Kartalkaya’daki otel faciasına ilişkin çarpıcı ifade: Belediye görevlilerinin tamamı asli kusurlu

“SORUMLULARIN CEZALARINI ÇEKMESİNİ İSTİYORUZ”
Yangında oğlunu kaybeden Eray Bağcı, yaşananın bir kaza olmadığını vurguladı.
Adalet istediklerini belirten Bağcı, gerçeklerin saklanmaması, eksikliklerin üstünün örtülmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bağcı, “Sorumluların cezalarını çekmesini istiyoruz. Bu cinayetin yaşandığı otelin ya da yerine başka bir otelin faaliyete geçmesine izin verilmemesini talep ediyoruz. Bu alanın anıt haline getirilmesini istiyoruz.” dedi.
Yangında oğlunu ve kızını kaybeden Duygu Can da yaşananları “katliam” olarak nitelendirdi.
Oğlu 13 yaşındaki Doruk Can’ın yaşamını yitirmeden önce kaydettiği ses kaydını dinleten Can, “Oğlum Doruk, küçücük yaşında koca bir yürekle bana bir ses kaydı bıraktı. ‘Anne yardım et, bizi kurtar’ demedi. ‘Anne seni seviyorum’ dedi. Benim çocuğum öleceğini bile bile bana bu ses kaydını bıraktı, bırakmak zorunda kaldı. Benim çocuğum öleceğini biliyordu.” ifadesini kullandı.
Yangın sonrasında yönlendirme yapılmadığını söyleyen Can, “Biri yanıma yaklaştı, ‘Vali Bey üzülüyor burada ağlama’ dedi bana. Ben ömrümü adadığım evlatlarımı kaybederken acım bile rahatsızlık sayıldı, gözyaşlarım bastırılmak istendi.” diye konuştu.
Yangında kardeşini kaybeden Müge Karataşlı, otelde ailesiyle kaldığını dile getirdi.
Yangın sırasında “Camları kırın” sesleri duyduğunu söyleyen Karataşlı, kaldığı odanın penceresine getirilen bir merdivenle aşağıya indiğini belirtti.
“‘YANGIN VAR’ DİYEN BİLE OLMADI”
Yangında kızını ve torununu kaybeden Sema Şahin, tatile gidenlerin cansız bedenlerini aldıklarını ifade etti.
Meclis’e büyük görev düştüğünün altını çizen Şahin, “Bu oteli açanlar, açılmasına izin verenler en büyük suçludur. Bu yasama döneminde bu konu sonuçlanmazsa ben adaylığımı koyup Meclis’te yerimi almak istiyorum. Bu Meclis’te çocuklarımın, 78 canın hakkını alamazsam bir daha buraya gelip söke söke onların hakkını almak istiyorum.” diye konuştu.
Yangında ablasını ve yeğenlerini kaybeden Mahmut Türkay, yaşamını yitirenlere şehit statüsü verilmesini istedi.
Yangının meydana geldiği otelde kalan Eylem Şahintürk, dumanı fark ettikten sonra bulunduğu odayı terk ettiğini dile getirdi. Otelde alarm ve yangın merdiveni bulunmadığını ifade eden Şahintürk, “Yangını haber veren, ‘Yangın var’ diyen bile olmadı. Bu akıl dışıdır.” dedi.
“BELEDİYE ASLİ KUSURLU VE SORUMLU”
Yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, otelin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ruhsat, Turizm İşletme Belgesi ve diğer süreçlerle ilgili görevlerin tam olarak yapılmadığını söyleyen Gençbay, herkesin suçu birbirine attığını belirtti.
Gençbay, “Belediyenin tutuklanan görevlileri dahil tamamının asli kusurlu ve sorumlu olduğuna yürekten inanıyorum. Buraya ruhsat verirken, yangın durum belgesi verirken durumu görmedin mi?” ifadesini kullandı.
Otelin “yangın yeterliliği”ne ilişkin başvurusu üzerine belediye tarafından tespit edilen eksiklikleri hatırlatan Gençbay, belediye görevlilerinin eksiklikleri İl Özel İdaresi ile de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de paylaşmak zorunda olduğunu vurguladı. Gençbay, şunları kaydetti:
“Otel işletmecisi şirketin mevzuatın gereklerini yerine getirmemesinden ötürü asli, ağır ve hiçbir şekilde açıklanamaz ihmali, yanlışlıkları, hataları ortadadır. İhmali ve hatalı davranışa engel olması gereken, bu tür tutumu zarar doğmadan tespit edecek, yaptırım uygulayacak olan, gerekirse müessesenin faaliyetine izin vermeyecek olan idarelerin de bu zararın doğmasına, zararın boyutunun artmasına ağır kusurları bulunduğu ortadadır.”
Komisyon Başkanı Selami Altınok ve milletvekilleri, hayatını kaybedenlerin yakınları yaşadıklarını anlattığı sırada gözyaşlarına hakim olamadı.
“ADİL BİR RAPORU HAZIRLAYACAĞIZ”
Yaşamını yitirenlerin yakınlarının açıklamalarının ardından Altınok, herkesin yüreğinin yandığını belirtti.
Adaletin tecelli edeceğine inandığını söyleyen Altınok, “Adil bir raporu hazırlayacağız. Parti siyasetini elimizin tersiyle ittik, bu mücadeleyi 78 canımız için birlikte vereceğiz. Bu mücadeleyi bundan sonra başka canlarımız yanmasın diye de vereceğiz.” dedi.
Toplantı sırasında Altınok, komisyonun çalışma süresinin 13 Mayıs’ta sona ereceğini ifade ederek, 1 aylık ek süre talep edilmesini oylamaya sundu. Yapılan oylama sonucunda TBMM Genel Kurulundan komisyonun çalışması için 1 aylık süre daha istenmesi kabul edildi.