BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Yeni yasama döneminde siyasetin çoklu durum raporu

7 Ekim 2025. CHP Grup Toplantısı.
Görünen o ki Genel Başkan Özgür Özel, “negatif ayrışmayı” artık kesinleştirmiş. Ne demek istiyorum?
Belli ki…
Sn. Özel, “partisini saran yolsuzluk iddialarıyla” yüzleşmek yerine “darbe mekaniği” söylemiyle riskli yolda ilerlemeye devam edecek.
Ya mağduriyet senaryosuna yaptığı siyasi yatırımdan kazançlı çıkacak ya da “CHP’ye operasyon çekildi diyorsun da… Peki kardeşim itirafların, etkin pişmanlıkların hepsi mi yalan?” sorgulamasına yenik düşecek!
Yetmedi!
Anlaşılan o ki…
Özgür Bey, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ı hedef aldığı ölçüde bu kez MHP ve lideri Devlet Bahçeli ile de siyaseten kafa kafaya çarpışmayı tecrübe edecek!
Buna bir de görünür gelecekte mahkemeye sunulacak İBB ve Ekrem İmamoğlu iddianamesi üzerinden estirilecek rüzgâr da eklendiğinde siyasette yüksek tansiyona dayalı sorunlar yaşanacağına kuşku yok.
Bizi bu sonuca götüren “Özel mesajlardan” güncel örnekler de söz konusu…
Örnek Cümle 1: (1 Ekim’de Meclis’i boykot gerekçesi üretmek için) Cumhurbaşkanı adayımızı iftiralarla suçlayıp sonra da çıkıp milli iradeden bahsedemezsiniz.
Örnek Cümle 2: (Sn. Bahçeli’yi kastederek!) Hak etmediğimi duyarsam hak ettiğini duyarsın. Bu partinin suçsuz evlatlarına hazımsızlıkla iftira atanların hak ettikleri sözü duymalarının vakti çoktan gelmişti. Hodri meydan.
CHP ile ilgili paylaşılacak bir tespit daha var.
Bunu hem yaklaşan olağan kurultay bağlamında hem de şaibeli 38. kurultaya dair “mutlak butlan/iptal” stresinden görece kurtulma, rahatlama hali olarak okumak mümkün. Kanımca CHP, devlet aklının devreye girdiğini düşünüyor. Fakat siyasi gerilimi kontrolsüzce artırmanın etkitepki denklemindeki baş ağrıtabilecek karşı hamlelerini ise görmek istemiyor!

***

CHP bir kenara biz, Cumhur İttifakı ve bilhassa AK Parti‘ye de odaklanmak durumundayız.
*Her şeyden önce, “Terörsüz Türkiye” iradesi asla tavsamamalı. Bunun bir devlet projesi olduğu her vesileyle halka mal edilmeli. Aksi takdirde süreçte yaşanabilecek arıza, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın AK Parti’ye de MHP’ye de maliyet üretebilir!
*İkincisi, “ekonomik programın somut sonuçlarının görülmesiyle” ilgili. Neden? Çünkü, seçime dayalı öngörüler her vesileyle 2027 yılına endeksleniyor da ondan. Haliyle 2026 kritik geçiş yılı olarak tanımlanıyor. Bir yandan mali ve parasal disiplinin korunması diğer yandan dar ve sabit gelirliler ile işletmelerin finansal olarak soluklandırılması hayati önem taşıyor. Umut veren kimi rakamlar tamam da hayat yalnızca o rakamlarla akmıyor!
Ve nihayet… AK Parti merkezi yönetiminin çalışma konuları ile Kabine’nin önceliklerinin senkronize edilmesi, kişisel başarı ve puan güdüsünden ziyade kurumsal başarının tercih edilmesi gerekiyor.
Bu şartlar altında, son günlerde yeniden ısıtılan kabine değişikliği söylentisini sonlandırma gereği de ağır basıyor. Gerek AK Parti Meclis Grubu’na gerek teşkilatlara gerekse Kabineye yeni bir motivasyon kazandırılmasında fayda olduğu kanaati giderek pekişiyor.
Unutmadan!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müstesna bir siyasi kişilik. Her kim vakitsizce ne hesap yapıyor veya azmettiriliyorsa bilmeli ki aklını karıştırmadan, pusulasını şaşırmadan, Erdoğan’ı önceleyerek ve O’nun söyleyeceği nihai söze göre hizalanmak durumunda. Niçin? Zira, tecrübeyle sabit!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu