YÜKSEL AYTUĞ / Açlıktan çamur yiyorlar

Hangi birine üzüleceğimi şaşırdım artık. Gazze’de katledilen bebeklere mi, Sudan’da ciplerin arkasına iple bağlanıp sürüklenen kadınlara mı, Çin’de zulüm gören Uygur Türkleri’ne mi? Peki ya fukara Haiti‘nin açlıkla savaşan gariban halkına ne demeli?..

Haiti’de gıda krizi, özellikle kırsal bölgelerde ve kenar mahallelerde alarm verici seviyelere ulaştı. 2025 yılında bir gazeteci olarak bunu yazmaktan utanıyorum ama birçok aile, açlığı hafifletmek için “çamur bisküvileri” olarak bilinen, kil, tuz, su ve yağ karışımından yapılan bir yiyeceğe başvuruyor. Besin değeri taşımayan bu sözde kurabiyeler, gıdaya erişimi olmayanlar için tek çare haline geldi. Birleşmiş Milletler’e göre, 5,4 milyondan fazla Haitili ciddi gıda güvensizliği yaşıyor ve binlercesi önümüzdeki aylarda, çetelerin şiddeti, ekonomik çöküş ve tedarik dağıtımını engelleyen blokajlarla daha da kötüleşen açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. İnsani yardım kuruluşları, Haiti’nin Batı yarımküredeki en kötü krizlerden birini yaşadığını belirtiyor ve bu durumun acı veren küresel eşitsizliğin bir yansıması olduğunu vurguluyor. Üstelik bütün bunlar kılı kıpırdamayan dünyanın gözü önünde yaşanıyor.
Dünyamız hiç bu kadar insanlıktan çıkmamıştı…

Bu da İtalyan vahşeti
Farkındayım, bugünkü köşemiz pek kasvetli oldu ama alın size bir insanlık utancı daha… İtalya bugünlerde neyle uğraşıyor biliyor musunuz? Yıllar önce Bosna Hersek‘te “insan safarisine” çıkan zengin ve av meraklısı vatandaşlarını bulmakla…
Evet, vahşi İtalyan avcılar (!) Sırp askerlerine 80 ile 100 bin lira ödeyip, yüksek yerlere mevzilenerek zavallı insanları dürbünlü tüfekleriyle öldürmüşler. Çocuk öldürmek için ise daha fazla ödeme yapmışlar. Şimdi bir grup savcı bu isimlere ulaşmak ve belgeleri bularak iddianameye koymak için çalışıyormuş.
Haber DW Türkçe’de yayınlandı. İliklerime kadar ürperdim…

Herkes hayran kaldı
Atv‘nin Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında pazar akşamı yarışan Aliye Göksel Çetin adlı doktor adayı genç kızımız; zarafetinin yanı sıra sempatik tavırları, yetiştirilme tarzı ve genel kültürüyle izleyenleri kendine hayran bıraktı. Özellikle yarışmaya onunla birlikte gelen babasının çocuk yetiştirme konusunda yaptığı harika konuşma adeta ders niteliğindeydi.
Gelgelelim, 500 bin TL’lik soruya kadar ulaşan Aliye, kendi branşıyla ilgili “Hangisi ‘Takotsubo kardiyomiyopatisi’nin halk arasında bilinen adıdır?” sorusunda (Doğru cevap: Kalp kırıklığı sendromu) çekilme kararı alınca milyonluk soruyu açtırma şansını kaybedip yarışmadan 300 bin lira ödülle ayrıldı.
Bu işi simülasyon çözer
National Geographic’de tek bölümünü kaçırmadan izlediğim Uçak Kazalarının İzinde adlı bir belgesel var. Her hafta bir uçak kazası mercek altına alınıyor. 4 uzman pilot, o kazanın teknik verilerinin yüklendiği sanal kokpitte uçağın uğradığı kazanın tüm detaylarını yeniden canlandırıp, o uçağı kurtarmaya çalışıyorlar. Böylece “Kaza, başarılı bir pilotajla önlenebilir miydi, yoksa kaçınılmaz mıydı?” sorusunun yanıtı ortaya çıkıyor.
Acaba Gürcistan’da düşen C 130 uçağımız için de böyle bir sanal kokpit düzeneği kurulabilir mi? Bence bu işin sırrını çözse çözse bu teknoloji çözer.
Gaf kürsüsü
Milyoner’deki “Hangi kıtada doğan ilk insanın kim olduğu bilinmektedir?” sorusunda “Hazreti Adem olabilir ama o doğmadı ki, gökten indi” diyen yarışmacı, Oktay Kaynarca’yı gülme krizine soktu. (Doğru cevap: Antarktika)
Zap’tiye
Çalarken kameraları bantlayanların, hesap verirken canlı yayın istemelerine ne buyurulur peki?
Ne demiş?
“Kocalarınızın eski atletlerini atmayın. Onlarla çok güzel cam siliniyor.” (Seda Sayan)



