3 bin rakımlı dağlarda üretiyorlar: Saatlerce mesai harcanıyor


Göçerlerden Hıdır Çakmaz, AA muhabirine, atalarından miras kalan mesleğini ailesinin desteğiyle devam ettirdiğini söyledi.
Yılın her döneminde hayvanlarla ilgilenmek zorunda olduklarını belirten Çakmaz, şöyle konuştu:
“Sabah uyanır uyanmaz koyunları yayladaki ağıllardan dışarı çıkarıp meraya götürüyoruz. Arazide koyunları bir süre otlattıktan sonra öğlen ve akşam olmak üzere günde iki kez yayla yerine getiriyoruz. Yaylada bizi en çok zorlayan ise koyunların sağımı oluyor. Her koyunu tek tek sağıp sütünü alıyoruz. Sağım işlemi tamamlandıktan sonra sütümüzü mayalayıp peynire dönüştürüyoruz.”
Çakmaz, ürettikleri peyniri perakende ya da toptan satışa sunduklarını anlattı.
At ve eşeklerin yaylada çok önemli olduğunu vurgulayan Çakmaz, “Yaylacılığın güzel yanlarının yanı sıra zorlu tarafları da var. Özellikle uzun süre sağanağın ya da şiddetli rüzgarın etkili olması bizlerin yaşamını zorlaştırıyor. Bu sezon yayla yerlerindeki bazı su kaynaklarının donduğunu bile gördük.” ifadelerini kullandı.
Suriyeli Heni Elhadi de 11 yıldır Tunceli’de çobanlık yaptığını ve ekonomik kazanç sağladığını belirtti.