MANŞETLER

İngiltere ve Türkiye arasında imzalar atıldı! Eurofighter ile göklerde yeni dönem: Bölgede dengeler yeniden kurulacak

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında Eurofighter anlaşması imzalandı (AA)Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında Eurofighter anlaşması imzalandı (AA)

Anlaşmanın ardından Eurofighter’ın teknik kabiliyetleri ve diğer savaş uçaklarına göre üstün özellikleri, A Haber ekranlarında ele alındı.

Türkiye’nin savaş uçağı ihtiyacına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Askeri Stratejist Doç. Dr. Cüneyt Küsmez, Türk Hava Kuvvetleri‘nin orta ve uzun vadeli planlamasında Eurofighter projesinin kritik bir rol oynayacağını vurguladı.

Milli Savunma Bakanlığı‘nın da sıkça dile getirdiği gibi Türkiye’nin savaş uçağı alanında bir harekât ihtiyacı bulunduğunu belirten Küsmez, “Kısa vadede mevcut F-16 filosu operasyonel ihtiyaçları karşılıyor. Ancak 2030’lardan itibaren yerli platform KAAN’ın devreye girmesiyle bir kısmı kapatılacak olsa da, 2040’lara doğru mevcut envanterdeki uçakların ekonomik ömürleri dolmaya başlayacak. Bu nedenle, hem harekât hem eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak yeni tedariklere ihtiyaç var” dedi.

“F-16 SÜRECİNDEKİ TIKANMA EUROFİGHTER SEÇENEĞİNİ ÖNE ÇIKARDI”

ABD’den alınması planlanan F-16’ların teslim sürecinde yaşanan gecikmeleri hatırlatan Küsmez, “Türkiye, ABD’den 40 adet F-16 ve bakım kitleri için ödeme yapmıştı ancak yaptırımlar ve ikili ilişkilerdeki gerginlik bu süreci aksattı. Bunun üzerine Ankara, Eurofighter seçeneğini masaya getirdi. Almanya’nın çekimser tavrı süreci zorlasa da İngiltere bu konuda hep yapıcı bir duruş sergiledi” ifadelerini kullandı.

“BU TEDARİK S-400 GİBİ JEOPOLİTİK BİR HAMLE DEĞİL”

Eurofighter projesinin stratejik değil, operasyonel bir ihtiyaçtan doğduğunu vurgulayan Küsmez, “Bu alım, S-400 gibi jeopolitik bir tercih değil; tamamen Türk Hava Kuvvetleri’nin operasyonel kapasitesini koruma ve güçlendirme amacına dayanıyor. Uçakların NATO standartlarıyla uyumlu olması, mevcut mühimmatın sorunsuz kullanılabilmesi ve pilotların F-16’dan geçişinin kolay olması büyük avantaj” dedi.

“BÖLGEDE DENGELER YENİDEN KURULACAK”

Yunanistan’ın son yıllarda Fransa’dan Rafale, ABD’den ise yeni nesil F-serisi uçaklar tedarik ettiğini hatırlatan Küsmez, “Yunanistan bu alımlarla kısa süreli bir üstünlük elde etti. Türkiye’nin Eurofighter alımı ise Ege’deki dengeyi yeniden tesis edecek. Yunan basını dahi bunu ‘Ege’de dengeleri değiştiren hamle’ olarak yorumluyor. Kısacası bölgede dengeler yeniden kurulacak” diye konuştu.

“44 UÇAK TÜRK HAVA KUVVETLERİ’NE NEFES ALDIRIR”

Küsmez, ilk etapta planlanan 44 uçağın Türkiye’ye önemli bir rahatlama sağlayacağını belirterek, “Bu sayı bile kuvvetin hem eğitim hem operasyonel kapasitesini rahatlatır. Ancak üretim süresi uzun, stok miktarı sınırlı. Bu nedenle Umman ve Katar gibi ülkelerin elindeki ikinci el Eurofighter’ların geçici çözüm olarak Türkiye’ye devri de değerlendirilebilir” dedi.

“BAKIMI YAPILAN UÇAKLAR RİSK OLUŞTURMAZ”

Küsmez, ikinci el uçakların performansına ilişkin tartışmalara da değinerek, “Bunları otomobil gibi düşünmemek gerekir. Her parçasının belirli bir kullanım süresi vardır. Saat bazlı bakımları düzenli yapıldığı sürece ikinci el uçaklar da etkin biçimde kullanılabilir. Nitekim bugün hâlâ Vietnam’da UH-60 helikopterleri uçmaya devam ediyor. Bu nedenle bu formül mantıksız değil” ifadelerini kullandı.

“PLANLAMA ÇOK KATMANLI YAPILMALI”

Son olarak Türkiye’nin hava gücü planlamasının çok katmanlı yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Küsmez, “Eurofighter kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilir; ancak uzun vadede yerli üretim ve sürdürülebilir tedarik zinciri Türkiye’nin stratejik bağımsızlığını belirleyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci Mete Sohtaoğlu, Türkiye’nin İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya ortaklığında üretilen Eurofighter Typhoon savaş uçaklarına yönelik anlaşmasına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sohtaoğlu, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait üç uçağın Türkiye’ye tören ve inceleme amacıyla getirildiğini, bu sürecin yalnızca bir satın alım değil, aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa savunma sanayi ekosistemine daha aktif şekilde dahil olmasının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in de hazır bulunduğu incelemelerde, İngiliz askerî heyeti ve savunma sanayi temsilcilerinin yer aldığını belirten Sohtaoğlu, ilk etapta İngiltere’den 20 adet Eurofighter alınmasının planlandığını açıkladı. Sohtaoğlu, “Bu uçaklarda Türkiye’nin kendi mühimmatlarını kullanma imkânı olacak. Ayrıca sözleşmenin önemli bir maddesi de İngiltere’nin ürettiği Meteor hava-hava füzelerinin takılı halde teslim edilmesi. Bu da yaklaşık 40 adet Meteor füzesinin Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi anlamına geliyor” dedi.

“TÜRK SAVUNMA SANAYİSİ GÜÇLENİYOR”

Sohtaoğlu, anlaşmanın 5,4 milyar Sterlin değerinde olduğunu ve bu bedelin sadece uçakları değil, pilot eğitimi, yedek parça, lojistik destek ve füze sistemlerini de kapsadığını vurguladı. Eğitim ve entegrasyon sürecinin Katar üzerinden yürütüleceğini belirten gazeteci, “Türk pilotları ilk aşamada Katar’daki filoda eğitim alacak. Türkiye’de altyapı tamamlandığında bu sistemler tamamen yerli üslerde konuşlanacak. Umman’daki uçaklar da modernizasyon programına dahil” ifadelerini kullandı.

Sohtaoğlu, anlaşmanın yalnızca bir alım operasyonu olmadığını, Türkiye’nin gelecekte Avrupa merkezli yeni nesil savunma projelerinde de yer alabileceğini belirtti:

“Bu sadece Eurofighter meselesi değil. İngiltere, Almanya ve Fransa 2030 sonrasında yeni bir 6. nesil savaş uçağı üretimi için hazırlık yapıyor. Türkiye, KAAN projesini sürdürürken aynı zamanda bu Avrupa girişimi içinde üretici veya tedarikçi ülke olarak da rol alabilir. Bu da Türk savunma sanayine ciddi bir yetenek kazandıracaktır.”

Gazeteciye göre, bu gelişme bölgesel dengeleri de etkiledi. Sohtaoğlu, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail’in Türkiye’nin bu hamlesini “yakından ama endişeyle” izlediğini ifade ederek, “Bu ülkeler için bu anlaşma, Türkiye’nin bölgedeki hava üstünlüğü açısından ciddi bir kırılmayı temsil ediyor” dedi.

Son olarak Almanya’dan Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a yapılacak ziyaretin de bu süreçle bağlantılı olabileceğini belirten Sohtaoğlu, “Bu ziyaretin yalnızca diplomatik bir temas değil, aynı zamanda savunma iş birliği çerçevesinde yeni görüşmelere zemin hazırlayacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Sohtaoğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin savunma stratejisinde Eurofighter anlaşmasının yalnızca bir alım değil, stratejik bir entegrasyon adımı olduğunu ortaya koydu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu