BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Cumhuriyet ve demokrasi

Kamuoyu desteği olmadan asla… Atatürk, sadece büyük bir asker değil, aynı zamanda büyük bir siyasetçiydi… Kamuoyu denilen büyük gücü, hiçbir zaman ihmal ve göz ardı etmedi.

Anadolu ihtilalinin başarılı mimarı Mustafa Kemal Paşa’nın kafasında Cumhuriyet de vardı… Demokrasi de.
Ama önce kamuoyu oluşturmak ve hazırlamak gerekiyordu.
Zira… Kurtuluş Savaşı sonrasında, “Cumhuriyet aleyhine çalışanlar olduğunu” unutmayalım… Çoğu da Meclis‘teydi.

Mustafa Kemal Paşa‘nın, Cumhuriyet ve demokrasi yolunda ilk kamuoyu oluşturma girişimi; 24 Eylül 1923… Gazi’nin, Anadolu Ajansı’na verdiği demeç… Gazete manşetleri.
Lider… İlk kez, “Anayasa değişikliğinden” söz ediyor.

***

İŞTE O DEMEÇ

Mustafa Kemal Paşa… Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı… Aynı zamanda Hükümet Başkanı.
Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlanmış… Lozan Antlaşması imzalanmış… Sıra, Teşkilat-ı Esasiye (Anayasa) değişikliğinde.
Cumhuriyet’e doğru ilk adımın atılmasında.
Mustafa Kemal Paşa’nın bu konudaki ilk demeci:

Anayasa’ya göre hâkimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir.
Yürütme kudreti, yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde toplanır.
Bu iki hamleyi bir kelime ile anlatabilmek için hangi sözlükte aranırsa aransın sözü geçen kelime Cumhuriyet olacaktır.
Bundan ötürü Türkiye’nin iç tekamülü henüz tamamlanmamıştır.
Daha başka değişmeler ve gelişmeler, Cumhuriyet esasına varacaktır.
Bugün olduğu kadar gelecekte de daha ziyade demokratik bir Cumhuriyet teşekkül edecek ve bu Cumhuriyet hiçbir suretle Batı cumhuriyetleri esaslarından farklı olmayacaktır.

***

28 EKİM

Atatürk… Büyük Nutuk‘ta ayrıntılarıyla anlatıyor.
28 Ekim… Akşam yemeği… Masada yedi davetli… Ve… Mustafa Kemal Paşa, kararını açıklıyor: “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” Sonra… Çalışma başlıyor.

Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesiyle ilgili önerge çalışması…
“Türkiye Devleti’nin şekli Hükümeti Cumhuri olacak… Cumhuriyet kurulunca Cumhurbaşkanı seçilecek… Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından atanacak… Cumhurbaşkanı lüzum gördükçe Meclis’e ve Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek.”

***

CUMHURİYET AŞKI

Meclis… 29 Ekim 1923… Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili görüşmeler… Hayli uzun… Saatlerce.
Kürsüde Eyüp Sabri Efendi… Konya Milletvekili:
Arkadaşlar… Bizim hükümetimiz bugün Cumhuriyet olmuyor… Kurulduğu günden beri Cumhuriyet olmuştur.
Ama bazı ihtiras ocaklarını alevlendirmemek için ünvanını açıkça verememiştir.
Bugün bu ünvanı vermek lazımdır.
Efendiler… Ben bu kelimeye daha okul sıralarında aşık olmuştum… (Yaşa sesleri…)

***

CUMHURİYET NEDİR?

Karahisarı Şarki (Şebinkarahisar) Milletvekili Mehmed Emin Bey… Söz istiyor.
Alkışlarla karşılanan bir cümlesi: “Adsıza şeref, esire hürriyet, zayıfa hak, sefile saadet verdirecek hükümetin adı… Cumhuriyet.”

***

HAK VE ADALET GÜNEŞİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde… Üç kez üst üste, “Yaşasın Cumhuriyet” diye haykırılması… İşte o gün… Şimdi Giresun‘un ilçesi olan Şebinkarahisar’ın Meclis’e gönderdiği Mehmed Emin Bey‘in konuşmasından sonra yaşanmıştır.
TBMM tutanaklarından;
Şu aziz saatte ben, bu ihtiyar arkadaşınız, Allah’ımdan bu hükümeti takdis ederim. Bu hükümetin temellerinin, arzın temelleri kadar sağlam olmasını isterim.
Yaşasın Cumhuriyet diye üç defa bağırıldı.
Ben, bu ihtiyar arkadaşınız, bu hükümetin hak ve adalet güneşinin büyük ve küçük bütün caniplere, zayıf ve kuvvetli bütün alınlara mütesaviyen nurunu saçmasını isterim. (Amin sesleri.)
Ve bu duamın kanatları altında, Cumhuriyetin ruhu önünde tazimen kıyam ederek üç kere: “Yaşasın Cumhuriyet” diye hükümetimizi tâziz etmelerini muhterem arkadaşlardan temenni eylerim.
“Yaşasın Cumhuriyet!” diye üç defa bağırıldı.

***

ELEŞTİREN… ÖYLE ÇOK Kİ

Tevhidi Efkâr Gazetesi… 31 Ekim 1923… Başlık: “Efendiler, devletin adını taktınız… İşleri de düzeltebilecek misiniz?”
Yazı… Baştan sona Cumhuriyet eleştirisi.
Birkaç satır başı:
Haftalardan beri “Cumhuriyet, Cumhuriyet” diye tepinenler… Herkesin kafasını şişiren efendiler… Nihayet emellerine nail oldular.
Meclis, 158 reyle Cumhuriyeti ilan etti, Cumhurbaşkanını seçti ve akşam Büyük Millet Meclisi Hükümeti idaresinde uykuya yatanlar, sabah Cumhuriyet idaresi altında uyanmak harikasına mazhar oldular.
Cumhuriyet kabul edilmekle, bütün bozuk işlerin bir anda düzeleceğini kimse iddia edemez.
Cumhuriyet idaresinde faydalı işler beklemenin abes olacağı aşikardır.

***

CUMHURİYET’E LAYIK OLMAK

Tanin Gazetesi… Hüseyin Cahit (Yalçın) yazıyor… 31 Ekim 1923.
“Ben Cumhuriyetçiyim” diyor.
“Yaşasın Cumhuriyet” diyor.
Yazıdan bazı bölümler… Paylaşmamız şart:
Cumhuriyet alkışla, duayla, şenlikle yaşamaz… Onu yaşatmak gerekir.
Cumhuriyet ancak iyi idare ile Cumhuriyet’e layık olmakla yaşar.
Cumhuriyet’in canlı hale gelmesi için bir mücadeleye ihtiyaç vardır.
Fakat bu mücadele kardeş kavgası değildir.

***

BU MÜCADELE KOLAY KAZANILMADI

Samsun… AmasyaErzurum… SivasAnkara… Kurtuluş Savaşı… Bir milletin uyanışı… Kolay olmadı.
Meclis… Milletin vekilleri… İçlerinde ilkokulu bitirmemiş olan da var.
Yüksek okul bitiren birkaç isim de.
Yurt dışında eğitim gören de.
Birden fazla yabancı dil bilen de.

Toplumun bütün kesimleri… Bütün renkleri Meclis’te… Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez…
Çiftçi… Avukat… Aşiret reisi… Tüccar… Gazeteci… Doktor… Asker… Emniyet mensubu… Müftü… Öğretmen… Mühendis… Yargıç… Bankacı… Memur… Usta… Şeyh… Eczacı… Diplomat.

Elektriği bile olmayan bir Meclis binası.
Kalorifer mi dediniz? O da ne?
Meclise katır sırtında gelen milletvekilleri.
Ve… Aslanlar gibi Cumhuriyet’i savunanlar.
Bir de tam tersi… Karşı çıkanlar… Eleştiri yazıları yazanlar.
Bu mücadele kolay kazanılmadı.
Yarın… Devam edeceğiz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu