HAŞMET BABAOĞLU / Haftanın notları: Hatırlamalıyız!


Sosyal medyada sürekli adalet, özgürlük, egemenlik üzerine atıp tutuyoruz ya, elbette gündelik öfkemizin dışa vurumu açısından anlaşılır bir şey.
Ama şu çok net…
“Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?” sorusuna gece gündüz cevap aramayanların ne dediklerinin gerçek bir kıymeti yok!
***
Sosyal medya gevezeliği hakiki sorgulamalara girişmemizi, hele hele bazı şeyleri baştan öğrenmeye başlamamıza çaba göstermeyi engelliyor.
Boş iddialar, gösterişli aforizmalar her şeye yeter duygusu oluşturuyor…
Sonra?
Sonrası yok!
***
Sınıfların varlığını, sınıfsal analizi, sınıfsal bakışı unuttuk!
Halt ettik!
Unutturdular daha doğrusu…
Hatırlamalıyız.
Hatta en baştan öğrenmeliyiz.
Sol gevezeliklere aldırmadan…
“Hepimiz biriz” hoşluklarına kapılmadan…
Müslümanca, insanca ve tarihsel temeli güçlü yeni bir “sınıfsal bakışa” ihtiyacımız var…
***
Sumud Filosu’nun güzelliği artık üzerinin örtülemeyeceği kadar güçlü bir vicdan seferberliğine dayanmasında…
Akdeniz artık bu filoyla anılacak…
Başına ne gelirse gelsin, şimdiden galip bu filo…
***
Yıllar önce yazmışım, bir okurum hatırlattı…
Şöyle:
“Bazen sevilip üzerinize düşülmesini istemez, böyle bir durumdan kaçarsınız. Yalnızlığı tercih ettiğiniz için mi? Hayır! Zorlukla elde ettiğiniz soğukkanlılığınızı kaybetmekten korktuğunuz için…”
***
Eskiden “Haftanın Notları”nda ağız tadına, tabiata, şehrin güzelliklerine yer verirdim…
Küçük tavsiyeler, anılar, uyarılar…
Şimdi öyle bir sert gündem var ki, bunlara sıra gelmiyor.
***
Dışarıda orta sınıfa hizmet veren yerlerde yiyip içmenin tatla pek ilgisi kalmadı…
Yavanlık ve ucuzculuk her yere hâkim olmaya başlıyor.
Üstelik işletmeler fiyatlara sürekli zam yapıyorlar ama yiyeceklere tat gelmiyor.
***
Okullar mı?
Öğretmenler velilerin aşırı müdahaleci olmasından şikâyetçi…
Haksız değiller…
Veliler ise öğretmenlerin ikide bir mesaj gruplarına attıkları “istek listeleri” hariç her şeye kayıtsız kaldıklarını düşünüyor…
Bazı bildiğim şeyler, velilerin de haklı olduğunu düşündürüyor.
Ne olacak bu işin sonu?
Hiç!
Böyle gider.