GÜNDEMMANŞETLER

“İmamoğlu suç örgütü” iddianamesinde rüşvet skandalı! Kreş bahanesiyle 54 milyon lira almışlar

(Foto: AA) (Foto: AA)

2 KREŞ İÇİN TOPLAM 34 MİLYON 545 BİN LİRALIK ÇEK
İddianamede yer alan eylem 25’teki değerlendirmede ise şüpheli Gürkan Akgün’ün müşteki A.F’den proje siluet onayı için 2 kreş yaptırmasını istediği ve bunun karşılığında müşteki tarafından 2023’te, iki parça halinde toplamda 34 milyon 545 bin liralık çek kesildiği kaydedildi.

Eylem 31’de şüphelilerden İbrahim Bülbüllü’nün şüpheli Remzi Baka’yı arayarak, İBB’nin yaptığı kreşler için maddi destek talep ettiği, Baka’nın da 2021’de Bülbüllü’nün yönlendirdiği bir kişinin banka hesabına 1,5 milyon lira gönderdiği ve 3 parça halinde 4,5 milyon liralık çek verdiği belirtildi.

ŞİŞLİ’DE İMAR DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNİN KABULÜNDE KREŞ YAPIMI İÇİN 12 MİLYON 500 BİN LİRALIK 3 ÇEK
İddianamede yer alan eylem 39’da ise şüpheli Yakup Öner’in, Ekrem İmamoğlu’nun talimatı üzerine yaptığı araştırmada şüpheli Süleyman Çetinsaya’nın iki kreş yaptırdığını söylediği anlatıldı.

Eylem 43’te de 2022’de şüpheli Adem Altıntaş’ın, Hakkı Demir Vakfı’na ait taşınmazın imar planı değişikliği için Şişli Belediyesine başvurduğu, o dönem Başkan Yardımcısı olan şüpheli Resul Emrah Şahan’ın ise kreş yapımı için para talep ettiği, Altıntaş’ın da vakıf adına örgüt yöneticisi Soytekin’e ait firmalara toplamda 12 milyon 500 bin liralık üç çek verdiği aktarıldı.

Eylem 49’da ifadesi yer alan şüpheli Yakup Öner, 2023’te Vaniköy’de yer alan Rus iş adamına ait villanın güçlendirme ruhsatı için şüpheli Cüneyt Yakut’un Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğüne başvurduğunu, İmamoğlu’nun talimatıyla ruhsat karşılığında o dönem maliyeti 600 bin dolar olan küçük bir kreş yaptırılmasının istendiğini anlattı.

TALEP EDİLEN KREŞ YAPIMI İÇİN 13 MİLYON LİRA
Eylem 55’te ifadesine yer verilen şüpheli Mehmet Faruk Baştürk, satın aldığı otelin imara ilişkin usulsüzlüklerini çözmek amacıyla Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğüne görüşmeye gittiğini, şüpheli Öner’in bunun karşılığında kreş yapmasını istediğini, bunun üzerine 2023’te şüpheli Süleyman Atik’in gönderdiği kişilere 2 parça halinde 13 milyon lira verdiğini söylediği aktarıldı.

İddianamede, iki farklı eylem kapsamında örgüt yöneticileri ve üyelerinin bazı firma sahiplerinden kreş yapımı amacıyla para talebinde bulunduğu, ancak ilerleyen süreçte bu taleplerin farklı şekillerde yönlendirildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianame geneline bakıldığında şüphelilerin 2017-2023 yılları arasında gerçekleşen 9 farklı eylemde firma sahiplerinin isteklerini yerine getirmek için direkt olarak kreş yapılması talebi doğrultusunda 19 milyon 220 bin lira, 1 milyon 850 bin dolar, toplam değeri 54 milyon 545 bin lira olan çekler ve bedelsiz 3 ev temin edildiğinin anlaşıldığı belirtildi.

“KAMUYA YAPILACAĞI İDDİA EDİLEN YARDIM, RÜŞVET TALEP EDİLEN KİŞİLERE BAHANE OLARAK SUNULDU”
İddianamenin örgütle ilgili “Süreklilik” başlıklı bölümünde şüphelilerin ifadelerinin, örgüt elebaşı İmamoğlu’nun 2014’te başkanı olduğu Beylikdüzü Belediyesinden başlayan ve günümüze kadar olan süreçte “Sistem”i süreklilik arz edecek şekilde işlettiğini gösterdiği belirtildi. İddianamede, ifadelere yönelik değerlendirmenin devamında şunlar kaydedildi: “Her ne kadar bazı söylemlerin ilk etapta ‘kreş, okul, spor salonu’ gibi kamuya yardım yaptırmak adı altında şirin gözüküp faydalı yardımlarda bulunması vaatleri karşılığında iş insanlarının belediyeden olan taleplerinin hızlı ve olumlu karşılanacağı belirtilerek, taraflar ikna edilmeye çalışsa da vaatler sonrasında genellikle ya paranın elden alınıp herhangi bir kamuya yarar bina (kreş, okul vs.) inşa edilmediği ya da taraflara bu kamu yardımını nakden yüksek gösterip para ya da taşınmaz verilmesi konusunda razı ettikleri anlaşılmıştır. İnşaat sahiplerine ilk etapta kreş adı altında istenilen yardımın inşaat sahiplerinin nakit sıkışıklıktan ötürü ‘barter’ yoluyla yapılan projeden taşınmaz alımına razı edilmiş ve kamuya yapılacağı iddia edilen yardım, rüşvet talep edilen kişilere bir bahane olarak sunulmuştur. Süreklilik arz eden bu ‘Sistem’e para aktarımı yapılırken ifadelerde de belirtildiği gibi örgüt liderinin bizzat isminin zikredilerek taraflar üzerinde mevcut olan kamu gücü hissettirilmeye çalışılmıştır.”

İddianamede, “Boğaziçi İmar Müdürlüğü” başlıklı bölümde de dosya kapsamında değerlendirme yapıldı.

Boğaz’ın öngörünümünde kalan yapılara ilişkin önemli iş insanlarıyla yaptığı görüşmeleri Ekrem İmamoğlu’na ileten şüpheli Yakup Öner’in, onun talimatına göre dosyaların uygun görülmesi için rüşvet, irtikap olarak “hayır işi olarak kreş, okul, kütüphane vb.” taleplerinde bulunduğu iddianamede belirtildi. Bu talepleri “hayır işi” olarak kabul etmek zorunda kalan birçok müşteki ve mağdurdan bunlar karşılığında yüklü miktarlarda nakit temininin ya doğrudan Fatih Keleş tarafından (Florya’da bulunan ofisinde) veya onun talimatlarıyla hareket eden Zafer Keleş, Murat Keleş ve Süleyman Atik tarafından temin edildiği aktarıldı.

İddianamede, “Temin edilen bu suç gelirlerinin herhangi bir sosyal yardımda kullanıldığına ilişkin tespit olmayıp, bu suç gelirleri bir kısmını örgüt mensuplarının şahsi zenginleşmelerinde bir kısmını ise şüpheli Ekrem İmamoğlu liderliğinde kurulan suç örgütünün ‘Sistem’ adını verdiği ve siyasetin dizaynı amaçlı kurulan havuza aktarıldığı, bir kısım parayı da örgüt adına yurt dışına kaçırma yöntemlerine başvurdukları anlaşılmıştır.” denildi.

Eylem 26 kapsamında, müşteki M.İ.G’nin Ataşehir’de satın aldığı arazi için İBB’ye imar planı başvurusunda bulunmasının ardından, kendisinden imar izni karşılığında otopark yapımı amacıyla para talep edildiği aktarılan iddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:

“Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan çıkar amaçlı suç örgütü soruşturma dosyasının bütününden anlaşıldığı üzere, kuruluş yeri Beylikdüzü’nden 19 Mart 2025 tarihine kadar, iş insanlarından rüşvetleri ilk olarak ‘sosyal yardım’ adı altında kreş, okul, yurt, vb. gibi masumane kamuya faydalı yatırım bahaneleriyle talep etmiş, söz konusu talebin kabul edilmesi durumunda ise bu alanlarda kullanılacağı bahanesiyle nakit, çek, banka havalesi gibi yöntemlerle rüşvet paralarının genellikle örgüt yöneticileri Fatih Keleş veya Adem Soytekin tarafından tahsil edilerek örgüt ‘Sistem’ine aktarıldığı anlaşılmıştır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu