YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Diploma olmadan konuşmak yasak!

Sosyal medya; sağlıktan spora, gıdadan psikolojiye, finanstan medyaya vs. birçok alanda yorum yapan insanlarla dolu.
Bu kişilerin çoğunun konuştukları ve tavsiyelerde bulundukları alanlarda uzman olup olmadığını bilmiyoruz.
Gerçek hayatta bile sahte diplomayla doktorluk, öğretmenlik yapanlara rastlıyoruz. Aynı durumun daha fazlası sosyal medyada yaşanıyor. Sosyal medyada birçok sahte uzman var.
İşte bu soruna Çin çözüm buldu. Çin’de 25 Ekim’de yürürlüğe giren yeni yasayla birlikte influencer’ların artık finans, sağlık, hukuk, eğitim gibi ‘hassas’ konularda paylaşım yapabilmeleri için resmi bir diploma, mesleki lisans veya sertifika gibi yeterlilikleri sağlaması gerekiyor. Yanlış bilgilendirmeyi önleme ve halkı yanıltıcı içeriklerden koruma adına güzel bir gelişme.

Tabii Çin gibi devlet otoritesinin üst seviyede olduğu bir ülkede bu tarz değişimler “İfade özgürlüğüne zarar verir mi?” sorusunu akıllara getiriyor.
Çin’de her şey kontrol altında olduğu için insanların endişelenmesinde haklılık payı var.
Türkiye’de de sosyal medyada hassas konularda yapılan yayınların belli kurallar çerçevesinde olmaya ihtiyacı var.
Elbette uzmanlık tanımı da çok subjektif.
Herkes kendince finanstan sağlığa birçok konuda yorum yapma özgürlüğüne sahip ama bu özgürlük etkileşimi artırma adına yalan yanlış bilgilerin paylaşımına olanak tanımamalı.
İnsanlar hassas konularda paylaşım yapanları takip ederken bu kişinin alanında uzman olduğunu gösteren bir etiket ya da sertifika görmeli.
Sosyal medya alanında dijital sansüre dönüşmeyecek şekilde yasa çıkarmak ise zor ve çok detaylı bir iş. Ama halkın da yanıltılmamaya ihtiyacı var!
İfade özgürlüğüne zarar vermeyecek, sosyal medyanın özgür ortamına gölge düşürmeden yasalar çıkarılmalı!

TOKYO-NEW YORK UÇUŞU 1 SAAT!

Japonya‘da Nippon Travel Agency adlı seyahat acentesi 2030’lu yıllarda yörünge altı uçuşlara başlamak için hazırlık yapıyor.
Yörünge altı uçuş, atmosferin sınırına kadar yükselip yörünge altı bir yay çizdikten sonra inişe geçmek demek.
Firma uçuşlar, deniz üzerindeki özel platformlardan kalkış yapabilen ASCA model uzay uçağıyla yapmayı planlıyor.
Araç inişi de yine deniz üzerindeki bir platforma yapacak. Bu sayede örneğin normalde 13 saate yakın süren TokyoNew York uçuşu yalnızca 1 saate inecek.
İstanbul’da akşam trafiğinde Avrupa yakasından Asya yakasına geçmenin bile bir saati geçtiğini düşünürsek Tokyo’dan New York’a bir saatte gitmek müthiş bir deneyim olacak gibi gözüküyor. Tabii parası olana!
Bu yolculuğun gidiş-dönüş bilet fiyatının yaklaşık 652 bin dolar olacağı belirtiliyor.
Bu teknolojiyle kıtalararası organ nakli gibi çok acil kargo taşımacılığı da yapılır. Firma kıtalararasını bir saate uçmanın zamanla yaygınlaşacağını öngörüyor. Peki, bu uçuşun yaratacağı karbon salınımı ne olacak?
Küresel Isınma’yı kıyamet gibi yansıtıp, sığırların saldığı gazı bile hesaba katıp yapay et tüketimi dayatmaya çalışılırken, devasa karbon salınımına neden olacak uçuşları planlıyorlar! Bu ne yaman çelişkidir!
Dünyada boşuna karbon salınım vergisi çıkarmıyorlar! Bu vergiyi önce özel jetler, devasa tekneler ve helikopterlerle seyahat eden zenginler ödemeli!

SOSYAL MEDYA MAHKEMESİ!

İddiaya göre ünlü spor sunucusu Güntekin Onay, önceki akşam yemek siparişi vermiş.
Kurye, güvenlik prosedürü gereği kadın güvenlik görevlisi tarafından beIN Sports binasına alınmamış.
Onay da kadın güvenlik görevlisine küfretmiş. Duruma sinirlenen güvenlik görevlisinin kocası da dün sabah beIN Sports binasını silahla basıp, “Nerede Güntekin Onay” diyerek ortalığı birbirine katmış. Neyse ki, silah oyuncak çıkmış!
10 Kasım sabahı bu olay gündem oldu, iyi mi?
Eğer iddialar doğruysa Onay ayıp etmiş. Elbette olayı bir de Onay’dan dinlemek lazım!
Onay gibi popüler medyacıların seveni kadar, sevmeyeni de var! Hemen sosyal medya mahkemesi kuruldu! Canı sıkılan vatandaş çoktan kararını verdi. İşte o yorumlardan bazıları:
“Güvenlik görevlisi, prosedür neyse onu yerine getirmiş.”
“Kadına hakaret edersen, kocası da senin kapına silahla gelir! Keşke çıkmasını bekleseydi otoparkta!”
“Açken insanlar bazen dilini tutamayabiliyor.”
“Dün Galatasaray yenildiği, Fenerbahçe de yendiği için biraz gergindi Güntekin Bey.”
“Güntekin Onay, güvenlik görevlisine hakaret ettiği için hakkında işlem yapılsın.”
“Güntekin sıkıntılı bir tip. Yapmış olabilir.”
“İletişim kurmak çok mu zor? Her hakaret edeni bassaydık ülkenin yarısı diğer yarısını basardı.”

ÇÖPE Mİ, TUVALETE Mİ ATILMALI?

Geçenlerde sosyal medyada tıkanan tuvaleti açmaya çalışan bir ustanın yoğun çabasını konu alan bir paylaşım yapıldı. Ve bu paylaşımın ardından “Tuvalet kâğıdı tuvalete mi yoksa çöpe mi atılmalı?” sorusu gündem oldu.
Bu sorunun cevabı çok basit.
Birçok tuvalet kâğıdı zamanla suda çözünüyor. Ama düzenli şekilde ya da bazen abartılı bir şekilde top büyüklüğünde tuvalete atılan kâğıtlar zamanla borularda tıkanmaya yol açabiliyor.
Özellikle de atık boruların dar olduğu eski binalarda ve kırsaldaki evlerde tuvalet kâğıdı nedenli tıkanmalar çok yaşanıyor.
Yeni binalarda bile bazıları tuvalet kâğıdı yerine kâğıt havlu kullandıkları için zamanla borularda tıkanma yaşanıyor!
Tuvalet kâğıdını tuvalete atmak daha hijyenik gözükse de doğru olan çöp tenekesine atmak!

Altyazı

“İnsanlar basit nedenlerle mutlu, daha da basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. Aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha da basit bir nedenle ölmeleri gibi” (İklimler)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu