Marmara’da “bitti” derken yeniden hortladı: Balıkçılar çaresiz kaldı


“YİNE YENİDEN BAŞLADI”
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Yine, yeniden müsilaj başladı.” dedi.
Şarköy kıyıları, Gemlik Körfezi, Bandırma Körfezi, Erdek Körfezi ve Çanakkale Boğazı girişinde 15 Eylül itibarıyla müsilaj tespit ettiklerine dikkati çeken Sarı, şunları kaydetti:
“Genelde ekim-kasım aylarında oluştuğunu dikkate aldığımızda bu tarih oldukça erken. Bulunduğu derinlik lokasyona göre değişse de genelde 15-18 metre aralığında. Geçmiş yıllardaki yayılım hızına bakarsak birkaç hafta içinde Marmara’nın her tarafında müsilajdan bahsediyor olacağız ne yazık ki. Müsilaj bir sürü başka faktörün de katkısıyla yükselen deniz suyu sıcaklıkları, deniz şartlarındaki durağanlık ve artan kirlilik olarak sıraladığımız üçlü tetikleyicinin bir araya gelmesiyle oluşmaya başlıyor. İlk ikisi kontrolümüz dışında. Müsilajı önlemek için tek çare Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak.”
Tedbir alınmazsa bundan sonra her yıl tekrar etme veya sürekli hale gelme ihtimali bulunduğunu vurgulayan Sarı, şöyle devam etti:
“2021 yılında ilan edilen ve tüm tarafların altına imza attığı Marmara Denizi Eylem Planı’na geri dönmek zorundayız. Tüm evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer atıkların ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulması bir tercih değil zorunluluk artık. Ölü taklidi veya oluştuğundan haberdar değilmiş gibi yapılmaması için ilgili tüm Bakanlıklara ve belediyeler birliğine resmi olarak bildirimde bulundum. Deniz ekosisteminden sonra müsilajın ilk kurbanı balıkçılık sektörü. Küçük ölçekli balıkçılar şimdiden balık avlayamaz hale gelmek üzere. Endüstriyel balıkçılar çoktan Marmara’yı terk etti bile.”
Sarı, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
– Çalışmayan arıtma tesislerini çalışır hale getirelim.
– İnşaatı devam eden arıtma tesislerini bir an önce bitirelim.
– İleri biyolojik arıtma dönüşümünü hızlandıralım.
– Denetimi artırarak endüstriyel atıkların arıtılmasını sağlayalım.
– Arıtma tesislerinin dönüşümü için merkezi yönetim, yerel yönetim çekişmesini bir tarafa bırakıp işbirliği yapalım.
– Denizle kurduğumuz yanlış ilişkiyi değiştirmek üzere ulusal ölçekte farkındalık kampanyaları başlatalım.
– Toplantılarla zaman kaybedip, suçu birbirimize yükleyerek iş yapıyormuş gibi gözükmeyelim.