MELİH ALTINOK / Sırrı Süreyya Önder’in ardından

Dün akşam üzeri bir süredir yoğun bakımda olan Sırrı Süreyya Önder’in ölüm haberi geldi.
Pandeminin ardından Sinan Çetin’in ve Gani Müjde’nin olduğu bir masada denk geldiğimizi hatırlıyorum. Mesele neydi bilmiyorum ama elbette siyaset tartıştık.
“Hiçbir dediğine katılmıyorum, pandemide dediklerin hariç” diye nezaketle sohbeti tatlıya bağladı. Ardından ekledi: “Koşa koşa gittik o aşıları olduk, hiç de iyi yapmadık.”
Her zamanki gibi sigarası ağzından düşmüyordu. Belli etmemeye çalışıyordu ama sağlığından yana pek tadı tuzu olmadığı hissediliyordu.
Sırrı Süreyya ile aramızda siyasi konularda sert tartışmalar geçti. Şimdi düşününce hepsi hava cıva.
Siyasi nefretini kararmış ruhuna maske yapan bir avuç zavallı dışında Önder’le ilgili ülkenin genel ruh hâlinin de bu olduğunu görüyorum.
Herkes üzgün.
Kendisiyle farklı dünya görüşlerine sahip olanlar bile Önder’in samimiyetinden emin.
Tıpkı benim gibi, onu çok tanımasalar da insanların aklında Sırrı Süreyya’nın dürüstlüğü kalmış.
Demek ki başarmış. Doğru bir hayat yaşamış, insanların ruhlarına dokunmuş. Bu hayatta elimizden daha fazla ne gelir ki?
Yakınlarına sabır dilerim, Allah rahmet eylesin.
***
SEN ASIL AÇILIŞI YAPILMAYANLARI DÜŞÜN
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün KKTC‘deydi. İçinde cumhurbaşkanlığı ve parlamento binalarını barındıran Külliye’nin açılışını yaptı.
Rum yönetiminin sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Erdoğan’ın ziyaretini “Türkiye’nin adada iki egemen devlete dayalı çözüm arayışının göstergesi” olarak nitelendirdi.
“Yüksek teyakkuza” geçmişler, AB’ye de bildirmişler…
Bu da ne ki?
Siz bir de KKTC’de açılışı yapılmayan tesisleri göreceksiniz…
***
DİNCİ DİYANET!
Diyanet İşleri Başkanlığı‘nın bu haftaki cuma hutbesinde zina konusu işlenmiş.
İmamlar camilerde “Zina haramdır” demiş, gençlere evlenme çağrısı yapmış, günahtan uzak durulması gerektiğini anlatmış vs.
“E ne var bunda?” demeyin.
Baksanıza CHP’si ve Halk TV’si, Birgün’ü, Sözcü’sü, kadın dernekleri, feministler vs. ayakta.
Basın açıklamaları, çarşaf çarşaf bildiriler, “Tehlikenin farkında mısınız” haberleri.
Hep bir ağızdan “Diyanet ne yapmak istemektedir?” diye soruyorlar.
Arkadaşlar din bu. Sadece İslam değil, Hıristiyanlık da Musevilik de binlerce yıldır aynı şeyleri söylüyor.
“Asla kabul edilemez” ne demek?
Medyada başımıza gurme kesilen hanzonun Diyanet’i “Istakoz helaldir” fetvası vermediği için yobazlıkla suçlaması gibi, keyfinize göre İslam mı istiyorsunuz?
Eğer öyleyse istediğiniz gibi yaşayın, kim engelliyor? Diyanet’in onayı olmadan kendinizi yeterince dindar hissedemiyor musunuz?
***
ÖZEL HABER
“Avcılar’da bir parkta oynayan çocukların bahçeye kaçan topuna sinirlenen kadın ile çocuklar arasında tartışma yaşandı. Çocukların toplarını geri istediği sırada kadın, elindeki çapayla topu patlattı. Elindeki taşı atan kadın ile çocuklar arasındaki tartışmaya, kısa sürede kadının eşi de dâhil oldu.” (Doğan Haber Ajansı)