Zorbay fanus içinde korunmuştu! Çok üzüldüm

Bahiste adı geçen 152 hakem Disiplin Kurulu’na sevk edildi. İsimler için yorumunuz nedir? Özellikle Zorbay Küçük’ü sormak istiyorum, adını listede görünce ne düşündünüz?
Hakemliğin bir kültürü ve saygısı vardır. En kariyerli hakem, takım kaptanıdır. Arkadaki hakemler öndekilere imrenerek bakar, onların bilgi birikim ve tecrübelerinden faydalanırlar. Bugün gelinen noktada rol model isim de kalmadı, saygı ve hiyerarşik anlayış da yok oldu! 152 isim buzdağının görünen yüzü. Arkada gizli kalmış isimler olduğunu düşünmeden geçemiyorum! Disiplin savunmalarında itiraflar gelirse bunlar da ortaya çıkacaktır. Peki Mevcut MHK’nın bu işte hiç mi suçu yok? Bir yılda 4 kez klasman yapmış 152 ismin 90 tanesini kendi terfi ettirmiş ve hızla kendi kadrolarını oluşturmuş. Mesela 7 Süper Lig hakeminden Zorbay Küçük hariç 6 tanesini, Süper Lig yardımcılarından 15 ismin 14’ünü MHK terfi ettirmiş. İstanbul’dan Ocak 2025’te sadece bölgeselden 13 kişi terfi ettirmişler, 10 tanesi bahisten disipline sevk edilmiş! Geçen sezon başından bu yana ekranlarda ve yazılarımda işaret ettiğim esas tehlikeli yapılanma buydu. Üstelik gençleştirme mottosu da yanıltma algısı taşıyordu. Çünkü bu terfilerin yaş ortalaması 32… Zorbay Küçük ismini duyunca hiç şaşırmadım ama üzüldüm. Fanus içinde korundu. O yaptı, üstü örtüldü, gizlendi. “Nasıl olsa bana bir şey olmaz”a alıştırıldı. Ona iyilik yaptığını sananlar büyük zarar verdiler. Bugün eserinizle gurur duyun (!) Yazık oldu…
ELDEKİ HAKEMLER BU LİG İÇİN YETERLİ. SORUN YAŞANMAZ
MHK elde kalan hakemlerle Süper Lig’i nasıl götürecek, buna nasıl çözüm bulacak?
Öncelikle ortada bir çürümüşlük varsa ki tespitle var olduğu TFF Başkanımız tarafından açıklandı. Son 5 yılda 2 dönem olmak üzere yaklaşık 2.5 sezondur bu işin başında olan Ferhat Gündoğdu MHK’sının bu işte hiç mi suçu yok? Sadece bu sezon 4 klasman yaparak bu kadroyu onlar oluşturdu. Esas bu pencereden bakmalıyız. MHK ve eğitim departmanı, hatta varsa kapıdaki bekçi köpeği bile Riva’dan gönderilmelidir. Liyakati, saygınlığı olan yeni bir MHK oluşturulmalı. Olaylara karışmamış, mevcut hakemlerle ligler oynatılmaya devam edilmeli. Süper Lig’deki 7 hakemden 6’sı zaten sıradan hakemler. Eksiklikleri hissedilmez bile. Elde bulunan hakemlerle bu lig maçları yönetilir.
UEFA VE FIFA’DA KAYGI UYANDIRDI!
Türk hakemlerinin adının bahiste geçmesi Avrupa’da nasıl yankı bulur? UEFA’da bundan sonra sıkıntı olur mu?
Bu olay olduğundan bu yana Avrupa’daki hakem dostlarımız “Türkiye’de neler oluyor?” diye aradılar, telefonum susmadı. Dünya ve Avrupa basınında yankı uyandırdı. Ülke hakemliği 8 Mart olayı ile UEFA ve FIFA’da endişe, kaygı ve şüphe uyandırdı. Güven eşiğimizi düşürdü. Sonra Halil Umut Meler darp olayı kafaları karıştırdı. Bu bahis olayı ile de güvensizlik zirve yaptı. Ne Collina ne de Rosetti bundan sonra Türk hakemlerine güvenle yaklaşamaz. Önemli maçları geçtim, maç vermez. Çünkü UEFA ve FIFA kendi organizasyonlarının marka değerini koruma konusunda çok tutucu ve kararlılar. Asla taviz vermezler..
ALACAKLARI CEZALAR BELLİ!
Bundan sonraki süreç bu hakemler için nasıl işleyecek? Bize bu konu hakkında bilgi verir misiniz? Ne olacak?
TFF Disiplin Talimatı Madde 57’de, bahisle ilgili yaptırımlar açık şekilde ifade edilmiştir. MD 57-2 “Aksine hareket eden kişiler, 3 aydan 1 yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti ile cezalandırılır” diyor. MHK Talimatı Madde 40 Disiplin Hükümleri ise “Disiplin Kurulu tarafından bir defada 45 gün toplamda 90 gün ceza alanın lisansı, başka bir karara gerek kalmadan iptal olur” diyor. Kimse bu konuyu sulandırmamalı. Bahis oynadığı şüphesiyle değil, tespiti ile tedbirli olarak sevk edildiler. Buradan dönüş olmaz. Zaten bahis oynamanın klasmanı da kokartı da olmaz. Eğer döndürülmeye kalkan olursa asla kabul görmez. Tabi ki Tahkim’e gitme hakları var. Lakin geçmiş ola…
DEVLETİMİZE VE TFF’YE TEŞEKKÜR ETMELİYİZ!
MHK Başkanlığı yapmış bir kişi olarak bu tablo için bir analiz yapar mısınız?
Yapılacak analiz kaldı mı ki? Dibin dibini gördük. Devletimize, Spor Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza ve TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na yapılan bu operasyon dolayısıyla teşekkür ederiz. Şimdi TFF Başkanı’na büyük iş düşüyor. Konu yarım veya havada kalmamalı. Bunların inine girmeli, bağırsaklarına kadar temizlemeli. Hakemlik ile ilgili orada kim varsa hepsini göndermeli, departmanı komple yenilemeli. Bizim en sevimli oyuncağımız olan futbolun marka değerini korumalıyız. Milli Takımımız harika giderken, Avrupa kupalarında 3 takımımız son 6 maçta 6 galibiyetle Avrupa’yı sallarken, yaşanan bu bahis olayı futbolumuzun marka değerini zedeledi. Hakemliğimizi resmen öldürdü, gömdü. Bu durumu bir seferberlik görevi olarak kabul ederek el birliği ile federasyonumuza ve ilgililere destek vermeliyiz. Çekişmelere, kavgalara, egolara son verip gün dayanışma günüdür demeliyiz.
MELER, ŞANSALAN VE KOL VAR
Hafta sonu Süper Lig’de iki derbi var, bu olayların o maçlara bir yansıması olur mu?
Galatasaray-Trabzon ve Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmaları için hakemlerimiz var. Halil Umut Meler, Ali Şansalan, Yasin Kol bu maçlarda görev alma olasılığı yüksek isimler. Ülke hakemlerimiz şapkalarını önlerine koyacaklar, akıllarını başlarına toplayacaklar, sorumluluklarını bilecekler, bu yaşananlardan ders çıkaracaklar. Hakemliğin sadece sahada değil saha dışında da ne kadar önemli olduğunun farkında olacaklar. Hakemlik kültürünü iliklerine kadar almalı ve yaşatmalılar. Yön verdikleri futbol ekonomisinin değerine katkı sağlayacak çizgiden taviz vermeliler. Kulüpler ve oyuncular da hakemlere yardımcı olmalılar.



