HÜLYA GÜLER / Zenginler bu sefer kesin uzun ömrün peşinde!


Hastalıklardan uzak, sağlıklı ve enerjik bir uzun ömür sürmenin geçmişe göre daha olası olduğu bir devirde yaşıyoruz. Konumuz, zenginlerin yeni yatırım alanı longevity, henüz tek kelimelik güzel bir Türkçe tanımı yok. O yüzden kısaca ‘uzun ömürlülük‘ diye çevirebileceğimiz longevity, dilimize muhtemelen bu haliyle yerleşecek. Rusya Devlet Başkanı Putin ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping‘in 8 Eylül’de el ele fotoğraf verip, birlikte longevity’yi konuşmaları ile Uluslararası Longevity Enstitüsü‘nün 2024 yılı yatırım rakamlarını paylaştığı raporu açıklaması aşağı yukarı aynı günlere denk geldi. Aslında o günden bu yana longevity’yi yazacaktım ama yoğun gündemden bir türlü fırsat bulamadım. Zira rapora bakılırsa zenginlerin yeni yatırım alanı longevity. Zenginlerin yatırım iştahını artıran longevity meselesine gelmeden ortalama ömür sürelerinin zamanla nasıl değiştiğine bir iki cümle ile değineyim. İlkel çağlarda bugünkü anlamda tıp biliminin olmayışı ve hijyen faktörü bebek ölümlerinde çok etkiliydi. Dolayısıyla o dönemde 5 yaşını geçmiş bir insan için uzun ömürlü beklentisi yüksekti. Uzun ömürden kasıt da sadece 28-30 yaş civarı. Ortalama yaşam süresinin 40’lı yaşlara erişmesi 1800’lü yıllarda ancak mümkün oldu. Düşünün, 1950’lerde ortalama ömür hala 48 yaş. Sonra ülkelere göre değişiklik gösterse de ömür beklentisi sürekli arttı ve nihayet bugünlerde 80’li yaşları aştı. Biraz da bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü ya da BM dahil birçok uluslararası otorite, çocuk, genç, yetişkin, orta yaşlı ve yaşlı gibi gruplamaların yaş aralıklarını sık sık değiştiriyor. Son gruplamaya göre 0–18 yaş ergen, 18-65 yaş genç, 65-74 yaş orta yaşlı, 75-99 yaşlı ve 99’un üstü uzun ömürlü sayılıyor. Bu gruplamalarda asıl dikkat çekici olanı uzun ömürlü kesim. Eskiden henüz 50’lerindeki bir insan yaşlı grubunda sayılıyor, emekli olup köşesine çekiliyordu. Ama şimdilerde 70 yaşında hala aktif çalışma hayatı içinde olanların sayısı hiç de az değil. İnsanın ortalama ömrünün uzaması adeta yepyeni bir ekonomi doğuyor. Ama bu önceden bildiğimiz, yaşlılık ekonomisi değil. İnsanın biyolojik yaşını gençleştirmeye, daha sağlıklı, daha zinde hissetmesine yardımcı olacak bir akım da sayılan longevity ekonomisinin büyüme potansiyelinden söz ediyorum. Zenginlerin iştahını kabartan da işte bu. Uluslararası Longevity Enstitüsü‘nün bu ay başında yayınladığı rapora göre sadece 2024 yılında uzun ömürlü yaşamın sırlarını çözmeyi amaçlayan girişimlere 8.5 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı. Toplam 331 yatırım anlaşmasını kapsayan bu rakam bir önceki yılın yatırım miktarının (3.7 milyar dolar) iki katından daha fazla. İşin ilginç yanı ise bu yatırımların büyük bir kısmı beklendiği gibi ilaç şirketlerinden değil milyarderler listelerinde yer alan zenginlerden geldi. Kimler yok ki bu listede, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos mesela başı çeken isimlerden biri, Altos Lab’e daha 2021’de milyonlarca dolar yatırdı. OpenAI’ın CEO’su Sam Altman Retro Biscience adlı girişime 180 milyon dolar yatırdı. Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt de bu alanın yatırımcıları arasında. Bir diğer önemli isim de Microsoft’un eski yöneticilerinden Navin Jain, bir biotech şirketine 230 milyon dolar topladı bugüne kadar. Rus milyoner Yuri Milner, Hint asıllı milyarder Vinod Khosla da rapora göre hatırı sayılır yatırımcılardan.
Sonuç, daha yeni başlıyoruz; longevity, daha çok yatırım çekecek ve biz de bunu daha çok konuşacağız.