YAZARLAR

TİMUR SIRT / Yapay zeka girişiminin teknoloji çözümüyle internette kalite arttı

Türk Telekom’un yapay zeka destekli çalışan Wi-Fi Mercek sistemi, ev içi internet sorunlarına proaktif çözümler sunuyor. 2025 yılının ilk yarısında sistem 2.5 milyon kullanıcının sorununa çözüm üretti. Sistem şirketlere de maliyet avantajı sağlıyor

Türk Telekom‘un geliştirdiği yapay zeka tabanlı sistemler, kullanıcıların internet deneyimini köklü bir şekilde değiştiriyor. Türk Telekom, yapay zeka teknolojilerini internet hizmetlerinin merkezine yerleştirerek müşteri deneyimini yeni bir boyuta taşıyor. Şirketin 2022 yılında hayata geçirdiği ve yapay zeka destekli çalışan Wi-Fi Mercek sistemi, ev içi internet sorunlarına proaktif çözümler sunuyor.

2.5 MİLYON SORUN ÇÖZÜLDÜ
Wi-Fi Mercek, 2025 yılının ilk altı ayında 2.5 milyon kullanıcı sorununa çözüm üretti. Ev içi kablosuz bağlantıları uçtan uca analiz eden sistem, çağrı merkezi müşteri temsilcilerinden dijital kanallara kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. 2024 yılında ise toplam 5 milyon kez devreye giren sistem, operasyonel verimliliği artırarak şirkete önemli maliyet avantajı sağlıyor. Yapay zeka tabanlı çözüm, 2022’den bu yana çağrı sürelerini yüzde 54 oranında düşürerek hem müşteri memnuniyetini artırdı hem de operasyonel maliyetleri azalttı. Sistem, bağlantı performansını sürekli takip ederek ev içi kablosuz ağ haritaları üzerinden proaktif çözümler uyguluyor.

YERLİ GİRİŞİMLERİN PAYI ARTIYOR
Türk Telekom’un yapay zeka odaklı dönüşümünde girişimcilerin rolü de büyük önem taşıyor. Şirketin kurumsal girişim sermayesi kolu TT Ventures, yapay zeka çözümleri geliştiren yerli girişimlere yatırım yaparak ekosistemi güçlendiriyor. TT Ventures’ın yatırım portföyünde Segmentify ve Mindsite gibi yapay zeka odaklı başarılı girişimler yer alıyor. Ayrıca 2025 yılında PİLOT hızlandırma programına dahil edilen Mistikist ve T4 People Analytics gibi şirketler de yapay zeka teknolojisi ile inovatif çözümler sunuyor. Türk Telekom’un 2022 yılında QuantWiFi iş birliği ile hayata geçirdiği Wi-Fi Mercek platformu ile modem ve cihazlar arasındaki mesafe, kanal türü ve sinyal kalitesi analiz ediliyor. 17 farklı marka cihazla entegre olarak çalışabilen Wi-Fi Mercek, uluslararası arenada da başarısını kanıtlayarak Wireless Broadband Alliance (WBA) tarafından “En İyi Ev İçi Wi-Fi Ağı” ödülüne layık görüldü.

GELECEĞE YÖNELİK VİZYON
Türk Telekom, yapay zeka destekli B2B çözümler, siber güvenlik ve sağlık teknolojileri gibi yüksek büyüme potansiyeline sahip alanlara öncelik veriyor. Şirketin bu stratejisi, hem kendi müşterilerine daha kaliteli hizmet sunmayı hem de Türkiye’nin teknoloji ekosistemini güçlendirmeyi hedefliyor. Yapay zeka teknolojilerinin internet hizmetlerine entegrasyonu, sadece teknik altyapıyı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda girişimcilere yeni iş fırsatları yaratarak sektörün genel gelişimine katkı sağlıyor. Türk Telekom’un bu çok yönlü yaklaşımı, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynuyor.

EV İÇİ BAĞLANTI DENEYİMİ SORUNLARI AZALIYOR
TÜRK Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü Türk Telekom olarak müşterilerimize yeni nesil teknolojilerle buluşturuyor, küresel standartlarda hizmetler sunarak internet deneyimini zenginleştiriyoruz. Müşteri deneyimi odaklı yaklaşımımızla yapay zeka ve otomasyon teknolojilerini entegre ettiğimiz destek sistemlerimiz ile uçtan uca dijital çözümler sunuyoruz. Proaktif, hızlı ve etkin çözümler sağlayan destek sistemlerimiz, sabit internet kullanıcılarımızın ev içi bağlantı deneyimini üst seviyeye taşıyor. Wi-Fi Mercek ile akıllı ev interneti yönetimi gerçekleştiriyor, operasyonel verimliliğimizi artırarak ciddi ölçüde tasarruf sağlıyoruz. Müşterilerimizi en yeni teknolojilerle buluşturmaya, ürün ve hizmetlerimizi yenilikçi çözümlerle geliştirmeyi sürdüreceğiz” dedi.

TÜRKİYE’YE TEKNOLOJİ YATIRIMI KÖPRÜSÜ KURMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Girişim sermayesi fonu Revo, teknoloji yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için harekete geçti. Uluslararası girişim etkinliği Slash’ın Türkiye zirvesine sponsor oldu
Girişim sermayesi fonu Revo, Türkiye’ye yatırım köprüsü kurmak için harekete geçti. Revo kurucu ortağı Cenk Bayrakdar, 3’üncü fon ve Slash Türkiye etkinliği düzenlediklerini belirterek, “Revo olarak, geçtiğimiz yıllarda sürekli ‘building bridges’ adı altında etkinlikler düzenlediğimizi biliyorsunuz. Bu etkinliklerin temel amacı, yurtdışından gelen yatırımcı adaylarını Türkiye’ye getirerek buradaki teknoloji ekosistemiyle tanıştırmak ve Türkiye’yi deneyimlemelerini sağlamaktı. Biz, yatırımcıların sadece haberlerdeki Türkiye’yi değil, aynı zamanda Türkiye’deki teknoloji altyapılarını da görmelerini amaçlıyorduk. Bu hedef doğrultusunda, Slash’ın İstanbul’a geldiğini görünce, eforlarımızı birleştirmek için adım attık. Bu yüzden Slash İstanbul etkinliğine sponsor olduk ve Gold sponsoru olarak yer aldık” ifadelerini kullandı.

VERGİ AVANTAJLI EVLİLİK
Cenk Bayrakdar 1’inci ve 2’inci fondan sonra deneyimlerini 3’üncü fona taşıdıklarını ifade ederek detaylarla ilgili şöyle konuştu: “Revo’nun 3’üncü fonunda özellikle AI (Yapay Zeka) destekli birçok alanda yatırımlarımız olacak. Bana göre Revo’nun 3. fonunun en önemli farklılığı, PW’nin desteğiyle bir Hollanda fonuyla bir Türk GSYF (Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı) altyapısını birleştirmiş yani evlendirmiş olmamızdır. Bu hibrit yapı sayesinde yatırımcılara çok önemli fırsatlar sunuyoruz. Yabancılar açısından tümüyle şeffaf bir vergi altyapısı sunuluyor. Türk yatırımcılarımız açısından ise vergiden muafiyet sağlanıyor. Türk şirketler açısından da son derece avantajlı bir altyapı sunuluyor: Hem vergiden muafiyet var hem de yatırım tutarlarının vergi matrahından düşülüp fon bittiğinde (10 yıl sonra) TL olarak eklendiği bir sistem oluşturulmuş durumda. Bütün bu avantajlı yapıyı yatırımcılarımıza detaylıca anlatıyor olacağız.”

DAKİKALIK FATURALANDIRMALI YERLİ BULUT PLATFORMU SAHNEDE
vMind, “portvMind Public Cloud” adlı yeni platformunu tanıttı. Yıldız Teknopark’ta Türk mühendisleri tarafından tasarlanan platform, dakika bazında faturalandırma yapan ilk ve tek hizmet olarak öne çıkıyor
Türkiye’nin önde gelen bulut sağlayıcılarından vMind, “portvMind Public Cloud” adlı yeni platformunu tanıttı. Yıldız Teknopark’ta Türk mühendisleri tarafından tasarlanan platform, Türkiye’de dakika bazında faturalandırma yapan hizmet olarak öne çıkıyor. vMind CEO’su Volkan Duman, platformun işletmelere yüzde 30’a varan maliyet avantajı sağladığını belirtti. ‘Kullandığın Kadar Öde’ modeli ile çalışan sistem, verileri Türkiye’de tutarak KVKK ve ISO 27001 uyumlu tam güvenlik sunuyor. Platform, mikroservis mimarisi ile dakikalar içinde ölçeklendirme imkânı tanırken, GPU-ready altyapısıyla yapay zeka ve veri analitiği projelerini hızlandırıyor. Kullanıcılar tek tıkla buluta çıkabiliyor ve 7/24 Türkçe uzman desteğinden ücretsiz faydalanıyor. vMind Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Küçüktaş, Türkiye bulut pazarının 2030’da 9.7 milyar doları hedeflediğini açıkladı. Şirket, bu yıl yüzde 70 büyüme hedeflerken, ilk yurt dışı yatırımı için EMEA bölgesinde veri merkezi fizibilitesi başlattı. Platform kullanıcılara ilk 10.000 TL’lik kullanımı ücretsiz sunuyor.

TASARRUF EDİYORLAR
Global bulut sağlayıcılar genellikle saatlik veya daha uzun periyotlarla faturalandırma yaparken, portvMind dakikalık faturalandırma modeliyle fark yaratmayı hedefliyor. Bu model sayesinde kullanıcılar, kaynakları sadece kullandıkları süre kadar öderken, kısa süreli iş yüklerinde önemli tasarruf sağlayabiliyor. Küresel bulut altyapı pazarında Amazon Web Services (AWS) yüzde 30 pazar payıyla liderliğini sürdürürken, Microsoft Azure yüzde 20 ve Google Cloud yüzde 13 pazar payına sahip.

UYGULAMA ÇAĞI KAPANIYOR YAPAY ZEKA AJANI ÇAĞI BAŞLIYOR
Bilgisayar deneyimi bugüne kadar “uygulama odaklı” bir mimari üzerine kuruluydu. Kullanıcı, farklı görevler için ikonlara tıklar, uygulama açar ve işlemi kendisi yönetirdi. Humain’in getirdiği yaklaşım bu düzeni kökten sarsıyor: Artık görevler “uygulama” yerine, kullanıcı adına çalışan “ajanlara” devrediliyor. Qualcomm Snapdragon Summit 2025’te sahneye çıkan Humain, yapay zekâ ajanlarına dayalı yeni bir ekosistemle bilgisayar deneyimini yeniden tanımlamayı hedefliyor. Etkinliğin 3’üncü günü sahne alan Humain CEO’su Tareq Amin en önemli hedefinin yapay zeka ajanları pazar yeri oluşturmak olduğunun altını çizdi. Amin, burada donanım erişim maliyetini düşürerek yapay zeka tabanlı servislere olan dönüşümün öncü adımını atmak istediklerini vurguladı. Donanım, yazılım ve yerel LLM entegrasyonuyla desteklenen bu vizyon, teknoloji dünyasında büyük bir paradigma değişimine işaret ediyor. Bu, yalnızca bir teknoloji değişimi değil; aynı zamanda insan-bilgisayar etkileşiminin en temel katmanının yeniden tanımlanması anlamına geliyor.

YENİ NESİL İŞLETİM SİSTEMİ
Humain’in geliştirdiği Humain One işletim sistemi, klasik pencere ve ikon düzenini terk ederek, tamamen yapay zekâ ajanlarıyla etkileşime dayalı bir arayüz sunuyor. Kullanıcılar doğal dilde talep ileterek ajanın tüm süreci yönetmesini sağlıyor. Bu yaklaşım, özellikle iş dünyasında hızlı karar alma, veri analizini hızlandırma ve rutin işlerin otomasyonu açısından güçlü bir iddia taşıyor. Humain’in vizyonunda yerelleştirme kritik rol oynuyor. ALLAM adlı dil modeli, cihaz üzerinde çalışarak kullanıcı verilerinin güvenliğini ve hızını koruyor. Aynı zamanda hibrit bir yaklaşım benimsenerek, bulut desteği gerektiğinde devreye giriyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu