YÜKSEL AYTUĞ / Depremleri HAARP mı tetikliyor?

Bu soru bir komplo teorisinin ötesine geçip artık bilim ve siyaset platformlarında açık açık dile getirilmeye başlandı.
Önce HAARP‘ın açılımını söyleyeyim: Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı. İşte konuyla ilgili olarak ulaştığım dehşet verici bilgiler:
HAARP çok sayıda komplo teorisinin konusudur. Örneğin; Michel Chossudovsky, Para ve Ekonomik Reform Komitesi tarafından yayınlanan bir kitapta “Son bilimsel kanıtlar, HAARP’ın tamamen işlevsel olduğunu ve sel, kasırga, kuraklık ve depremleri tetikleme kapasitesine sahip olduğunu göstermektedir” demiştir.
Zamanla HAARP; İran, Pakistan, Haiti, “Türkiye“, Yunanistan ve Filipinler’de bu tür felaketlerin yanı sıra gök gürültülü fırtınalara ve hatta büyük elektrik kesintilerine, TWA 800 sefer sayılı uçağın düşürülmesine, Körfez Savaşı sendromuna ve kronik yorgunluk sendromuna neden olmakla suçlanmıştır. Mevcut HAARP ısıtıcısı gibi HF iyonosferik ısıtıcılar tarafından üretilen yüksek güçlü ELF radyasyonunun depremlere, siklonlara ve güçlü yerel ısınmaya neden olabileceği belirtilmiştir.
Biraz teknik ve karmaşık olduğunun farkındayım ancak elektromanyetik akımın gücünü anlayabilmek için MR cihazlarını gözünüzün önüne getirin. Hastanın cebinde unuttuğu bir anahtarın nasıl ölümcül hızlara ulaşıp çelik panelleri bile deldiğini hatırlayın. Bunun binlerce kat daha güçlüsünün neler yapabileceğini ise varın siz hayal edin.
Sizce bu normal mi?
Haftalardır sizlere bu sütunlar aracılığıyla iklim savaşlarından söz ediyorum. Gelin görün ki, ana akım medyada bu konuyu benden başka işleyen yok. Neden çekinip, korkuyorlarsa? Yazın yahu, vallahi hiç acıtmıyor!..
Sellerin, kuraklığın, kuruyan göllerin, çekilen yer altı sularının, dolmayan barajların, arkalarında saatlerce iz bırakan jetlerin ve hatta sismologların bile açıklayamadığı deprem fırtınalarının sebebi sadece “doğal” nedenler olmayabilir.
Eskiden Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava dalgası bize bolca yağış bırakırdı. Şimdilerde sanki Bulgaristan sınırında bulutlara vize uygulanıyormuş gibi dönüp Karadeniz‘e yöneliyor. Durumu anlatan şu haritadaki anormalliği görmek için meteoroloji uzmanı olmaya gerek var mı?
Galiba tanımda bir yanlışlık var: “İklim değişikliği” değil, “iklim değiştirme.”
Meğer çok güvendeymişim (!)
Perşembe günü bizim şirkette ilk yardım bilinçlendirme semineri vardı. Kızılay görevlisi eğitmen Yunus Emre Karadeniz’den müthiş faydalı bilgiler ve uygulama teknikleri öğrendim. En önemlisi de doğru bildiğimiz pek çok şeyin yanlış olduğu ve bilinçsizce yapılan ilkyardımın başlı başına ölüme sebebiyet verdiğiydi.
Herkesin eşleşip birbirine Heimlich manevrası uyguladığı bölüm ise çok matraktı. (Sevgili mesai arkadaşlarım, hepinizin bende videosu var, ona göre)
Bu arada hayatımın en emniyetli anları, meğer şirkette geçirdiğim saatlermiş. Baksanıza, seminerde sadece 33 kişiydik. Geriye kalan yüzlerce çalışanımız bu ilkyardım işini yalamış yutmuş demek ki. (!)
Gaf kürsüsü
NTV’ye bağlanan Bilişim Uzmanı Burçak Ünsal, “Türkiye, internet hızı bakımından dünyanın en hızlı ülkelerinden biri” dedi ve ardından hattan düştü.
Zap’tiye
Fenerbahçe’nin yeni hocası Tedesco ile sosyal medya fenomeni Köksal Baba ikiz gibi. Umarım yetenekleri farklıdır.
Ne demiş?
“Bu erkekler zaten bir kerede anlasalardı, maçtan sonra bir de özetini izlemezlerdi.” (Sosyal medyadan)