15 Temmuz Derneği’nden anlamlı etkinlik! Şehit aileleri bir araya geldi

15 Temmuz Derneği, Şehit Aileleri ile Antalya’da bir araya geldi. Dernek tarafından 9’uncusu düzenlenen programda konuşma yapan 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, Türkiye’yi işgal ve ihanet gecesinde şehit düşen Faslı Jadoid Merroune’nin, Fas’ta bulunan kabrinden alınan toprağı Türkiye’ye getirdi. Getirilen şehit toprağı ile Türkiye’yi karanlıktan aydınlığa çıkartmak için toprağa kan veren 253 şehidin toprağının da tamamlandığını açıkladı.

‘O RUH KAYBOLMASIN DİYE ÇALIŞIYORUZ’
Hakkı Turunç, “15 Temmuz’la alakalı çok şey anlatılabilir. Ama o ruhu şahsen, kalbim, gönlüm, ruhum, bilgim, anlatmaya yetmiyor. O ruhu anlayan insanlar zaten şehit oldular. O ruh anlayan insanlar gazi oldular. Gelecek nesillere de bir ruh vermek ve 15 Temmuz’un o ruhunun kaybolmaması adına Cumhurbaşkanımızın liderliğinde var gücümüzle çalışıyoruz. 15 Temmuz’dan 20 gün kadar sonra şehit ailelerimizi gezerek herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını, devlet olarak gerekli tüm çalışmaları yapımızı söyledim. Bir şehit eşini ziyarete gittim. En son çıkarken ‘Zor durum, belki müşküliyet vardır. Gelen giden çok olur.Çıkarken bir ihtiyaçları varsa elimizden geleni yapmak istiyoruz, size nasıl yardımcı olabiliriz.’ diye sordum. Bana, ‘Allah bize şehitlik verdi, siz ondan daha kıymetli ne verebilirsiniz. Geldiniz, Ziyaret ettiniz, bunun için ancak teşekkür edebilirim.’ cevabını verdi. Ben bu sözlerden o kadar çok etkilendim ki hiç aklımdan çıkmıyor” dedi.

‘ETMEDİĞİMİ YEDİĞİM ÜLKE İÇİN BEN DE ÇIKARIM’ DEDİ ŞEHİT OLDU
15 Temmuz’un Faslı şehidi Jadoid Merroune’den de bahseden Turunç, “Kendisi 5 dil biliyordu. İstanbul’da tercümanlık yapıyordu. O gece ‘ekmeğini yediğim ülkenin insanları eğer sokaklara çıkıyorsa ben de çıkar ve gönlümün devletinin bekası için mücadele ederim.’ diyerek vedalaştı ve İstanbul’da şehit oldu. Cenazesi ülkesine gönderildi. 15 Temmuz’un üzerinden 9 yıl geçti. Bu zamana kadar da bu şehidimizi ziyarete gidememiştik. Bu yıl 10-15 gün önce Fas’a gittik, şehidimizin ailesiyle buluştuk. Kabrini ziyaret ettik. Bizim 253 şehidimizden 252 şehidimizin toprağı bir aradaydı. Faslı şehidimizinki yoktu. Hamdolsun onu da şimdi getirdik ve şehirlerimizin topraklarını inşallah bir araya getirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

‘MODERN DESTAN YAZILDI’
15 Temmuz üzerine konuşma yapan İstanbul Vali Yardımcısı Serap Özmen Çetin, “15 temmuz’u anlatmak için gerçekten kelimeler kafi gelmiyor. Şunu söylemek istiyorum ki devletimiz 15 Temmuz şehitlerimizin Aziz hatıralarını yaşatmak bütün imkanları ile şehit ailelerimizin yanında olduğunu hatırlatmak istiyorum. 15 temmuz’da milletimizin duruşu, cesareti, iman gücüyle eşi benzeri görülmemiş bir ruhu tüm dünyaya gösterdiler. Tüm dünya da şehitlerimizin vatan sevgisini karanlıkların aydınlıklara döndürdüğünü gördü. O geceyi hep beraber yaşadık. Şehitlerimiz, şehit ailelerimiz başta olmak üzere tüm milletimiz o karanlık gecede hiç korkmadan Cumhurbaşkanımızın tek bir çağrısıyla sokaklara inerek tankların, tüfeklerin, namluların, uçakların karşısında çok önemli bir direniş gösterdiler ve çağdaş, modern bir destan yazdılar. İşte bu destan bizim çocuklarımıza evlatlarımıza gelecek nesillerimize bırakacağımız en önemli miras.

15 Temmuz’un en acı yüzü ise o gün canlarını feda eden şehitlerimiz, kahramanlarımız İstanbul’da 99 kahramanımız şehit, bin 141 gazimiz oldu. İstanbul Valiliği olarak bizler gazilerimizin sağlıklarında onları ziyaret ederek, onlarla hemhal olarak yine şehit ailelerimizi hiç yalnız bırakmadık. Düzenli gerçekleştirdiğimiz, ziyaretlerle yine onların yanında olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BİZ SİZDENİZ SİZ DE BİZDEN’
Antalya Valisi Hulusi Şahin ise “Her nerede görev yaparsak yapalım 15 Temmuz Şehid ailelerini, gazilerimizi arayıp buluyor, onlarla birlikte olmaya, dertleriyle ilgilenmeye özellikle gayret ediyoruz. Antalya’da da iki 15 Temmuz şehit yakınımız var. Hep beraberiz ve her durumda bize eşlik ediyorlar. Tabi şehitlerimize Allah en büyük makamı ihsan etmiş. Evlatları peygamberlere komşu olmuş. Onlar da şehidin yakını olmanın bahtiyarlığını yaşıyorlar. Dolayısıyla bizim size verecek. neyimiz olabilir ki? Sadece samimiyetimiz ve safımız belli olsun. Biz sizdeniz, siz bizdensiniz. Bunu ifade etmek için bir arada oluyoruz. Dokuz yıl artık 10 yıla dönüyor. Tabii ki acılarımız taptaze. İçimizde kor gibi yanıyor. Evlat kaybı öyle unutulacak bir şey değil. Asla da küllenmez. Ama aradan geçen yaklaşık on yıl artık başımıza gelenleri ölçüp, biçip, tartıp değerlendirecek kadar da uzun bir süre. Bu topraklar çok kıymetli. Tarih boyunca da saldırıya uğradı. Moğol’dan Haçlı saldırılarına hatta Birinci Dünya Harbi’ne kadar. Biz savaşmayı ilk defa öğrenmiyoruz. Yeri geldiğinde. savaşırız, kan alırız, kan veririz. Bunda sorun yok. Ama 15 Temmuz farklı. Çünkü kendi silahımızla, bizim coğrafyamızda büyüyen, Bu FETÖ’cü hainler, gemen güçlerin, küresel aktörlerin piyonu olan bu hainler, Kurtuluş Savaşı’nda yendiğimizi sandığımız düşmanla için bize düşmanlık ediyormuş. 15 Temmuz o düşmanın yeniden kafa kaldırdığı, ama bu milletin cesaretini ve şecaatini hesap edemediği bunun sonucunda da zelil olduğu gündür” dedi.

‘BU VATANIN KADERİ TANKLA TÜFEKLE DEĞİŞTİRİLEMEZ’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu ise “Bizler, zor zamanları omuz omuza vererek aşmış bir ecdadın torunlarıyız. Ne zaman vatanı tehdit edilse, iradesine kast edilse, inancıyla ve cesaretiyle yeniden ayağa kalkmayı bilen bir milletin fertleriyiz. Çanakkale’de siper siper direnen ruh, Sakarya’da vatanı savunan irade, 15 Temmuz gecesi meydanlarda şahlanan bu cesaret hep aynı kaynaktan beslendi. Bu kaynak imanımız, vatan sevgimiz ve birbirimize duyduğumuz güven oldu. 15 Temmuz gecesi de işte bu yüksek şuurla, bu asil duruşla bir kez daha tarih yazdık. O hain gecede, milletimiz tanklara karşı imanıyla yürüdü. Bayrağı yere düşürmemek için tereddüt etmeden canını siper etti. O gece şehit olan evlatlarımız, babalarımız, annelerimiz ve kardeşlerimiz; ülkemizi, geleceğimiz, birliğimizi ve beraberliğimizi korudu. Milletimiz bir destan yazdı. Dünyaya bir kez daha gösterdik ki, bu vatanın kaderi, ne tanklarla ne tüfeklerle değiştirilebilir.

Bu millet, darbeye de esarete de asla boyun eğmez. Bakanlık olarak sosyal hizmetlerimiz, psikososyal desteklerimiz ve istihdamdan eğitime kadar sunduğumuz imkânlarla sizlerin hayatına her aşamada dokunan destekler sunuyoruz. Sunduğumuz her hizmet bizim için bir görev olmanın ötesinde, şehitlerimizin aziz hatırasına duyduğumuz saygının, onlara olan vefa borcumuzun bir gereğidir. Bu hassasiyetle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” şekilde konuştu.





