

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’da Karabağ Zaferi’nin 5. Yılı Kutlamaları’na katılıyor. Başkan Erdoğan “Karabağ Zaferi Türk dünyasının gururudur” dedi.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları…
Türkiye’deki kardeşlerinizden size selam getirdim. 30 yıllık işgali sona erdiren muazzam bir zafer kazandık.
Hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle otuz yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ni bir kez daha tebrik ediyorum. Bu büyük zaferin mimarı ve lideri İlham Aliyev kardeşimi canı gönülden kutluyorum; başarılarının daim olmasını diliyorum. Karabağ’ın özgürlüğe kavuşması yalnız Azerbaycan için değil, Türk dünyası için de büyük bir gurur vesilesidir.
OMUZ OMUZA YAN YANA DURUYORUZ
Azerbaycan ordusunun Karabağ toprağında attığı her adım, istiklal ve izzet uğruna dökülen her damla kan, Türk dünyasının ortak tarihine altın harflerle yazılmıştır. Bugün burada Azerbaycan askerleriyle Türkiye’den gelen asker kardeşlerimiz omuz omuza, yan yana duruyoruz.
Askerlerimize baktıkça iki devlet tek millet şiarının ne demek olduğunu görebiliyoruz. İlham Aliyev’in dirayetli liderliğiyle Azerbaycan ordusu Karabağ’ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık yangını da söndürdü. Allah’a hamdolsun, bugün Karabağ’ın her karışında huzur, kalkınma, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu güven ve barış daha da güçlenecek.
KARABAĞ ZAFERİ YENİ DÖNEMİN KAPILARINI AÇTI
Karabağ zaferi sadece adaletsizliği sonlandırmakla kalmadı; aynı zamanda bölgede yeni bir dönemin kapılarını açtı. Vatan mücadelesi, Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri değiştirdi. Bu zaferi bir son değil, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz.
İlham Aliyev’in kalıcı barış için gösterdiği samimi çabaları takdirle karşılıyoruz. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın attığı cesur adımları da memnuniyetle takip ediyoruz. İnşallah bu zafer, iki liderin yapıcı tavrıyla bölgede huzur ve barışı tahkim edecek kalıcı bir anlaşmayla neticelenecektir. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Aramızdaki müstesna ilişkiler, somut ve stratejik projelerle her geçen gün güçleniyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Şahdeniz ve TANAP ile başlayan iş birliğimiz, Nahçıvan doğal gaz boru hattının faaliyete geçmesiyle daha da pekişti.
Şimdi bu iş birliğimizi daha da ileri götürmenin kapsamını geliştirmenin gayretindeyiz.
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattını da en verimli şekilde kullanmak için Azerbaycan ile birlikte çok daha ileri adımlar atacağımıza inanıyorum.
Azerbaycan, Karabağ başta olmak üzere halkın güvenliğinin sağlanması, yok edilen kültürel ve dini mirasın restorasyonu için büyük bir gayret sarf ediyor. Karabağ’ı gezme ve inceleme fırsatı buldum; havalimanları, yollar, köprüler, tüneller, demiryolları, konutlar, yükselen binalar, tarım ve ulaştırma projelerini bizzat gördüm.
İlham kardeşimin liderliğinde, Azerbaycan’ın neler başarabileceğine yakından tanık oldum. Bir kez daha maşallah, mübarekallah diyorum.
HER TÜRLÜ DESTEĞE DEVAM EDECEĞİZ
Bu süreçte Azerbaycan’a gereken her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Sadece ikili iş birliğimiz değil, Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki birlik ve dayanışmamızı da sürdürüyoruz.
Ekim ayında Gebele’de 12. zirvemizi gerçekleştirdik. Zirvede çağrısını yaptığım 15 Aralık Dünya Türk Dili Günü’nün UNESCO’da hayata geçmesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Teşkilat dönem başkanlığımız sırasında Azerbaycan’la dayanışmamız inşallah daha da güçlenecek.
Şimdiden can Azerbaycan’a çalışmalarında başarılar diliyorum. Azerbaycan’ın sarsılmaz desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Türk dünyasının konumunun güçlenmesini temenni ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Bu vesileyle, Vatan Muharebesi’nde canını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 1918’de Bakü’yü işgalden kurtaran Kafkas İslam Ordusu’nun bütün şehitlerini, bir kez daha minnetle anıyorum.
9 Kasım Devlet Bayrak Günü’nüzü de yürekten kutluyorum. Hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.



