EKONOMİ

20 yıl önceki Batman’dan çıkan dev adam

Şimdilerde adı sık sık petrolle gündeme gelen Batman’ın 20 yıl öncesini düşünün. Konu spor ya da sanatsa o dönemin Türkiye’sinde imkânlar o kadar kısıtlıydı ki…
Amacım bölgeler arası farklılıklara dalmak değil. Ama bu farkları da göz önüne alarak kabul edelim ki; 2005 yılında Batman’da bir çocuğun basketbolla tanışması, gerçekten büyük bir şans gerektiriyordu. İşte pazar gecesi bizlere büyük bir heyecan ve gurur yaşatan A Milli Erkek Basketbol Takımımızın oyuncularından Şehmus Hazer, o şansı yakalayan nadir çocuklardan biriydi.
Nasıl yakaladığını anlatmadan önce Avrupa Şampiyonasında gümüş madalyanın sahibi olan Milli Basketbol Takımımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Özellikle Yunanistan ile oynadığımız ve 24 farkla kazandığımız yarı final maçı turnuvanın en akılda kalan performanslarından biri olacak. Milli takımımızın her bir oyuncusunun hikâyesi ve başarıları hepimize ilham verecek nitelikte ancak bugün özellikle Şehmus Hazer‘den söz etmek istiyorum.
Çünkü Hazer’in basketbolla tanışma hikâyesi sporda özlediğimiz başarıların, özel sektörün sponsorluklarıyla olan ilgisini ortaya koyan canlı-kanlı güzel bir örnek. Devamını A Milli Erkek Basketbol Takımı resmi sponsoru Garanti BBVA’nın Genel Müdürü Mahmut Akten anlatsın. Garanti BBVA‘nın davetlisi olarak bizi Almanya ile oynadığımız finale taşıyan yarı final maçını Akten ve Garanti BBVA Kurumsal Marka Yönetimi ve Pazarlama İletişimi Direktörü Elif Güvenen ile birlikte izledim. Maçtan önce yaptığımız sohbette Akten, Garanti’nin Basketbol Milli Takım sponsorluğunun başladığı ilk yıllara gitti. O dönem Garanti’nin milli takıma destek için hazırlattığı 12 Dev Adam şarkısının nasıl basketbol milli takımımızla özdeşleştiğini anımsadı.
Basketbola artan ilginin de rüzgârıyla 2002’de Basketbol Federasyonu iş birliği ile 12 Dev Adam Basketbol Okulları (DABO) projesini başlattıklarını hatırlattı. Bu kapsamda her yıl tüm Türkiye’de 9-12 yaş kız ve erkek çocuklar arasında basketbol taraması yaptıkları bilgisini paylaşan Akten sözlerine şöyle devam etti: “Bugün A Milli Erkek Basketbol Takımımızda forma giyen Şehmus Hazer bizim 12 DABO projesinin insanların hayatına nasıl dokunduğunu, neleri değiştirebileceğini gösteren çok güzel örneklerden biri. Şehmus, Batman’daki 12 Dev Adam Basketbol Okulu’nda, 6 yaşındayken basketbolla tanıştı. Yeteneğiyle kısa sürede dikkat çekerek kulüplerin altyapılarına adım attı ve profesyonel kariyerine giden yolculuğu böyle başladı. Bugün, milli takımda 12 Dev Adam formasıyla mücadele eden Şehmus, bu projenin Türk basketboluna kazandırdığı değerlerin en canlı örneklerinden biri. Bugüne kadar 55 bin çocuk 12 Dev Adam Basketbol Okulları‘nda basketbolla tanıştı ve eğitim aldı. Bu okullara gelen çocuklar spor hayatına devam etsin etmesin bunu geleceğe bir yatırım olarak görüyoruz.”
Şehmus Hazer gibi özel sektör destekleri ile sporla tanışan ya da daha iyi şartlara kavuşan profesyonel sporcumuz çok. Bu desteklerin uluslararası müsabakalarda ülkemiz sporuna ne kadar büyük katkı sağladığı ortada. Meselenin bir de şirketlere katkı boyutu var. Kültür, sanat ve spor alanında yaptıkları destekleri anlatan Akten’e özellikle spor sponsorluğunun Garanti’ye katkılarını sordum.
Biz bütün maçları yönetim ekibi olarak hep birlikte izliyoruz” şeklinde söze girdi Akten ve “Birlikte heyecanlanıyor, stresimizi birlikte atıyoruz, birlikte seviniyoruz” dedi. Peki ya kaybedince diye devam ettim.
Akten’in cevabı çok samimiydi: “Bu kadar uzun süreli sponsorluklarda her duyguyu yaşıyorsunuz. Biraz evlilik gibi oluyor. İyi günü de var, kötü günü de. Amaç her koşulda takımın yanında olmak. Örneğin bu şampiyonada çok mutluyuz. Yıllardır beklediğimiz bir başarı yakaladık.”
Pazarlamada oyun değiştirici bir etkiye sahip spor sponsorluğu bugün şirketlerin hedef kitleleriyle daha yakın bir bağ kurmalarında önemli bir rol oynuyor. Ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıları ise bazen paha biçilmez olabiliyor. Yoksa 20 yıl öncesinin Batman’ından bir dev adam nasıl çıkacaktı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu