MANŞETLERSPOR

Spor yazarlarından derbi hakemi Yasin Kol’a eleştiri: Yaptığı hatayı amatör kümedeki hakem yapmaz

Derbinin hakemi Yasin Kol (AA)Derbinin hakemi Yasin Kol (AA)

AHMET ÇAKAR-OKYANUSU GEÇİP DEREDE BOĞULDU

Öncelikle Sergen Yalçın’ın müthiş stratejik planıyla iftihar edebiliriz. Ama herhalde Sergen Yalçın da Ndidi’nin hatasını öngörmemiştir. İlk yarıda G.Saray tüm rakiplerini ezdiği RAMS Park’ta iki pas yapamadı. Torreira, İlkay ve Lemina nefes alamadılar. Beşiktaş bire biri çok iyi uyguladı. Onlar etkisiz olunca da ne Barış ne Yunus ne de Osimhen istediği topları alamadı tabii ki. Sergen Yalçın’ın kapanıp orta sahayı kilitleyip, kapılan uzun toplarla pozisyona girme planı ilk yarıda sonuç verdi. Orkun kaptı, Cerny’ye verdi, Cerny asistini yaptı, kaleciden dönen topla da Beşiktaş öne geçti . Yine ilk yarıda Beşiktaş kazandığı topla çok çabuk çıktı. Rafa Silva, kaleci Uğurcan ile karşı karşıyayken ceza alanı dışında Sanchez tarafından durduruldu ve kırmızı kartı görüverdi. İkinci yarı işler G.Saray için kötü, Beşiktaş için olağan şekilde giderken sahneye Beşiktaşlı Ndidi çıktı. Ceza alanı ön çizgisi üzerinde topla debelendi, Torreira tıklayıverdi, İlkay da golü yaptı. Beşiktaş kazanabileceği maçı Ndidi’nin işgüzarlığı yüzünden kazanamadı. Ama G.Saray’ı ilk defa bir derbide bu kadar kötü gördük. Gelelim hakem Yasin Kol’a… Kardeşim okyanusu geçip derede boğuluyorsun. Aslında maçı çok iyi yönetti ama iki hata yaptı ki amatör kümedeki hakemler yapmaz. Oyun başlamış, ‘Oyuncu değiştiriyoruz’ diyorsun, oyunu durduruyorsun. Kural hatası değil ama saçmalık! Yardımcı hakem ofsayt kaldırıyor, ‘Tamam, oyna avantaj’ diyorsun, Sallai çok önemli pozisyonda ilerliyor, avantajı kesip düdüğü çalıyorsun. Bu işte çok önemli bir hata.

MUSTAFA ÇULCU-ARDA KARDEŞLER’DEN FARKI YOK

Beşiktaş gole kadar Galatasaray’ın savunmadan çıkmasına, 2. bölgeye kadar gelmesine izin verdi, hiç pres yapmadı ancak boş alanda bırakmadı. Galatasaray’ın tempoyu artırıp baskı kurmasına izin vermediler. Galatasaray’da 15. dakikadan sonra Liverpool maçı yorgunluğu çok belirgin ortaya çıktı. Beşiktaş bu yorgunluk üzerine planladığı oyunda stoperler ile kaleci Uğurcan’ın arasını uzun açmalarına fırsat verdi, o bölgeye atılan ara toplardan sonuç aldı: Bir gol, bir kırmızı kart. Sergen hocanın rakip 10 kişi kalınca nasıl oynamalıyız planında eksiklikler var. Hakem Yasin Kol’a gelirsek… Beşiktaş’ın golü öncesi Orkun-Torreira mücadelesinde faul yok, gol temiz. 32’de Jakobs’a yaptığı faulde Orkun’a sarı çıkmalıydı. 34’te bariz gol şansı ile ilerleyen Rafa Silva’yı arkadan faul ile durduran Sanchez’e gösterdiği kırmızı kart doğru. 39’da Osimhen’in Emirhan ile karşılıklı itiş kakış, kafa kafaya çatışması oldu. ‘Bu bir derbi, futbol savaşı’ dedi, alt sınırdan her iki oyuncuya sarı kart gösterdi. 69’da Toure’ye ofsayt bayrağı kalktı, top kaleciye gitti. Hemen oyuna soktu. Galatasaray önemli atağa kalktı, hakem önce avantaja bıraktı, ‘Gördüm oyna’ dedi. Sonra önemli atağı kesip ofsayta dönmesi zihinsel karmaşıklıktı. Arda Kardeşler’in yaptığı hatadan bir farkı yoktu. Karara tepki veren Sallai, topu havaya dikti, Yasin Kol sarı çıkaramadı, ezildi. Başarılı kararlarını da zedeledi.

ALİ GÜLTİKEN-ANLAŞILAMAZ BİR DURUM

Başlangıç için doğru bir oyun stratejisi, sakin, dengeli, akıllı bir şekilde kontrolü rakibe vermeden devam eden bir süreç. Doğru bir çıkışla atılan 1 gol. Rakibi eksik bırakmak, sayısal üstünlüğü yakalamak tüm bunlar Beşiktaş’ın maç öncesi olmasını isteyeceği ve yakaladığı avantajlardı. İlk yarının bitimine kadar bu durum anlayışla karşılanabilirdi. İkinci yarı başlangıcıyla bambaşka bir durum ortaya çıktı. Sanki ilk yarıda elde ettiği avantajlar çokmuş ve rakip eksik değilmiş gibi kendi alanında bekleyen, baskı yapmayan bir Beşiktaş, anlaşılamaz hale geldi. Bu kadar önemli avantaja sahipken, ikinci devrede baskıyı senin yapman gerekirken, bunu gerçekleştirdiğinde rakibini zorlayabilecek birçok silahın varken bunların tam tersini yapmak anlaşılır bir durum değil. Beşiktaş’ın eline geçirdiği bu kadar önemli avantajı kullanamamış olmasının anlaşılır yanı yok. Bu maçta elde edilecek 3 puan yalnızca Beşiktaş’ı zirve yarışına sokmakla kalmayacak, ligin de zirvesini yeniden dizayn edecekti. Bunlar her zaman ele geçmez. Burada kaybedilen sadece 2 puan değil çok daha fazlası.

BÜLENT TİMURLENK-10 İŞİYLE KAYBETMEMEK ÇOK ÖNEMLİ

Derbilerde favori dediğin, hakemin ilk düdüğüne kadar… Okan Buruk’un Liverpool maçı sonrası 11’ini değiştirmemesi doğru karardı. Kulübeden rotasyona girecek adamların form grafikleri salı gecesi oynayanlardan formayı almaya yetmezdi. Liverpool maçının Galatasaray’ı bu derbide Beşiktaş oldu. Sergen Yalçın’ın takımının geçiş hücumlarıyla gol arayacağı ortadaydı. Ev sahibi hücumda oyun tutturamazken Uğurcan’ın, Emirhan’ın kafasını çıkardığı ilk top büyük uyarıydı. Abraham’ın golü de Davinson’un atıldığı pozisyon da Galatasaray’ın rakip sahada kaptırdığı toplar ve eksik yakalanması sonucu geldi. Beşiktaş doğru alan savunmasıyla ev sahibine pozisyon vermezken Singo’yu kaybetmiş, iki kanadı Yunus ve Barış kötü oynayan Galatasaray için 46-60 arası çok önemliydi.
Enerji çok da tükenmeden ev sahibinin ön alan baskısına devam edeceğini düşünen Sergen Yalçın’ın ‘geriden pasla çıkın’ direktifi verip vermediği bilinmez ama Galatasaray o baskının ödülünü İlkay’ın golüyle aldı. Okan Buruk ikinci yarıya vasat oynayan Yunus’un yerine Leroy Sane ile başlayabilirdi. Hiç düşünmedi. İlkay çıkana kadar takımı ayakta tutan isimdi. Beşiktaş 1-1 sonrası set hücumlarında atak bitirememenin ve yakalanmanın tedirginliğiyle çok garantici oynadı. Dikine pası denemediler. Liverpool maçının yoğun temposundan sonra 63 dakika ezeli rakibine karşı 10 kişi oynayıp kaybetmemek de mühimdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu