YAVUZ DONAT / Sıcağı sıcağına

DİYARBAKIR
Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin yeni yasama yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın konuşmasıyla açıldı… 1 Ekim Çarşamba.
Aynı gün… Sıcağı sıcağına soru:
– Ey Diyarbakırlılar! Yeni dönemde, yüce Meclis’ten beklentileriniz neler?
Gazi Caddesi… Hasan Paşa Hanı… Ulu Camii‘nin önü… Yanıt: “Terörsüz Türkiye projesinin bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz.”
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlemediler… Meclis açılışına katılmadılar… Soru:
– Bu konuda ne diyorsunuz?
“Çok iyi ettiler” diyen yok. Susan veya “Ben siyasetten anlamam” diyen az.
Çoğunluğun yanıtı:
– Katılsalar iyi olurdu.
***
Suzan Suzi
İçkisiz mekân… Oldukça büyük… Kapalı alan 300 kişilik… Açık alan 200. Doluluk… “Yarı yarıya” desek yeridir.
Yerel mutfak… Ayvalı kavurma… Nardan aşı… Kaburga dolması… Mumbar… Meftune… Kadayıf… Sütlü Nuriye…
Masamız kalabalık… Sohbet… Konu açıldı… Terörsüz Türkiye… Meclis… Yeni yasama yılı… CHP milletvekilleri Meclis’e girmedi. Şeyhmus Doğan dedi ki:
Kardeşimin eşi Zonguldak Devrekli… Türk’ün Kürt’ten, Kürt’ün de Türk’ten başka kardeşi yok ki… Bu coğrafyada yüzlerce yıl birlikte yaşadık… Türk… Kürt… Süryani… Keldani… Ezidi… Çerkez… Sünni… Alevi.
Meşhur türkü var… Suzan Suzi… Yaşanmış bir aşk hikâyesi… Suzan, Süryani bir kız… Sevgilisi Adil ise Müslüman.
Sanayi devrimi sonrası dış güçler, aramıza nifak tohumları ekmeye başladılar.
***
Önce ahlak
Saatler ilerledi… Mehdi Eker‘in babası Abdullah Eker‘den söz açıldı… Masadakilerden biri… Kimdi, yanlış isim yazmayalım… Dedi ki: Bismil… Tepe beldesinde imamdı.
Muhterem bir insandı… Her cuma vaaz verirdi: ‘Türk-Kürt arkadaş olun… Kardeş olun… Kavga etmeyin… Zekâtınızı verin.’
Sonra… Yine masamızdakilerden biri söze girdi:
– Türkiye’nin temel sorunu ahlak… Eskiden böyle değildik… Ahlak bozulunca her şey bozuluyor… Ekonomi de, siyaset de.
***
Kutsal hizmet
Diğer masalardan… Masamıza gelenler oldu… “Hoş geldiniz… Nasılsınız?”
Mehmet Emin Kızılelma… İsmail Kızılelma… Tarık Çelik… Hasan Kalender… Bölgenin insanları.
Söz, Devlet Bahçeli‘den açıldı… Şeyhmus Doğan, “Devlet Bey, elini taşın altına koyuyor… Güçlü bir irade sergiliyor” dedi:
Türkiye birlikteliği için kutsal bir hizmette bulunuyor.
Keşke CHP de Meclis’e girseydi.
Eleştirini yap… Hükümete yol göster… Ama Meclis açılışına katıl… Asıl birlik zamanı şimdi.
***
Gül bahçesi
Lokantanın bahçesi yemyeşil… Yazdan kalma bir akşam… Şırıl şırıl akan su… Çiçekler… Güller.
Şeyhmus Doğan… Çiçekleri gösterdi:
– Yavuz Abi… Türkiye’miz bir gül bahçesi… Sadece kırmızı gül, beyaz gül yok… Sarı gül de var… Pembe gül de.
Yan masalardan sesler yükseldi:
– Vallahi doğru söyledin… Ver elini öpeyim.
***
Acı gerçek
Kadınlı erkekli bir masa… İstanbul’dan gelmişler… Gaziantep… Şanlıurfa… Diyarbakır’da konaklama. Tanıştık… Söylediklerini paylaşmalıyız:
– Biz, Diyarbakır’ı hiç böyle bilmiyorduk… Yanılmışız… Buraya gelmekte çok geç kalmışız.
Bir şey söyleyecektik… Dilimizin ucuna kadar geldi… Ama zamanı değildi…
Türkiye’nin batısında yaşayanlar… Ülkenin doğusunu… Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak, Van, Siirt, Muş, Şanlıurfa’yı bilmiyor… Gelip görmüyor.
***
‘Haklısın Şeyhmus’
Kayapınar… 75 Yol… Akşamları… Diyarbakır’ın en canlı yeri… Kafeler… Lokantalar… Geç saatlere kadar.
Hancı… Bir Diyarbakır klasiği… 1971’den beri.
Abdülkadir Aksu da çok iyi bilir, Rifat Hisarcıklıoğlu da, Cemil Çiçek de… Mehdi Eker, Ahmet Türk, Sezai Temelli, Salim Ensarioğlu, Pervin Buldan da.
Birkaç gün önce… Bir general, yemeğe gelmiş. Mekânın sahibi Şeyhmus Doğan‘a sormuş:
– Terörsüz Türkiye… Barış süreci… Ne düşünüyorsun?
– Paşam… Kavga yok ki barış olsun… Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen odakların ve ülkelerin yarattığı bir olay.
Paşanın tepkisi:
– Haklısın Şeyhmus.
***
Bereketli coğrafya
Geçenlerde… MHP heyeti… HDP heyeti… Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu… Türk Belediyeler Birliği heyeti… Hancı’da… Farklı masalarda yemek yemişler. Bu görüntü, lokantadaki kalabalığın hoşuna gitmiş.
Bunları konuşuyorduk… Dr. Hasan Kalender söze girdi:
– Bu manzara devam etmeli… Burası bereketli bir coğrafya… Allah, her şeyi vermiş… Yeter ki kıymetini bilelim… AK Parti de, CHP de, DEM de… Öteki partiler de… Hepsi bizim.
***
Meclis ‘milletindir’
Hasan Kalender… Şanlıurfalı… Siverek’ten… Diyarbakır’da yaşıyor. Ecevit dönemi… Demokratik Sol Partisi’nin Diyarbakır İl Başkanı imiş. Hikâyesini anlattı:
1996… Ecevit, telefon etti… Ankara’ya çağırdı… Dedi ki: ‘Doktor Bey… Diyarbakır il başkanımız olacaksın.’
Kabul etmedim… Efendim, Diyarbakırlı değilim… Ailemiz Doğru Yol Partili… Siyasetten anlamam… Diyarbakır’da muayenehanem var.
Ecevit güldü… ‘İşte bunun için seni il başkanı yapıyorum.’
1996-2001… DSP İl Başkanlığı yapmış. Sözü bugüne getirdi:
– Türk-Kürt kardeştir… AK Parti de, CHP de, DEM Parti de, MHP de bizim partimizdir… Meclis’e girmemek yanlıştır… Meclis, kimsenin değildir… Milletindir.
***
Nine ve asker
Zaman su gibi akıp geçti… Hava hâlâ sıcak… Kalkma zamanı. Ama… Şeyhmus Doğan bırakmıyor… Anlattıkça anlatıyor:
– Burası… İnsanlığın ilk yerleşkesi… Güzel insanlar ülkesi… Binlerce yıllık tarih… Örf, âdet, gelenek… Eskiden… İşyerine bir asker gelince, esnaf para almazdı.
Hasan Kalender söze girdi:
– Nine sokakta bir asker gördü, hemen kucakladı… Sordum: ‘Nine sen bu askeri tanıyor musun?’ Nine dedi ki… ‘Tanımıyorum, ama benin torunum da asker.’
Sonra… Sohbet derinleşti… Eskilerden söz edildi… Şeyhmus’u dinledik gece boyunca:
– Mahallede para toplanırdı… Herkes, ekonomik gücüne göre verirdi… Parayı, askere gidecek olanlara verirdik… Yol harçlığı… Sonra Türkiye’mizin gelişmesini istemeyenler, bizi birbirimize düşürdüler… Askere silah sıkılır mı? Türk-Kürt birbirine düşer mi? Bu oyuna gelmeyelim.