
Başkan Recep Tayyip Erdoğan (AA)
“SAFLARIMIZI SIKLAŞTIRMAKLA KALMIYOR DAHA DA GENİŞLETİYORUZ”
Ufku ve özgüveniyle öne çıkan, bilgi ve cesaretiyle parlayan, şehrine, partisine, ülkesine ve milletine tutkuyla hizmet eden dinamik bir teşkilat için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. İçeriğini zenginleştirdiğimiz eğitim programlarımızla işte bu vasfımızı daha da güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Eğitim programlarımız aynı zamanda teşkilatımızın birlik ve beraberliğine, disiplin ve insicamına çok ciddi katkılar yapıyor. Bir taraftan teşkilat mensuplarımızı bilgi, beceri, tecrübe ve birlikte çalışma kültürü noktasında geliştirirken, diğer taraftan da yeni yüzler ve isimlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor, daha da genişletiyoruz.
“BEYKOZ BELEDİYESİ BAŞKAN VEKİLİ AK PARTİ’YE KATILDI”
Partimizin 24. kuruluş yıl dönümünde Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun da aralarında bulunduğu dokuz yeni isim partimize katıldı. Önceki gün Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızda Konya Seydişehir ile Emirgazi Belediye Başkanlarımıza rozetlerini taktık. Bugün de Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’in ve Belediye Meclis üyemizin AK Parti ailesine katılmasının sevincini yaşıyoruz. Kendilerine aile meclisimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Beykoz’a hizmet yolunda Cenab-ı Allah’tan üstün başarılar diliyorum.
İstanbul’un üzerine adeta karabasan gibi çöken hizmetsizlik bulutlarının dağıtılması için bu kardeşlerimizle omuz omuza verecek, içinden geçtiği fetret devrinin İstanbul’u daha fazla yıpratmasına müsaade etmeyeceğiz.
Değerli yol ve dava arkadaşlarım, AK Parti olarak büyük küçük demeden Türkiye’nin meselelerine çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu uğurda şimdiye kadar ezberleri bozduk, ön yargıları kırdık, aşılmaz denilen nice engeli alnımızın akıyla aşmayı başardık. Böyle gelmiş ama böyle gitmez diyerek kimi zaman sadece elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına koyduk.
“SÜRECİ İLMEK İLMEK DOKUYORUZ”
Ülkemizin yaklaşık 50 yıllık terör sorununu çözmek amacıyla, bir sene evvel başlattığımız, bir devlet projesi olarak kararlılıkla sürdürdüğümüz terörsüz Türkiye sürecinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Son bir yılda, süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardık. Sabırlı, dikkatli ve samimi bir tavırla, 86 milyonu kuşatan, kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz. İttifak ortaklarımızla tam bir uyum ve dayanışma halindeyiz. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarını tamamen yıkarak 86 milyon, hep beraber daha huzurlu, daha müreffeh, barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir geleceğe yürüyelim istiyoruz.
Felaket tellalları ne derse desin, istikrarlı bir şekilde bu hedefe doğru adım adım ilerliyoruz. Şunu herkes bilsin ve anlasın. On yıllardır Türkiye’nin iç ve dış siyasetini terör sopasıyla dizayn etmeye alışanlar, açık söylüyorum, bu sefer boşuna kürek çekmektedir. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Allah’ın izniyle, buradan geriye dönüş olmayacak. Biz böyle bir duruma ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz.
Bölgemizde sınırlar kanla ve gözyaşıyla yeniden çizilmek istenirken, “böl, parçala, yönet” oyununun tekrar sahnelenmesine rıza göstermeyeceğiz. “Vadedilmiş topraklar” hezeyanıyla hareket edenler, ister kabul etsin, ister etmesin, bölgemizin geleceğinde teröre ve terör üzerinden yayılmacılığa yer yoktur, inşallah olmayacaktır.
Evvelallah, bizim hem kardeşliğimiz hem de asırlara sari tecrübemiz her türlü oyunu bozacak, her türlü sorunu aşacak kudret ve kuvvete sahiptir. Türkler, Kürtler, Araplar olarak nasıl bin yıldır yan yana yaşıyorsak, yine bir ve beraber olmaya, aynı gözyaşının ve gökyüzünün altında kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bundan zerre kadar şüphe duymuyorum. Siz kardeşlerimle birlikte milletimizin ve sınırlarımızın ötesindeki kardeş halkların da nifak odalarına ve odaklarına prim vermemesini önemle rica ediyorum.
“3K GİRDABINDA KIVRANIYORLAR”
Biz Türkiye’nin kronik meselelerini çözmekle meşgulken bakıyorsunuz, ana muhalefet cenahından çok farklı bir gündem hakim. Doğrusunu söylemek gerekirse bu muhalefet abandone olmuş vaziyettedir. Kendi kendilerini mahkum ettikleri ‘3K’ girdabında debelenip duruyorlar. Nedir bu ‘3K’? Kavga, kaos, kriz… Krizle, koltuk kavgasıyla, kaosla neredeyse bütünleştiler. İçeride ve dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiler. Durum öyle kötü bir hal aldı ki hakaret ve tehdit dışında ne vatandaşa söyleyecek bir sözleri ne de ülkenin önünü açacak bir projeleri var. Akıllarınca mahkemeler ve siyaset üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar, onu bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. İnsanımızı kamplara bölerek, polisimize saldırarak, sokaklarımızı terörize ederek yolsuzlukların üzerini örtebileceklerini zannediyorlar.
ALTINLARI DOLARLARI MİLLETE NASIL AÇIKLAYACAKLAR?
Biliyorsunuz, ana muhalefet partisi genel başkanı Manavgat’taki skandal ilk patladığında çıktı, yargı ve emniyet mensuplarımızı kumpas kurmakla suçladı. Baklava kutularının üstünde kendi kefil olduğu arkadaşlarının parmak izi bulunduğu halde, suç bastırmak amacıyla utanmadan partimizi itham etti. Hatta daha da ileri giderek “32 saatlik video kaydı var, ben onu izledim.” dedi. Ben bu beyefendiye, “Madem elinde 32 saatlik görüntü var, git yargıya teslim et.” çağrısında bulundum. Birkaç defa da bu çağrımı tekrarladım. Hepsini duymazdan geldi. Kumpas videosunu izledim dediği tarihten bu yana, dikkatinizi çekerim, tam 62 gün geçti ama bu müfteri zat, kumpas iftirasını ispatlayacak, bırakın 32 saati, 32 saniyelik bir görüntü bile paylaşmadı. Yani partimize, yargı ve emniyet teşkilatımıza attığı iftiranın altında kaldı.
Atalarımız, “Sen doğru ol, eğri belasını bulur.” diyor. Dün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit olduk. Eminim sizler de takip etmişsinizdir. Özgür Efendi bu işten nasıl yırtarım diye düşüne dursun, dün Manavgat skandalıyla ilgili yeni bir görüntü daha yayınlandı. Tıpkı bir önceki gibi, bunda da avrolar, dolarlar başrolde. Bakalım beyefendi bu görüntüye ne diyecek? Balya balya avroları, dolarları, altınları millete nasıl açıklayacak? Yine kime çamur atacak, kime pislik bulaştırmaya çalışacak? Malum, CHP Genel Başkanı son dönemde elinde hesap makinesiyle kuyumcu gezmeyi, altın üzerinden hesap yapmayı çok seviyordu. İşte ona fırsat. Gitsin, Manavgat’taki rüşvet külçelerini hesaplasın.
Hazır eline hesap makinesini almışken, Antalya’da, İzmir’de ve İstanbul’da milletten çalınan milyarların bir icmalini çıkarsın. Bunları yaptıktan sonra da şayet zerre kadar haysiyeti varsa Manavgat’ta attığı iftiralardan dolayı polis ve yargımızdan özür dilesin. Buradan kendisine şunu da hatırlatmak istiyorum. Kabullenmeye yanaşmasa da Türkiye bir hukuk devletidir. CHP’li mütegallibe dahil hukuk önünde hiç kimse imtiyazlı değildir. Dahası, aylardır bize yamamak için her yolu denediği yargı süreçlerinin tüm aktörleri de Cumhuriyet Halk Partililerdir.
Daha önce birkaç kez söyledim. Bugün tekrar ediyorum. Mahkemeye başvuranlar CHP’li. Şikayet edilenler CHP’li. Para ile oyumu değiştirdim diyenler CHP’li. Rüşvet aldım, rüşvet verdim diyenler CHP’li. Mağdurlar, müştekiler, müdahiller, itirafçılar, davalı ve davacılar, velhasıl tarafların tamamı CHP’li. Yani ortada CHP içi bir meydan muharebesi var. Fakat bakıyorsunuz, CHP Genel Başkanı bizi suçluyor, kendi bataklığına bizi de çekmeye çalışıyor. Biz bu kavganın, kaosun, CHP’nin iç krizinin hiçbir yerinde yokuz. Olmadık ve olmayacağız Bay Özgür.
Adaletin tecellisi için, hukuki süreçlerin hiçbir baskı olmadan işletilmesi için üzerimize ne düşüyorsa anayasa çerçevesinde elbette yapacağız. Tehditlere ve sokak çağrılarına elbette pabuç bırakmayacağız. Ama CHP’nin eski ve yeni kadroları arasında giderek çirkinleşen kavgaya da partimizin ve hükümetimizin çekilmesine fırsat vermeyeceğiz. Ana muhalefetin özellikle kabalık ve kabadayılıklarına rağmen siyasi nezaketimizi sonuna kadar koruyacağız.
“CHP’NİN PERİŞAN HALİ YÜKÜMÜZÜ ÇOĞALTIYOR”
Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, karşımızdakilerin bu perişan hali bizim işimizi kolaylaştırmıyor. Bilakis omuzlarımızdaki yükü daha da ağırlaştırıyor. AK Parti’nin başarı hikayesinin yeni sayfalarını sizler kaleme alacaksınız. Her biriniz unutmayın, bu aziz milletin yıllardır inkısar-ı hayale uğratılmış, çoğu zaman yarım bırakılmış umutlarının temsilcilerisiniz. Hepiniz AK Parti’nin birer neferi olarak Türkiye’nin istikbal mücadelesinde tarihi roller üstleniyorsunuz.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye ve millete daha ne yapacak çok hizmetimiz var. Hepinizden azami hassasiyet göstermenizi, bu milletin yükünü sabırla, vakarla, ciddiyetle omuzlamaya devam etmenizi istirham ediyorum. Bu hizmet kervanına, bu büyük kadroya dahil olan herkese ülkem adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Bu düşüncelerle AK Parti Teşkilat Akademimizin kapanış programının hayırlara vesile olmasını diliyorum. AK Parti ailesine yeni katılan arkadaşlarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum. Eğitim süreçlerinde emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.