Önce hakemler ardından futbolcular! Türk futbolundaki bahis skandalı: Bilançosunun boyutu A Haber’de açıklandı

A Haber ekranlarına bağlanan Taner Karaman, çarpıcı açıklamalarda bulundu (Ahaber.com.tr – Ekran görüntüsü)
“BU OPERASYON FUTBOL DEĞİL BAHİS ÇETESİNE DARBEDİR”
“Bugün atılan bu adım, bir futbol operasyonu değil; Türkiye’nin bahisle mücadele operasyonudur. 1024 futbolcunun PFDK’ya sevk edilmesi, yargılama ya da cezalandırma anlamına gelmiyor. Masumiyet karinesi burada çok önemli. Zaten Beşiktaş’tan Necip Uysal ve Ersin Destanoğlu gibi isimler de açıklama yaparak ‘Biz oynamadık’ dediler. Süreç adli makamlarca yürütülecek ve eğer gerçekten bir suç unsuru varsa, gerekli cezalar verilecektir.”
“Ancak bu sürecin doğal bir sonucu olarak futbol takviminde de bazı aksaklıklar yaşanabilir. Çünkü sevk edilen 1024 ismin büyük kısmı 2. ve 3. Lig’de forma giyiyor. Bu da liglerin ertelenmesi ya da takımların altyapı kadrolarıyla sahaya çıkması gibi sonuçlar doğurabilir. Hatta uzun süredir gündemde olan ‘3. Ligi kaldırma’ fikri bu süreçte somut bir adım haline gelebilir.”
“Sayın Başkan Hacıosmanoğlu’nun ifadesiyle, ‘tescil edilmiş liglerle ilgili geriye dönük işlem yapılamaz’. Ancak eğer bu soruşturmalar sonunda bir hakemin veya futbolcunun doğrudan şike yaptığı, yani maç sonucunu manipüle ettiği tespit edilirse, o zaman işin rengi değişir. Çünkü o durumda artık tescilin bir anlamı kalmaz. Örneğin, iki yıl önceki bir 2. Lig şampiyonluğu eğer şikeyle elde edilmişse, o tescil hukuken geçersiz hale gelir. Bu da Türk futbolunda yeni bir sayfa açılması anlamına gelir.”
“Sonuç olarak, bugün yaşanan süreç sadece bir futbol meselesi değil, Türkiye’nin ekonomik ve sportif geleceğini ilgilendiren büyük bir temizlik operasyonudur. Eğer bu süreç doğru yönetilirse, hem futbolumuz hem de ülke ekonomisi açısından tarihi bir dönüm noktasına tanıklık ediyor olabiliriz.”
BAHİS SKANDALININ HUKUKİ BOYUTU NEDİR?
A Haber ekranlarında Avukat Hadi Dündar, Türk futbolunu sarsan bahis skandalını hukuki açıdan değerlendirdi. Dündar, sürecin hem disiplin hem de adli boyutlarıyla ele alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, TFF Başkanı’nın açıklamalarının ardından savcılığın resen soruşturma başlatmasının hukuken büyük önem taşıdığını ifade etti.
Avukat Hadi Dündar’ın açıklamaları şöyle:
“Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı geçtiğimiz günlerde önemli bir açıklama yaptı. Başkan, “Benim hakemlerim var, 152 hakem üzerinde tespit yaptım. Bu kişilerin bahis hesapları bulunuyor ve 152’si aktif şekilde bahis oynuyor.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamanın ardından sürecin seyri değişti. Zira bu ifadeler, doğrudan TFF Başkanı’ndan geldiği için hukuken ciddiyet arz ediyor. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı resen harekete geçti ve “Madem böyle bir durum var, biz de konuyla ilgili soruşturma başlatıyoruz.” diyerek resmi bir adım attı.
Dolayısıyla karşımızda iki ayrı boyut oluştu: bir yanda TFF’nin yürüttüğü disiplin soruşturması, diğer yanda savcılığın yürüttüğü adli süreç.
TFF cephesinde yapılan açıklamalara göre, toplam 152 hakemin yasal bahis sitelerinde hesapları bulunduğu, bazılarının ise 18 bin kez bahis oynadığı tespit edildi. Bu kişiler hakkında 8 ila 12 ay arasında değişen disiplin cezaları uygulanmış ve lisansları iptal edilmiştir. Ayrıca federasyon, yaklaşık 4 bin 700 futbolcuya ilişkin de benzer incelemelerin sürdüğünü, 1.024 oyuncunun aktif bahis hesaplarının bulunduğunu açıklamıştır.
Avukat Hadi Dündar, Türk futbolunu sarsan bahis skandalını hukuki yönden değerlendirdi (Ahaber.com.tr – Ekran görüntüsü)
“HAKEM, YASAL VEYA YASA DIŞI HİÇBİR ŞEKİLDE BAHİS OYNAYAMAZ”
Federasyonun bu konuda dayanağı, kendi Talimatname ve Yönetmelikleridir. Bu düzenlemelere göre, bir hakem ya da futbolcu, yasal ya da yasa dışı fark etmeksizin bahis oynayamaz. Çünkü böyle bir eylem, tarafsızlık ilkesini zedeler. Hakemlik müessesesinin temelinde güven ve tarafsızlık vardır; bahis oynamak ise bu güvene gölge düşürür.
Şimdi, işin ikinci boyutu yani hukuki süreç devreye giriyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu olayları 6222 sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında inceliyor. Bu kanuna göre, bir hakem veya sporcu, müsabaka sonucunu etkileyebilecek şekilde hareket eder ya da menfaat sağlarsa, bu durum “şike” olarak değerlendirilir.
6222 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca, böyle bir fiil tespit edilirse 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Eğer kişinin kendi yönettiği maçlarla doğrudan bağlantılı bir bahis faaliyeti varsa, bu ceza 4,5 yıla kadar çıkabilir. Üstelik her maç ayrı bir fiil olarak değerlendirileceği için, her bir olay için bağımsız ceza sorumluluğu doğabilir.
Savcılığın burada dikkat ettiği nokta, bahislerin yasal platformlarda oynanmış olmasıdır. Türkiye’de yasal bahis sitelerinde hesap açmak için kimlik doğrulaması, IBAN ve hatta e-Devlet onayı gerekmektedir. Dolayısıyla bir başkasının sizin adınıza bu işlemleri yapması oldukça zordur. Bu nedenle, “Ben oynamadım” veya “Hesabı ben açmadım” gibi savunmalar, teknik olarak inandırıcılığını yitiriyor.
Bazı hakem ve sporcular, “Yasal sitede oynadım, kendi yönettiğim maçlarda bahis yapmadım.” şeklinde açıklamalar yaptı. Ancak bu beyanlar, suçun oluşumunu ortadan kaldırmaz. Çünkü mevzuat açık: hakem, yasal veya yasa dışı hiçbir şekilde bahis oynayamaz.
Savcılık, şu anda her bir şüpheliyi tek tek inceliyor. Hangi tarihlerde, hangi maçlar için, ne tür bahisler oynandığı belirleniyor. Bu kapsamda bugün itibarıyla 18 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği açıklandı. Bu durum, söz konusu kişilerin kendi yönettikleri maçların sonucunu etkileyebilecek şekilde bahis oynadığı yönünde ciddi şüphe bulunduğunu gösteriyor.
Sürecin bundan sonraki aşamasında, TFF’nin disiplin cezaları tahkim tarafından değerlendirilecek. Tahkim Kurulu kararları kesin nitelik taşıdığı için, bu süreç federasyon nezdinde sonuçlanacak. Ancak adli soruşturma ise bağımsız şekilde ilerleyecek ve sonuçlarına göre kamu davası açılması ihtimali söz konusu olacak.
Kısacası, Türk futbolunda yaşanan bu bahis meselesi hem disiplin hem de ceza hukuku açısından çok boyutlu bir süreci beraberinde getiriyor. Önümüzdeki günlerde bu soruşturmanın daha da genişlemesi ve yeni isimlerin dosyaya dâhil edilmesi bekleniyor.”



