MELİH ALTINOK / Mehmetçik Gazze’de

Başkan Trump, Washington‘a davet ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin ardından Gazze barış planını açıkladı.
Trump’ın Erdoğan’a davet telefonu açtığı saatten itibaren iki liderin görüşmesini değersizleştirme kampanyasına başlayan CHP, bu planı da “Gazze’yi ne karşılığında sattınız” diye karşıladı.
Aynı işi sakalın, sarığın arkasına saklanıp yapanlar ise “Katil İsrail, işbirlikçi AKP” sloganlarıyla sokaktaki yerlerini aldılar. “Mehmetçik Gazze’ye” diyerek Trump planını yaktılar.
İşin ilginci, bu ekip Trump’ın planını Türkiye kamuoyuna “teslimiyet” diye lanse etmeye çalışırken Netanyahu da hayal kırıklığına uğradığını söylüyor, sinirle attığı tweet’leri siliyordu. İsrail basını ise “hezimet” manşetleri atıyordu.
Dün, Trump’ın Erdoğan’ın katkıları için defalarca teşekkür ettiği o plan kabul edildi.
Hamas memnun.
2 yıldır yurtlarından çıkmamak için korkunç koşullarda direnen Filistinliler ilk kez umutlu görünüyorlar. Gazze sokaklarında dualar okunuyor, lokmalar dağıtılıyor.
Nasıl sevinmesinler?
Birileri Hamas‘a bile hamaset nutukları atadursun, çocuklarının ölmeme ihtimali ufukta belirdi. Dahası Mehmetçik, Gazze’ye gidiyor.
Müzakereler için MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı Mısır’a gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmeyi bizzat kendisi duyurdu:
“Anlaşmanın sahadaki uygulamalarını takip edecek görev gücünde Türkiye olarak inşallah biz de yer alacağız!”
Evet, bu sonucu sabote etmek için aynı söylemde ortaklaşan yukarıda tarif ettiğim çevrelerin sukut-u hayale uğradığını tahmin etmek zor değil.
Peki, Türkiye’nin her aşamasında aktif rol aldığı Gazze planı tartışılırken, Erdoğan’ın süreci yoğun bir mesaiyle beraber yürüttüğü Trump’a ekranlardan çakmayı marifet sanan akademikler sizce ne hissediyorlardır?
Muhtemel bu akşam da çıkıp ayaküstü, “Çözdü ama bir sor niye çözdü. Çünkü’m Nobel almak istiyor” türünden analizlerle bizi bizden alacaklar.
***
ERDOĞAN, TRUMP, PUTİN
Maşallah, ülkece tarihin her döneminde yanlış tarafta durmayı başarıyorlar.
Almanya’dan bahsediyorum.
İsrail’i kuran İngiltere bile Filistin‘i tanımak zorunda kalırken, Netanyahu’nun soykırımını açıkça destekleyen tek ülke onlar.
Devlet de medyası da tek ses.
Televizyondaki eğlence programlarında bile Erdoğan, Trump ve Putin’e bir arada saldırıyorlar.
“Hadi Erdoğan’ı, Putin’i anladık da 1945’ten beri Pentagon üssü olan Almanya, ABD’ye nasıl tavır alır” diye kafanız karışmasın.
Karşı oldukları 80 yıllık bu dengeyi korumaya çalışan İsrail’in kontrolündeki ABD müesses nizamı değil; iktidarını derin devletle paylaşmak istemediği için söz konusu düzene karşı hamleler yapan Trump.
Düşman oklarını takip etmeyi ihmal etmemeli.
***
NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ FİLİSTİN GÖÇMENİNE
Trump, Nobel Barış Ödülü bekleyedursun, bu yıl Nobel Kimya Ödülü’nü “metal-organik çerçevelerin geliştirilmesi” alanındaki çalışmasıyla almaya hak kazananlar arasında yer alan Filistin asıllı ABD vatandaşı Omar Mwannes Yaghi de var.
İsrail’in topraksız bıraktığı mülteci bir ailenin çocuğu, ABD’yi onurlandırıyor.
***
HARACINIZI DA ALDINIZ ARTIK RAHAT BIRAKIN ADAMLARI
Özgür Özel dün boykot listesine aldığı Espressolab’ı affettiğini şu sözlerle duyurdu:
“Espressolab’ın sahipleri şunu söylüyorlar: ‘Biz hangi kampüsteysek bu kampüsteki kahve satışından bütün kârımızı 19 Mart darbesinden zarar gören, yurdundan çıkarılan öğrenciye yurt olarak, bursu kesilene burs olarak ya da işinden olan, maaşı kesilen, hapse atılanların çocuklarına yardım için oluşturulan fona bütün üniversite kampüslerinin kârını olduğu gibi aktarıyoruz’ dediler. CHP olarak boykot listemizden kendilerini çıkardık.”
Ne var ki CHP’lilerin öfkesi geçmiş gibi görünmüyor.
Hâlâ “Topbaş’ın yeğeni değil mi, ne olacak?” diye söyleniyorlar.
Arkadaş ne çok kin biriktirmişsiniz…
Markanın sahibi Koç’larla poz verdi. Boykot zamanı destek için gelen AK Partili siyasetçilerin görüntülerini değil, “Ekrem Başkan” dediği İmamoğlu’yla muhabbetini kanıtlayan fotoğraflar paylaştı. Meğer hasılatından pay da veriyormuş.
Adam daha ne yapsın?