YAZARLAR

NİHAT HATİPOĞLU / Kalbinizi yoklayın

Zaman zaman kendimizle hesaplaşmamız lazım. “İman ettim” demekle iş bitmiyor. İman ettiğimiz mübarek kitabın ve kutlu Nebi’nin yolunda mıyız? Diğer insanlarla ilgimiz ve irtibatımız nasıl?
İçimizde başkalarına yönelik kin ve nefret duygularını dizginleyebiliyor muyuz? Hz. Peygamber, “Başkasına kin tutmadan sabahlıyorsan öyle yap” buyurdu.

MÜNAFIKLARIN LİSTESİ
Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına reva görüyor musun? O zaman yanlış giden bazı şeyler var demektir. Kendini değiştir. Başkasının görmediği ama Allah’ın bildiği her günahtan tövbe ediyor musun? Kazancının helal mi, haram mı olduğunu hesap etmen lazım.
Kul hakkı konusunda hassas mısın yoksa kendince, kendini rahatlatacak bahaneler mi üretiyorsun? Sırdaşın var mı? Güvenilir mi?
Huzeyfe’ye Medine‘deki münafıkların listesini vermişti. Hz. Huzeyfe bu listeyle ahirete göç etti.
Halife Hz. Ömer’in bütün ısrarına rağmen asla listeyi vermedi. Hz. Ömer’in, “Ben var mıyım” ısrarına sadece “Hayır sen yoksun” diyebildi. Medine’de inen Hadid Suresi‘nin 16. ayeti, kalbi ürpermeyenleri Allah’ı anmaya çağırıyor:
“İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygıyla ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.”
“Demir” yani Hadid Suresi’nde kalpleri yumuşatmaya davet ilginç değil mi?

HALİMİ ARZ EDİYORUM YA RAB!
Sadık ve kâmil müminlere benzemiyorum. Gıybet ve suizandan vazgeçemedim. İbadetlerime riya karışıyor. Her iyiliği kendime istiyorum. Başka insanlar için aynı olgunlukta iyilik istemiyorum. İnsanları dünyalığına göre değerlendirir oldum. Ahireti az hatırlıyorum. Hesap duygusundan kaçıyorum. Sıkıştım mı, “Ben zaten Müslüman değilim” diyecek hâle geldim. Şeytanın maskarası olmaktan son anda kurtuldum. Nefsimin heva ve hevesine kapıldım.
Ya Rabbi, kalbimin işlettiği günahlardan sana sığınıyorum. “Allah’a kulluk yapmam” derken benden daha aciz zavallıların kulluğuna rıza gösterdim. Zavallı şeytanın ve arkadaşlarının yolunu edindim. Pişmanlığımı kabul et. Rızana kavuştur. Vuslata erdir. Müminlere karşı kibirli davrandım. Gıybet ettim. Beni affet. Rabbani kul eyle. Seni Rabb bildim. Kuran’ı hidayet rehberi kabul ettim. Kulun ve elçin Muhammed’e (SAV) ümmet oldum. Ümmetine kabul buyur.
Uhud Meydanı’nda sana zarar gelmesin diye fedai can eden dostlarına benzet bizleri. Ya Rabbi, bizleri öfkesini yutanlardan eyle. Bizleri cimrilikten uzak eyle. Seninle karşılaşacağımız mahşer günü bize acı ve merhamet eyle. Hastalık, imansızlık, musibet ve şerle imtihan etme bizi. Bizlere kar gibi beyaz ve duru bir kalp nasip eyle.
Biz Hz. Muhammed’i (SAV) rehber edindik. Din olarak İslam’dan razı olduk. Cennet, cehennem, sırat, mizan ve amel defterine iman ettik. Bizi perişan eyleme ya Rab. Cennetinle, cemalinle, rızanla bahtiyar eyle.

KURAN DİLİYLE DUA
“Ya Rabbi, ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.” (Fatiha)
“Rabbimiz! Bize dünyada da, ahirette de iyilik ver, bizi o ateş azabından koru.” (Bakara, 201)
“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi batıla meyletme. Bize, katından rahmet ihsan eyle. Şüphesiz sen ziyadesiyle ihsan edicisin.” (Âl-i, İmrân, 8)
“Rabbimiz! Kendimize zulmettik; eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, elbette ziyana uğrayanlardan oluruz.” (A’râf, 23)
“Rabbimiz! Unutur veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır yük yükleme. Rabbimiz! Gücümüzün yetmeyeceği şeyi bize taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bizim sahibimizsin, inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!” (Bakara, 286)

RESULULLAH DİLİYLE DUA
“Allah’ım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesih Deccal’in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım.”
“Allah’ım, beni doğru kıl, sözlerimin, niyetimin, işlerimin isabetli olmasını istiyorum. Dünyada da ahirette de örülmüş, köklü, doğru yol üzere olmayı dilerim.”
“Allah’ım! Bize dünyada da hayır, ahirette de bir hayır ver, bizi cehennem azabından koru!”
“Allah’ım! Üzüntüden ve kederden sana sığınırım. Acizlikten ve tembellikten sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borcun galebe çalmasından ve insanların kahır ve hâkimiyetinden sana sığınırım.”

ÜÇ KİŞİNİN DUASI GERİ DÖNMEZ
1- Mazlumun duası.
2- Misafirin duası.
3- Babanın evladına duası.

YERYÜZÜNE KAÇ PEYGAMBER GELMİŞTİR?
İlk peygamber Hz. Adem ile son peygamber Hz. Muhammed (SAV) arasında 124 bin peygamber gelmiştir. (Ahmed, Müsned, 266). Kuran-ı Kerim bütün peygamberler hakkında bilgi verilmediğini belirtiyor. (Mü’min, 40/78). Sadece bazı peygamberlerin isimlerine ve hayat hikâyelerine Kuran’da yer verilmiştir.
Her kaza namazı için ezan okumalı mıyım? Kamet getirmek zorunda mıyım?
Birkaç kaza namazı kılacaksanız tek ezan yeterli olur. Ama her kaza namazı için ayrı ayrı kamet getirmeniz gerekir. Ancak ezan da, kamet de namazın kabulünün şartı değildir. İhmal ederseniz namazınıza zarar vermez.
Ezan okunurken herhangi bir dua okumamız gerekir mi?
Evet, ezanı büyük bir huşu ve saygınlık içinde dinlememiz öğütlenmiştir. Ayrıca şu duayı okumamız Peygamberimizce (SAV) tavsiye edilmiştir: “Ey şu mükemmel ezanın ve kılınmak için hazırlığı yapılan namazın Rabbi olan Allah’ım! Peygamber Muhammed’e (SAV) vesile makamını ve fazileti ver. O’na söz verdiğin ahiretteki övülmüş makamı nasip et. Çünkü sen sözünden caymazsın ya Rabbi.”
Başkasına dua ettiğimizde biz de sevap kazanır mıyız?
Başka bir kardeşiniz için bağışlanma dilemeniz çok sevaptır. Hz. Musa’nın bu konudaki duasını Kuran-ı Kerim (A’raf, 151) bize örnek olarak sunar. Sevgili Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyor: “Müminin mümine gıyabında yaptığı dua kabul edilir. Onun yanı başında bir melek bulunur ve ‘Aynı dua sana da, sana da’ der.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu