1.000 yeni ürün görücüye çıktı

IDEF Savunma Sanayi Fuarı, Türkiye’nin stratejik mühendislik ve teknolojik gücünü uluslararası platformda sergilemeye devam ediyor. Kısa sürede dünya sıralamasında ilk 10’a girme hedefi koyan Türkiye’nin 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) dün başladı. Fuara lansmanı yapılan yeni yerli ve milli sistemler damga vurdu. Çelik kubbe başta olmak üzere, tüm sistemlerin beraber çalışması ve yapay zeka temelli yeni teknolojiler de fuarın en ilgi çeken yanı oldu. Fuarda konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, “Bugün 3.500’ü aşkın firma, 1.380’in üzerinde proje, 100 bine yaklaşan doğrudan istihdam, 20 milyar doların üzerinde ciro ve 7 milyar 154 milyon dolarlık ihracatla dünyada benzeri az görülen bir ekosistemi idame etmekteyiz” diye konuştu.
230 PLATFORM SATILIYOR
Fuara, 103 ülke ve uluslararası kuruluşun katıldığını belirten Görgün, 33’ü bakan düzeyinde olmak üzere, 123 üst düzey heyet temsilcisi ile toplam 231 heyet ve 980 heyet üyesinin fuarda yerini aldığını belirtti. Geçmişte yüzde 20 seviyelerinde olan savunma sanayisindeki yerlilik oranının bugün yüzde 80’lerin üzerine çıktığını anlatan Görgün, “Ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısı 185’e, İHA ve SİHA’lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi ise 230’a ulaştı. Türk savunma sanayi ürünleri küresel ligde ön planda yer almaya başlamışdı” dedi.
İLK ÜÇ ARASINA GİRECEK
Fuarın çok katmanlı yeni çağda şekillenen güvenlik paradigmaları içerisinde, Türkiye’nin sadece takip eden değil, yön veren bir aktör olduğunun somut ifadesi olduğuna dikkati çeken Görgün, “IDEF 2025, bu nedenle yalnızca bir vitrin değil, stratejik bir kararlılık manifestosudur. Hava, deniz ve kara araçları, elektronik sistemler, güvenlik, mühimmat, insansız sistemler gibi tematik salonlara ayırdığımız IDEF 2025’te, ziyaretçi sayısı, heyet sayısı, katılımcı sayısı ve gerçekleşecek imza törenleri sayısı ile IDEF’i dünyanın en büyük ilk üç savunma sanayisi fuarından biri yapmayı, tecrübe ve başarılarımızı yeni konseptimizle birleştirmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise “Şu bir gerçek ki savunma sanayimizin yerli, milli, özgün, yenilikçi ve modern sistemleri şanlı ordumuzun gücüne güç katarken ekonomimize büyük katkılar, aynı zamanda ülkemizin uluslararası alandaki etkinliğini de pekiştirmektedir” dedi. Güler, Türk savunma sanayisi sektörünün kamu kurumları, kamu ve özel firmaları ile tüm paydaşlarıyla bütüncül olarak büyük bir güç durumunda bulunduğunu ve sahip olduğu ekosistemle dünya çapında bir etki uyandırdığını vurguladı. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) Genel Müdürü Bilal Topçu da her yeni gün, bir önceki günden daha azimli, daha güçlü bir şekilde tam bağımsız Türk savunma sanayisi hedefine emin adımlarla ilerlediklerini dile getirdi.
BAYKAR ALT SİSTEMLERLE YÜZDE 100’E GİDİYOR
dışında haberleşme ekipmanlarını da iştirakleri ile yapmaya başlayan Baykar, üretim kabiliyetlerini yüzde 100’e çıkarmaya doğru hızla ilerliyor. Bayraktar TB2’de yüzde 93 yerlilik oranına ulaşan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Türk savunma sanayiinde yüzde 80’in üzerine çıkan yerlilik oranına dikkat çekti. Yola çıkıldığında yüzde 80 dışa bağımlılığın olduğunu ve hedefe göz karartarak odaklanıldığını anlatan Selçuk Bayraktar, “Allah’a şükür, savunma sanayiinde ülkemiz büyük bir ivme yakaladı” diye konuştu. Savunma sanayiinde gelinen noktadan duyduğu memnuniyeti dile getiren Selçuk Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu: “Bu ivme, ülkenin savunma kapasitesini artırmanın yanı sıra teknolojik bağımsızlık hedeflerine ulaşmasında da önemli bir adım oldu. Türk savunma sanayii, uluslararası alanda da dikkat çeken bir konuma geldi.’
TÜRKİYE’NİN EN GELİŞMİŞ FÜZESİ
ROKETSAN, İDEF 2025’te yeni füzelerini tanıttı. Gökbora, Eren, İHA-300, Akata, Şimşek-2 ve Tayfun BLOCK-4 ilk kez kamuoyuna gösterildi. Bunlar içerisinde en dikkat çekeni Tayfun BLOCK- 4 oldu. 10 metre uzunluğunda ve 7.300 kg ağırlığındaki hipersonik füzenin menzilinin 1.000 kilometre olduğu belirtildi. Yeni tanıtılan füze, Türkiye’nin en caydırıcı etkiye sahip mühimmatlarından bir tanesi olacak. Tayfun BLOCK-4, 1000-2000 kilometre mesafedeki bir deniz hedefini, tek atışla ve hipersonik hızda etkisiz hale getirebiliyor. Bu da operasyonel maliyeti düşürürken, riski de minimuma indiriyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, bir hava füzesi olan Gökbora’nın da tanıtımını yaptı. İHA,seyir füzelerini hedef alan Gökbora KAAN ve Kızılelma’dan fırlatılabilecek, 100 mil menziliyle hedefleri vurabilecek. Gökbora ile birlikte 100 km üzerinde menzile sahip Eren, İHA-300 füzeleri ve Şimşek 2 de tanıtıldı. Farklı tipteki hava ve yer hedeflerine angaje olabilen, dolanabilen füze Eren, özellikle SİHA’lara güç katacak. Atmaca, gemisavar füzesi olarak geliştirildi, denizaltıdan atılma kabiliyetine sahip. Deniz altından atılan gemisavar füzesi Akata da görücüye çıktı. İHA-300 ise, 500 km’nin üzerinde menzile sahip.
ÜÇ YENİ LANSMAN PROGRAMI
ASELSAN, 50. yılını kutlayan teknoloji şirketi vizyonunu IDEF’te sergiledi. Fuarda Aselsan, “Yeni Nesil Harp Sistemleri”, “Mavi Vatan’ın Yeni Koruyucuları” ve “Gök Vatan’ın Yeni Yıldızları”nın lansmanını yapacak. Ayrıca 20’ye yakın işbirliği ve imza töreni düzenlenecek. Katmanlı hava savunma mimarisi Çelik Kubbe bileşenleri ve elektronik harp, yeni nesil drone engelleme sistemleri gibi ileri teknoloji ürünler sergileniyor. Aselsan’ın bu yıl en öne çıkan sistemleri arasında özellikle denizlerde kullanılan radar sistemleri ve topları oldu. Yurtdışından ciddi bir talep alan yeni silah kuleleri farklı mühimmatları atabilem yeteneğine sahip ve hem deniz üzerinde hava savunmasını sağlıyor. Hem de denizde diğer araçlara karşı kullanılabiliyor. Hatta deniz üzerinden kara hedeflerine bile saldırı yapmak mümkün.