YAVUZ DONAT / Nerede kalmıştık?

Darbe… 27 Mayıs 1960… Yassıada… Yargılamalar… Tokatlanan Başbakan… Üç demokrasi şehidi… Başbakan Adnan Menderes… Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu… Maliye Bakanı Hasan Polatkan.
Darbe… 12 Eylül 1980… Kapanan Meclis… Hamzakoy’a yollanan Başbakan Süleyman Demirel… CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit.
Askıya alınan demokrasi… Kaybolan yıllar… Dört gün boyunca yazdık.
Aydınlık yarınlara bakabilmek için, dünün karanlıklarını, demokrasinin sırtındaki hançer yaralarını, sokaklarda yürüyen tankları unutmamak, unutturmamak lazım.
Ve… Şimdi dönelim yine sıcak gündeme.
Çarşamba… Saat 10.30… Hikmet Çetin‘e sordum:
– Şimdi ne olacak?
Siyasetin akil adamlarından Hikmet Çetin‘in yanıtı:
– Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel’in bir araya gelmeleri… Baş başa konuşmaları şart… İkisine de söyleyeceğim.
***
AKİL ADAM KITLIĞI
Sözlüğe bakarsanız karşılığı, “Akıllı insan… Aklını iyi kullanabilen.”
Fakat… Konu siyaset olunca… Sözlük anlamı yetersiz kalıyor.
Zira… Siyasette… Ve her partide… Akıllı da çok, aklını iyi kullanmasını bilen de.
Fakat… Olaylara günlük parti çekişmelerinin üzerinde bakmayı başaran… Hırsı, aklının önüne geçmeyen… Egosunun esiri olmayan siyaset ve devlet adamı… Ara ki bulasın… İki elin parmaklarını geçmez.
Cemil Çiçek gibi… Hikmet Çetin gibi… Köksal Toptan gibi… Murat Karayalçın gibi.
Rahmetle analım… İhsan Sabri Çağlayangil gibi… Turan Güneş gibi.
Bu nedenledir ki… Dün sabah, CHP mahallesinin Hikmet Abi’si ile konuştuk.
Ayrıca… Son bir haftadır… Mahallenin gözü kulağı onda.
***
‘BİRLİK, BERABERLİK ŞART’
Çarşamba sabah… Ankara-İstanbul uçağı… Özgür Özel ile Hikmet Çetin birlikte uçtular.
Özgür Özel… İstikamet, Silivri… Ekrem İmamoğlu ziyareti. Hikmet Çetin, İstanbul’da… Sohbet:
– Ankara mahkemesi, ana davayı 24 Ekim’e erteledi… Ortalık az da olsa sakinleşti… Şimdi ne olacak?
Akil adamın… Sol siyasetin Hikmet Abi’sinin dudaklarından dökülen ilk söz:
– Kemal Kılıçdaroğlu, yanlış yapıyor… Özgür Özel’i davet etmesi… ‘Özgür Bey, bu işi hep beraber yapalım… Sancılı süreci hep birlikte aşalım’ demesi lazım.
***
EN KISA ZAMANDA
Başbakan Yardımcılığı… CHP Genel Başkanlığı… Dışişleri Bakanlığı… Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı… Afganistan‘da NATO Temsilciliği… Siyasette bir ömür… 89 yaşında.
Sordum:
– Ankara-Tandoğan mitinginde (14 Eylül-Pazar) Özgür Bey ile birlikteydiniz… Bugün (dün) İstanbul’a aynı uçakla geldiniz… Sizin mahallenin havası nasıl?
– Cumhuriyet Halk Partisi’nde, bugün için, hava çok iyi… Özgür Bey çok çalışkan… Yerinde duramıyor.
– Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşacağınızı söylediniz… Ne zaman?
– En kısa zamanda.
– Bugün mü? Yarın mı? Haftaya mı?
Hikmet Çetin… Aynı yanıtı verdi… Üstüne basa basa… Vurgulayarak:
– En kısa zamanda.
***
BEŞİKTAŞ
Hikmet Çetin, sıkı Beşiktaşlı… Siyah-beyazlı kulübe üye olduğu tarih 1974… Yarım asırdan fazla.
Zaman zaman… Beşiktaş Başkanlığı için adı geçti… Ama istemedi.
Sohbette… Futboldan, Beşiktaş’tan söz etmemek olmaz.
Hikmet Çetin’in ses tonu değişti… Neşesi kaçtı:
– Beşiktaş, son yıllarda iyi değil… Maalesef… Sergen Yalçın, gerçekten çok iyi bir isim… Başarılı bir teknik direktör… Camianın içinden… Öz evlat… Fakat… Geç kalındı… Keşke daha önce göreve gelseydi… Geçen sezon bittiğinde.
– Beşiktaş’ın şu andaki yönetimi nasıl? Ki… Siz de oy verdiniz.
– Yönetim iyi gidiyor… Serdal Adalı ve arkadaşları, camia için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.
Bu arada… Hikmet Çetin, geçmişten söz ediyor:
– Ben daha önce de Hasan Arat’a oy vermedim.
***
FENERBAHÇE
Sıcak gündemin bir diğer konusu… Fenerbahçe… Sular bir türlü durulmuyor. CHP gibi… Fenerbahçe’de de… Karışıklık var.
CHP gibi… Fenerbahçe de olağanüstü kongreye gidiyor.
Ve… Rastlantıya bak… Olursa, ancak bu kadar olur.
CHP Kurultayı… Fenerbahçe Kongresi… Aynı gün… Bu hafta sonunda… 21 Eylül Pazar.
Futboldan söz açılınca… Fenerbahçe’siz olmaz.
Hikmet Çetin’den, Fenerbahçe gözlemi… Yorumu: Başkan adayları anlaşmalılar… Başarıya giden yol için uzlaşma/anlaşma şart… Keşke bunu yapabilseler.
Benim gönlüm Ali’den (Koç) yana.
Aziz Yıldırım, hemşerim… Kendisini severim… Her kongre öncesi başkanlık için adı geçer… Kendisiyle konuştum… Bir daha aday olmayacağını söyledi.
Sordum… Aziz Yıldırım başka bir şey söylemedi mi?
Hikmet Çetin kahkahayı bastı:
– Söyledi… Dedi ki: ‘Rahatım iyi… Stresten kurtuldum… İşimin başındayım, para kazanıyorum… Aileme ve dostlarıma zaman ayırıyorum.’
***
ANKARA-DİYARBAKIR HATTI
Zaman tünelinden bir anı… Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı… Hikmet Çetin de TBMM Başkanı.
ATA uçağı… Üç kişiydik… Demirel, Çetin ve ben.
Diyarbakır‘dan… Helikopterle Lice‘ye geçtik… Hikmet Çetin’in doğduğu ilçeye.
Giderken ve dönüşte… Uçakta konuşulan konu… Güneydoğu… Barış… Huzur… Yatırım… İstihdam.
Dün… Hikmet Çetin’e dedim ki:
– Var mısınız? Diyarbakır’a gidelim… Oradan Lice’ye.
Sözlerim hoşuna gitti:
– Olur… Gidelim… Sıcak havalar bitiyor… Ekim ayı tam zamanı.