Sabah kalktığında içini kemiren belirsiz bir his olabilir.
Sanki her şey yolunda ama hiçbir şey yerli yerinde değil gibi.
Duygular gergin, beden biraz huzursuz… Ama en çok da zihin yorgun.
Günün ilk saatlerinde içsel kırılmalar tetiklenebilir.
Birinin söylediği küçücük bir söz, yıllardır bastırdığın bir yaraya değebilir.
Ama tam o sırada, gökyüzü yukarıdan fısıldar:
“Bu duyguyu dönüştürmen için geldi. Bu seninle savaşmak için değil, seni büyütmek için oldu.”
Günün ortası biraz askıda.
Saatler uzuyor ama zaman ilerlemiyor gibi.
Ne başlasan yarım kalır hissi, işte bu yüzden…
Yeni bir karar almak için değil, mevcut olanı fark etmek için ideal.
Gökyüzü bizi adeta nefes almaya zorluyor.
Öğleden sonra Ay Kova burcuna geçiyor ve zihinsel alanlar açılıyor.
Kendini daha objektif, daha sakin, daha serinkanlı hissedebilirsin.
Ama en büyük değişim akşam saatlerinde başlıyor.
Ay Plüton’la buluşuyor.
Bu, ruhunun karanlık dehlizlerinde yankılanan bir ses gibi…
Bir korkunla yüzleşmek, bir gücünü geri almak, bir sayfayı kapatmak için.
Ve artık biliyorsun:
Bazen sadece bir bakış, bir fark ediş, bir “tamam artık” demek bile kaderi değiştirebilir.
🧘♀️Günün Niyet Cümlesi:
“Duygularım geçicidir, özüm ise kalıcı. Ben merkezimdeyim.”
