Çocukları olmayan 30 yıllık evli çift 2 çocuğa koruyucu ailelik yapıyor… ‘Keşke imkanımız olsa da tüm çocukları alabilsek’


Emekli Mustafa Sarısu (55) ile ev hanımı Şükriye Sarısu (50) çifti 30 yıl önce hayatlarını birleştirdi. Çift, çok istemelerine hatta tüp bebek tedavileri görmelerine rağmen çocuk sahibi olamadı. Mustafa Sarısu, Ahmet Arslan’a ait “Yetim kalmış öksüz çocuğum” adlı şiirden çok etkilenip, koruyucu aile olma isteğini eşine söylerdi. Sarısu, eşinden de olumlu cevap alınca Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurdu. Sarısu çifti 2009 yılında 2 yaşındaki Nazlı’nın koruyucu ailesi oldu. Nazlı büyüdükçe bir kardeşin olmasını istediğini söyledi. Bunun üzerine Sarısu çifti yeniden koruyucu aile olmak için başvuru yaptı. Aile, 2013 yılında da henüz 9 aylık olan Özgür’ün koruyucu ailesi oldu. Nazlı bugün 18 yaşında üniversiteli genç bir kız olurken 13 yaşındaki Özgür ise 8’inci sınıfta başarılı bir şekilde okul hayatını sürdürüyor.
‘NAZLI ‘BABA’ DİYE SARILDI, İŞTE BİZİM YAVRUMUZ’ DEDİK
Bir çocuğun baba demesinin çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden Mustafa Sarısu, “Nazlı kapıdan girer girmez baba diye hemen kucaklayıverdi. Zaten biz orada bittik. Bizim yavrumuz Nazlı dedik. Nazlı ilerleyen zamanlarda ‘bir kardeşim olsa’ diye söylüyordu. Sonra bir daha başvurduk ve Özgür’ümüz de bizim evladımız, Nazlı’nın kardeşi olarak hanemize katıldı. Bana mutluluğu anlatın deseniz çocuklarımızın bana geldiği günler derim. Onlarla birlikte hayatımız tamamen değişti. Abla-kardeş çok güzel anlaşıyorlar. Keşke imkanımız olsa da tüm çocukları alabilsek. Biz elimizden geldiğince bunun ne güzel bir duygu olduğunu insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Daha fazla çocuk ailenin yanında büyüsün. Çocukların anne-baba kardeş duygusunu tatmasını istiyoruz. Her çocuğun bir aileye ihtiyacı vardı. Bu, o çocuğun hakkıdır bunu kimse elinden alamaz” dedi.
EVİMİZİN GÜNEŞİ GELDİ
İlk başlarda tereddüt ettiğini ancak daha sonra bu fikre alıştığını belirten Şükriye Sarısu ise “Çocuğumuz olmadı. Eşim de böyle bir fikirle gelince acaba nasıl olur diye çok düşündüm. Ama evimizin güneşi gelecek dedik ve öyle de oldu. O zamana kadar karanlıktaymışız. Hayatımıza neşe ve anlam kattılar. Herkese tavsiye ediyoruz. Onlara ne güzel bir duygu olduğunu anlatıyoruz. Yakın çevremizden de koruyucu aileler olanlar oldu” diye konuştu. Sarısu çifti bakanlığın Geçici Koruyucu Aile (hizmet planı henüz netleşmeyen, aileye dönüşleri mümkün olmayan ya da çeşitli nedenlerle devlet himayesi altına alınan çocukları, durumları netleşene kadar geçici olarak bir ailenin şefkatiyle buluşturulması) programına da yazıldıklarını her çocuğa kapılarının sonuna kadar açık olduklarını ifade etti.