MAHMUT ÖVÜR / Rüşvet çarkını müteahhitler anlatıyor


Bir siyasetçi, otelde yaşanan jammer’lıbantlı skandalla ilgili şöyle diyordu:
“Bu kamera bantlama olayı CHP’nin elinde olsaydı ortalığı birbirine katar, hükümeti bile düşürürdü.”
Bu cümle son dönemde Türkiye‘de esen CHP eksenli yalan rüzgârlarının özeti gibi… Son dönemde kendilerine yönelik hiçbir şeyi görmeyen, karşı tarafın yaptığı her şeyi algıyla büyüten “arsız” bir siyaset ekibi var.
O arsızlığın şahikası denebilecek örneği de yolsuzluk iddiasıyla yargılanan Ekrem İmamoğlu verdi:
“Yüz metrekarelik kent lokantalarıyla mega projeleri alt ettim…”
Adam “mega proje” yapmadığının, işi algıyla başardığının farkında.
Şimdi aynı yöntem “yolsuzluk” dosyasının üstünü örtmede de kullanıldı. Büyük dalganın geleceğini gördükleri için de alelacele CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı zırhı öne çıkarıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, daha da ileri gidip, “Yolsuzlukla ilgili tek bir belge ve gerçek bir tanık yok” dedi. Hatta işi Başkan Erdoğan‘ın dediği noktaya vardırdı:
“Kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri demokrasi kahramanı ilan ediyor.”
Gerçeği kendi sosyolojilerinden daha ne kadar saklarlar bilemem ama şu ana kadar İmamoğlu ve ekibini “rüşvet ve irtikap” suçu işlemekle suçlayan o kadar çok müteahhit ve gerçek tanık var ki saymakla bitmez
Bunlar da CHP’lilerin iddia ettiği gibi gizli tanık değil, açık tanık. Sadece birkaçını buraya almak istiyorum:
Kameroğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adem Kameroğlu, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye başkanlığı döneminde yaptığı bir konut projesinin inşaat ruhsatı karşılığında piyasa değeri 3 milyon dolar olan villa verdiğini anlattı. Verdiği isim de son otel olayında bile İmamoğlu’nun yanında biten Tuncay Yılmaz…
“Tuncay Yılmaz’la bir araya geldik. İnşaat ruhsatına karşılık Ihlamur Evleri’nde 1 adet villa seçeceklerini ve bunun karşılığında ruhsatın verileceğini söyledi. Kabul etmek zorunda kaldım.”
Bakırköy’deki Capacity AVM‘nin avukatı Mehmet Asım İpekçioğlu, İBB Meclis İştirakler Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı firari şüpheli Ertan Yıldız ve gözaltındaki şüpheli Süleyman Atik‘in AVM sahiplerini, “İki sene sonra cumhurbaşkanı olacak kişiyi karşınıza almak istemezsiniz” diyerek tehdit edildiklerini ve 5 milyon euro rüşvet istendiğini, verilmeyince de 197 milyon TL ceza kesildiğini söyledi
Bölgede Kubist gibi çok sayıda proje yapan Metin Gül ise yine aynı İmamoğlu’nun yakın ekibi olan Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Adam Soytekin‘in olduğu “kafa koparma”dan söz etti ve şunları anlattı:
“Adem Soytekin bana gelip ‘İşi hallederim ama bedeli var’ dedi. 5 milyon TL (2 milyon dolardan fazla) istedi. Pazarlıkla 3 milyon TL’ye anlaştık. Bu 3 milyonu, bir daire ve 2.5 milyon TL para aldılar. Tapuları Soytekin, parayı ise Keleş elden aldı. Adem ve Fatih bu menfaatleri elde ederken yukarıdan geldiklerini birçok kez ima ettiler.”
Son çarpıcı örneği İstanbul’un ünlü müteahhitlerinden Emrullah Turanlı anlattı:
“Bizim reklam işlemlerimizi yapan Necati Ö. isimli şahıs ile birçok defa bana karşı yapılan bu irtikap eylemlerini durdurması için araya girmesini konuştuk. Bu zulümleri yapanlardan biri de Yakup Öner‘dir (İmamoğlu’nun danışmanı). Bu şahıs Nusret Y. ile beraber Göztepe’deki adresime 2024 Mayıs ayı içerisinde geldi. Bana, ‘Senden istenileni yapmazsan bu malı elinden her türlü alırlar. Bunlar siyaset yapıyorlar, sen bunlarla baş edemezsin. Biz bu malı elinden alırız’ şeklinde tehditte bulundu. Bana yapılan zulümler belgeli olup hepsi ilgili kurumlara, savcılıklara, bakanlıklara intikal edilip sunulmuştur.”
Atalarımız boşuna söylememiş, “Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş”. Bu sonucu İmamoğlu ve ekibi oluşturdu ama sosyolojide meşrulaşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel sağladı.
Peki gerçeği gördüğü ve bildiği hâlde bunu neden yapıyor?