Bugün popüler kültürün mağdur ettiği kadınlar, kapitalist sistemin vahşi dişlileri arasında ezilen kadınlar, moda sektörünün metalaştırdığı kadınlar görmezden geliniyor. Kadına şiddet gibi özünde insani bir meselenin ideolojik kavgalara meze yapılmasını, mevzi savaşlarına alet edilmesini bizler tasvip etmiyoruz. Biz, Türkiye olarak konformistlerin rahatını bozmaya, mazlumu kimliğine bakmadan savunmaya devam edeceğiz.

BİZ İNSAN MERKEZLİ BAKIYORUZ

Kadına ve çocuğa şiddet sorununu rakamlar ve istatistikler üstünden konuşmayı doğru bulmuyorum. Türkiye bu meselede başkalarına kıyasla daha kötü bir durumda değildir, tam tersine Avrupa ülkelerine göre biz çok ilerideyiz. Burada esas mesele candır. Yaradılmışların en şereflisi olan insandır. Tek bir hanım kardeşimiz bile şiddete uğruyor, şiddet kurbanı olsa bile bu durum küçük kıyametin koptuğunun habercisidir. Tek bir kayıp bile çoktur, hepimiz adına hüzün vericidir. Biz meseleye tamamen insan merkezli bakıyoruz.

BABALARDAN İSTİRHAM EDİYORUM EŞİNİZE DESTEK OLUN

Şehir hayatının sıkıntıları ve zorluklarıyla birlikte ailenin omuzlarına binen yük de artıyor. Bu yükün sağlıklı bir şekilde taşınabilmesi için kadın ile erkek arasındaki rol dağılımının adaletli yapılması şart. Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer aldığı bir tabloda eski alışkanlıklar, eski davranış kalıplarının aynen devam etmesi beklenemez. Bilhassa çocukların eğitimi ve yetiştirilmesinde annenin yanı sıra babalara da önemli sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Herhalde babalar alınmıyor değil mi? Dijital dünyadan doğan tehditler giderek artarken çocuklara kol kanat germek sadece annelerin değil babaların da birincil görevidir. Bu konuda geçen hafta yaptığım çağrıyı bugün tekrarlıyorum. Hayatı paylaştığımız eşlerimize daha fazla destek olmamız gerekiyor. Evlat sahibi tüm babalarımızdan eşlerine daha fazla yardımcı olmalarını, özellikle çocuklarının eğitimi ve yetiştirilmesi noktasında daha fazla yük almalarını, ellerini taşın altına daha fazla koymalarını istirham ediyorum.

2002’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27.9, Ekim 2025’te 35.7’ye yükseldi, 2025’te kadın istihdam oranı 35.8’e çıktı. Kadına karşı işlenen suçların cezalarını artırarak caydırıcılığı yükselttik. Şiddet önleme ve izleme merkezlerimizin sayısını artırdık. Alo 183 hattıyla herhangi bir şiddetle karşılaşan kadınların yanlarında olmayı sürdürüyoruz. KADES kadınların hizmetinde. 5. Ulusal Eylem Planı’nı bugün yürürlüğe koyduk. Eylem planı 2026-2030 dönemlerini kapsıyor. Farkındalığı artırıcı toplum temelli müdahaleler yürüteceğiz. Etkin hukuki koruma ve adalete erişim konusunda ceza adaleti sistemini temin edeceğiz. Erken uyarı ve müdahale sistemlerini geliştireceğiz. Şiddet uygulayanlara yönelik davranışsal dönüşümün sağlanmasıdır.

KADINLARDAN ANLAMLI MESAJ

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yurdun dört bir köşesinde kadınlar yürüyüş ve etkinlikler düzenledi. Elazığ’da trafik sinyalizasyonları “Şiddete Hayır” ve “Kadına Saygı” mesajlarıyla aydınlatıldı.

GAZZELİ RESSAMDAN ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR

Programda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Başkan Erdoğan’a Gazzeli kadın ressam Yasemin Esad Muhaysin’in “Hayatta Kalanların Gözyaşları” isimli tablosunun replikasını takdim etti. Ressam Muhaysin, gönderdiği videolu mesajda “Gazze’nin ve çektiği acıların sesi olan herkese, özellikle de Gazze halkının ve içinde bulunduğu zor durumun her zaman yanında olan Erdoğan’a içten teşekkürlerimi ve takdirlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

GAZZELİ KADINLARA YÖNELİK BARBARLIĞA TEPKİ GÖSTERMEDİLER

(Erdoğan) Gazze soykırımında şehit olan 70 bin Filistinlinin 3’te ikisini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Hal böyleyken utanç verici bir çifte standartla karşı karşıyayız. Bunun vicdanlarda açtığı yarayı en iyi şu an burada bulunan Gazzeli kardeşlerimiz biliyor. Gazzeli kadınlara yönelik barbarlık hak ettiği tepkiyi görmedi. Tepkilerinin ölçüsünü mağdurlar ve faillerin kimliklerine göre ayarlayanlar o suçu işleyenler kadar zulme ortak oldu. İsrail’in işlediği cinayetin vahameti üzerinde bir baskı kurulmadı. Gazze’nin cesur kadınlarını saygıyla selamlıyorum. Kadınların can, mal ve onuruna yönelik her saldırı amasız, fakatsız karşı durulması gereken bir eylemdir.

EMİNE ERDOĞAN: ŞİDDETSİZ TÜRKİYE İÇİN BİRLİK OLALIM

Emine Erdoğan, 2026-2030 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı’nın hayırlı olmasını dilediği sosyal medya mesajında “Kadına yönelik şiddet, yalnızca bir insana yönelik saldırı değil, bir ailenin direncini zayıflatan, toplumun düzenini bozan sarsıcı bir kırılmadır. Bu kırılma, bir evin sesini kısar, bir çocuğun geleceğe dair güvenini gölgeler ve toplumun ortak değerlerini yıpratır. Dolayısıyla şiddet, her türüyle aynı derecede yıkıcıdır ve asla kabul edilemez. Devletimizin şiddetle mücadelede attığı kararlı adımlarla bu karanlığı dağıtacağımıza yürekten inanıyorum. Hiçbir haneyi sarsmayan, hiçbir yaşamı gölgelemeyen şiddetsiz Türkiye için el ve gönül birliği ile çalışmaya devam edelim” ifadelerini kullandı.

BAKAN GÖKTAŞ: DEVLET HER ZAMAN KADINLARIMIZIN YANINDA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Bakan Göktaş, “Şiddet bir anda ortaya çıkmaz. Küçük işaretlerle belirir. Fark etmek, ‘Dur’ demektir. Bu yüzden ‘İşareti fark et’ diyoruz. Şiddetin hiçbir bahanesi olamaz ve hiçbir şekli kabul edilemez. Bu bilinçle, devletimizin bütün kurumlarıyla birlikte kadınların her zaman yanındayız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle bir kez daha ifade ediyoruz. Bugün ve her gün kadına karşı şiddetin karşısında kararlılıkla durmaya devam edeceğiz” dedi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu