SAĞLIK

Ülkemizde 35 bin kişi organ bekliyor

3-9 Kasım, Organ Bağış Haftası. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 25 bin 246 hasta böbrek nakli, 2 bin 650 hasta karaciğer nakli ve bin 477 hasta kalp nakli bekliyor. Akciğer ve ince bağırsak gibi diğer organların nakilleri için bekleyen hastalar da eklendiğinde toplam 33 bin 498 hastanın organ bağışı için umut taşıdığı görülüyor. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın son 12 yıllık verileri, beyin ölümü gerçekleşen 23 bini aşkın kişiden sadece yüzde 23’ünde organ bağışı yapıldığını gösteriyor. Ayrıca istatistikler ülkemizdeki organ bağışının 2018 yılından bu yana yarı yarıya düştüğünü gösteriyor. 85 milyon nüfusu olan ülkemizde bir yılda sadece 300 kadar organ bağışı yapıldığı belirtiliyor.

HAYAT KURTARAN İYİLİK ZİNCİRİ
Memorial Bahçelievler – Şişli Hastaneleri Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, organ bağışıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Sağlık hizmetlerinin her aşamasında yüksek kalite ve şeffaflığın toplumun sisteme olan güvenini artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Polat, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘organ nakli dinen caizdir’ yönündeki açıklamasıyla birlikte dini çekinceler büyük ölçüde azalmıştır. Yine de bazı aileler sosyal baskı ya da yanlış önyargılar nedeniyle bağış kararını vermekte tereddüt etmektedir. Oysa organ bağışı, hayat kurtaran bir iyilik zinciridir” dedi.

TÜRKİYE CANLI VERİCİLİ NAKİLLERDE ÖNCÜ
AVRUPA ülkelerinde organ nakillerinin yaklaşık yüzde 80’inin kadavradan yapıldığını, Türkiye’de bu oranın ise tersine döndüğünü, yani nakillerin yüzde 75’inin canlı donörden, yüzde 25’inin ise kadavradan yapıldığını belirten Prof. Dr. Polat şöyle dedi: “Bu tablo, toplumda organ bağışının halen yetersiz olduğunu göstermektedir. Ancak Türkiye, canlı vericili karaciğer nakillerinde dünya çapında başarılı sonuçlar elde etmektedir. Son yıllarda düzenlenen farkındalık kampanyaları sayesinde kadavra bağış oranında kısmi artış gözlense de hastaların beyin ölümü tanısının konulduğu merkezlere ve halka büyük görev düşmektedir.”

KADAVRA NAKİL SAYISI ÇOK AZ
Organ bağışının, ülkemizde henüz istenen seviyede olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Polat, “Türkiye’de her yıl yalnızca 300–400 kadavra donörden organ alınabilmektedir. Oysa Batılı ülkelerle aynı düzeye ulaşabilmek için bu sayının en az 10 kat artması, yani yılda 2 bin–3 bin kadavra donöre ulaşılması gerekir. Bu durum, organ bekleyen binlerce hasta için büyük bir fark oluşturacaktır” dedi.

TÜRK DOKTORLARIN DENEYİMİ MÜTHİŞ
Karaciğer naklinin yüksek teknik beceri ve güçlü bir yoğun bakım desteği gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Polat, “Dünya standartlarındaki organ nakil merkezlerimiz ve Türk doktorların deneyimi sayesinde yabancı hastalar da organ nakli için ülkemize geliyor. Organ nakli sonrası ilk bir yıl, hastalar için kritik öneme sahiptir. Düzenli kontroller ve doktor önerilerine tam uyum, yaşam kalitesini korur. Organ nakli yalnızca cerrahi bir işlem değildir; cerrahi, anestezi, yoğun bakım, enfeksiyon, psikoloji ve koordinasyon ekiplerinin birlikte çalıştığı multidisipliner bir süreçtir” dedi.

BAĞIŞLANAN HER ORGAN YAŞAM UMUDU
SON 10 yılda çalıştığı hastanede bin 656’sı yetişkin, 344’ü çocuk olmak üzere 2 bin karaciğer nakli gerçekleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Polat, “Nakiller sayesinde 2,5 aylık bebekten 80 yaşındaki hastalara kadar 2 bin kişi sağlığına kavuştu ” diye konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu